BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 63,65 0,39 330.980.000.000,00
ALBRK 7,94 -0,63 19.850.000.000,00
GARAN 137,80 0,73 578.760.000.000,00
HALKB 34,26 3,76 246.150.495.718,92
ICBCT 13,41 -1,90 11.532.600.000,00
ISCTR 13,12 0,23 327.999.606.400,00
SKBNK 7,97 -1,73 19.925.000.000,00
TSKB 12,79 0,71 35.812.000.000,00
VAKBN 27,82 1,09 275.860.936.769,86
YKBNK 34,76 0,64 293.619.502.631,84

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkTKBB Başkanı Akben: Katılım bankacılığının aktifleri %45 büyüdü----

TKBB Başkanı Akben: Katılım bankacılığının aktifleri %45 büyüdü

TKBB Başkanı Akben: Katılım bankacılığının aktifleri %45 büyüdü
26 Kasım 2025 - 13:45 www.finansingundemi.com

TKBB Başkanı Mehmet Ali Akben, katılım bankacılığının 2025'te tüm zorluklara rağmen aktiflerini yüzde 45 büyüttüğünü ve pazar payının 4 trilyon liralık büyüklüğe yaklaştığını belirtti.

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Akben, İstanbul Finans Merkezi'nin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.

Bankacılık sektörü açısından 2025 yılını değerlendiren Akben, bu yıl küresel ölçekte para politikalarında bir gevşeme hareketliliği yaşandığını, bunun Türkiye'ye de yansıdığını, dezenflasyon sürecinde katılığın sürdüğünü söyledi.

ABD ve Avrupa'daki iyileşmelerin sonrasında Türkiye'ye yansıdığını anlatan Akben, bu nedenle süreçleri takip ettiklerini, Türkiye'nin tasarruf açığı nedeniyle dış borçlanma yaptığını, dünyadaki enflasyon ve faiz kararlarının borçlanma maliyetlerini etkilediğini bildirdi.

Akben, "Bu bağlamda da gevşemeyle birlikte rahatlama ve daha pozitif alana geçme konusunda bir hareketlilik yaşıyoruz. Bunu enflasyonda da olumlu bir seyir halinde görüyoruz. Bunun da zamanla daha makul seviyelere gelmesiyle sürecin daha da iyi olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de katılım bankacılığı 4 trilyon liralık büyüklüğe ulaştı

Mehmet Ali Akben, katılım bankacılığına ilişki 2026 yılı öngörülerini paylaşarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Katılım bankacılığı risk paylaşım modeliyle çalışıyor. 2025'te bütün bu zorluklara rağmen aktiflerini yüzde 45 büyüttü. Pazar payı olarak yaklaşık 4 trilyon liralık büyüklüğe ulaştı. Toplanan fonlarda da 2,5 trilyon liralık bir büyüklüğe ulaştı. Şu anda faaliyette olan 9 artı bir de yeni bir izinle birlikte 10 tane katılım bankasıyla faaliyet gösteriyoruz. Pazar payı olarak yaklaşık yüzde 9'a yakın, yüzde 8,9 civarında bir pazar payı var Türk bankacılık sistemi içerisinde. Bu bağlamda 2026 yılında bu büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz."

Akben, bankacılık sektörünün Türkiye'de ciddi bir büyüme gösterdiğini kaydederek, "Katılım bankacılığı sektörü de 2026'da bu büyümeye paralel olarak, enflasyonun ve faizlerin daha aşağı düşmesiyle birlikte hem karlılık hem de piyasanın fonlanması bazında olumlu bir seyir içerisine girecek." şeklinde konuştu.

Müşterilerinin büyük bölümünü KOBİ'lerin oluşturduğunu dile getiren Akben, "Türkiye, bir KOBİ cenneti olarak tanımlanıyor. KOBİ'lerin fonlanmasıyla Türkiye'nin hem ihracatı hem istihdamı hem yatırım tarafı daha da gelişecek. Kredi verilmesi gereken alanların desteklenmesini önceliklendiriyoruz. Bu bağlamda da aynı politikaya devam edeceğimizi düşünüyoruz ve piyasaların açılması, faiz kararlarının ve enflasyonun aşağı doğru ivmelenmesiyle bunu devam ettireceğimizi düşünüyoruz." dedi.

"Katılım bankaları 2026'da müşteri tabanını geliştirmeli"

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Akben, kurumların 2026'da müşteri tabanını genişletmesi gerektiğinin altını çizerek, katılım bankalarının daha bireysel müşterilere uzanması gerektiğini söyledi.

Akben, "Katılım bankalarının da tabana yaygınlık açısından esnaf, sanatkar, küçük esnaf, ticari ve KOBİ dediğimiz segmentlere de genişleyerek yayılması ve bunun yanında bireysellerde de tabana yayılarak sistemin daha da gelişmesi yönünde çabalarımızla sistemin Türkiye'de yerleşmesi ve gelişmesi mutlaka önem arz edecektir." dedi.

Orta Vadeli Program'da (OVP) katılım finans sektörüne ilişkin ürün ve hizmetlerin çeşitlendirilmesine yönelik maddelerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Akben, katılım bankacılığının programda önemli bir paydaş konumunda olduğunu söyledi.

Akben, bankacılık sistemindeki yüzde 9'luk payın daha çok düşük olduğunu ve gidecek çok yollarının bulunduğunu kaydederek, OVP'de katılım bankacılığın geliştirilmesi yönündeki teşvik ve desteklerini gördüklerini anlattı.

Bunların sağlanması durumunda ekosistemin oluşturulmasının önemli olacağını ifade eden Akben, sadece bankacılık sisteminin değil sigortacılık sisteminden bireysel emeklilik tarafına, portföy yönetim şirketlerindeki portföylerden borsadaki şirketlerin katılım endeksine katılmasına, piyasanın fonlanması ve piyasadan para toplanması yönünde ürünlerin geliştirilmesine kadar tüm alanlara katkı sağlayacağını bildirdi.

"Katılım Finans Kanunu pastadan alınan payı artacak"

Mehmet Ali Akben, sukuk konusuna da ilgi gösterdiklerinin altını çizerek, bu alanların katılım finansa uygunluğunun oluşturulması ve denetlenmesi noktasında da birtakım çalışmaların olduğunu belirtti. Katılım Finans Kanun Taslağı'nın bulunduğunu söyleyen Akben, bu kanunun çıkmasıyla söz konusu alanda önemli bir zemin oluşturulacağını anlattı.

Akben, "Bu sayede katılım finans kuruluşlarının önümüzdeki yıllarda çok daha faal ve sitemin iyi bir paydaşı olacağını düşünüyoruz. Burada teknolojik ve dijital yatırımların artması, bu kurumların iştiraklerinin artması, borsada ve diğer alanlarda da faaliyetler gösteren şirketlerin yatırım hareketliliği katılım finansın gelişmesine fayda sağlayacaktır. Tabana yaygınlıkla birlikte pastadan alınan pay daha da artacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Katılım bankacılığının tüm konvansiyonel ürünleri katılım finans ilke ve prensiplerine uygun şekilde sunduğunu dile getiren Akben, iştirakler, sukuk ihracı, kar-zarar ortaklıkları, yatırım ortaklıkları, girişim sermayesi ortaklıkları, yeşil finansman ve çevreci ürünlerin artırılması noktasında gelişime açık alanlarının bulunduğunu söyledi.

Katılım bankalarından reel sektöre 4,6 milyar liralık finansman desteği

Mehmet Ali Akben, katılım finans sektörünün KOBİ'lere sunduğu desteklere ilişkin, Kredi Garanti Fonunun katılım finansa uygun şekilde oluşturulan versiyonunun Katılım Finans Kefalet AŞ olduğunu, bu kurumun aktif büyüklüğünün 2025'te de 1 milyar lirayı aştığını kaydetti.

Akben, "Bu alanda bugüne kadar 5,1 milyar liralık tahsis yapılmış ve 4,6 milyar lira kullanım hacmine erişilmiş. Yani yeni bir kuruluşun birkaç yılda bu seviyelere gelmiş olması bu alanda bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Demin söylediğimiz ekosistemin bir parçası da aslında burası. Burada katılım finans sistemi şeklinde çalışan böyle bir fonumuz var. Yeni dönemde savunma sanayisi, ihracat, sürdürülebilir büyüme, mikro girişimler ve işletme giderlerine yönelik fonlama yapılıyor burada." diye konuştu.

"Yatırımlar artacaktır"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirim döngüsünü nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine Akben, enflasyonun aşağı doğru ivmelenmesinin faiz indirimiyle mutlak bağlantısı olduğunu söyledi.

ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz indirimlerinin diğer ülkelerdeki merkez bankalarının faiz indirimlerine olanak sağladığını dile getiren Akben, şöyle devam etti:

"Piyasada yanlış bilinen bir şey var, 'faiz artırımı olursa bankalar daha çok kar eder, daha çok büyür' falan, böyle bir şey yok. Tam tersi bankalar da istikrarlı bir piyasayı, faizin ve enflasyonun düşük olduğu bir ortamı ister. Yatırımlar artacaktır. İnsanlar daha istikrarlı bir ödeme prensibine, ödeme sistemine dahil olacaktır. Kendilerini daha güvende hissedeceklerdir. O zaman krediye talep, tasarruf artışı oluşacaktır. İnşallah önümüzdeki dönemde de Merkez Bankamız faiz indirimlerinde, enflasyonun da aşağı gelme potansiyelini de göz önüne aldığımızda buradaki gelişmeleri önemli görüyoruz. Bunların hem bankacılık sektörüne hem ticari alanımıza ve ekonomimize olumlu yansıyacağını, aynı zamanda CDS primlerinin aşağı gelmesiyle borçlanma rakamlarına da olumlu yansıyacağını düşünüyoruz."

Akben, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in kısa süre önce bazı Türk bankalarının kredi notunu artırdığını anımsatarak, "Bu durum, faiz indirimlerinin, enflasyonun aşağı gitmesinin olumlu seyrinin bize ve ekonomiye olumlu yansıyacağını göstermesi açısından önemli. İnşallah bu devam eder." diye konuştu.

"Yurt dışındaki gelişmeler de Türkiye'ye olumlu yansıyor"

Mehmet Ali Akben, Fed, ECB ve diğer küresel merkez bankalarının faiz indirimlerinin küresel bankacılık sistemine nasıl yansıyacağını değerlendirirken, Türkiye'nin ihracat ve turizm gelirlerinde Avrupa ve ABD'nin önemli yer tuttuğunu söyledi.

Bu bölgelerdeki gevşemenin ve harcamanın artmasının Türkiye'ye olumlu yansıdığını dile getiren Akben, "Küresel ölçekte zaten bütün dünya ile entegre çalışmak durumundasınız. Açık piyasada çalışıyorsanız zaten dünyadaki gelişmeler sizi de ilgilendiriyor." dedi.

Akben, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu bölgeye ayrılan kaynağın 90 milyar dolara yaklaştığını ifade ederek, tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin büyüme potansiyeli içinde devam ettiğini dile getirdi.

İçerideki gelişmelerin yanı sıra dışarıdaki gelişmelerin de Türkiye'ye olumlu yansıdığını söyleyen Akben, "Çevremizdeki savaşlara ve gelişen olaylara baktığımızda, Türkiye'nin buradaki rolünü ve dışarıdaki algısını gördüğümüzde bunların ülkemize de yansımasının olumlu olduğunu görüyoruz." ifadesini kullandı.

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Akben: Katılım bankacılığı 2025'te tüm zorluklara rağmen aktiflerini yüzde 45 büyüttü

"Katılım endeksindeki şirket sayısı artırılabilir"

Mehmet Ali Akben, Borsa İstanbul'da katılım esaslı şirketlerin ve katılım hassasiyeti olan yatırımcıların sayısının arttığının ve katılım endeksinin BIST100'den daha fazla getiri sağladığının belirtilmesi üzerine, Borsa İstanbul'da katılım endeksine uyan 100'den fazla şirket bulunduğunu söyledi.

Zaman zaman sayının değişebildiğini belirten Akben, şunları ifade etti:

"Burada olmayan ama buraya girmesi muhtemel, onlarla paylaşıldığında bir kısmı belki girecek durumda olabilir. Böyle şirketlerimiz var. Aslında şirketlerin bir kısmı endekse girebilir, endeksteki şirket sayısı artırılabilir. Fakat şirketlerimizin farkındalığının sağlanması lazım. Haliyle o şirketlerin gelirleri içinde faiz gelirleri veya katılım finans sistemine uygun olmayan gelir grupları bulunanları ayrı tuttuğumuzda, faaliyet alanları ve faaliyet gelirleri katılım finans sistemine uygunsa zaten bunların bir kısmının buraya girmesi daha muhtemel."

Akben, son yıllarda enflasyonla birlikte şirketlerin karlılıklarında veya değerlerinde önemli gelişmeler yaşandığına işaret ederek, "Bu alanın enflasyondaki iyileşme ve faizlerin aşağı inmesiyle birlikte, bankaların biliyorsunuz şu anda fonlama kısıtları var ve piyasaya çok fazla fon sağlanamıyor, bankalar bu fonlama imkanlarına tekrar kavuşurlarsa bu şirketler daha da katma değer sağlayacak. Bu alanın biraz da bu ekosistemin oluşturulmasıyla ve farkındalığın oluşturulmasıyla birlikte bir kısmı bunu fark ederek bu alana gireceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

"(Katılım bankacılığı) Talep ve teveccüh var"

Akben, Bireysel Emeklilik Sistemi'ne ilişkin bir ankette yatırımcıların yüzde 60'ının faizsiz sisteme dahil olmak istediğini belirttiğini söyledi.

Mehmet Ali Akben, şöyle konuştu:

"Bir talep ve teveccüh var. Ancak bu teveccühün karşılığını bulması lazım. Netice itibarıyla bir rekabet içindesiniz. Konvansiyonel bankalarla katılım finans kuruluşları aynı piyasaya hitap ediyor. Aynı firmalara ve müşterilere hitap ediyor. Sadece katılım veya sadece konvansiyonel bankalarla çalışan çok az sayıda müşteri var. Bunların çoğu iki bankayla, iki kuruluşla çalışıyor. Burada sizin tercih edilmenizi sağlayacak birtakım avantajlar yahut da en azından avantaj olmasa da onlarla aynı hizmeti verir, aynı maliyeti ortaya döker bir hale gelmeniz lazım. Burada hem otoritelere hem regülasyon kurumlarına hem Merkez Bankasına hem bizlere hem de piyasa yapıcılara, yani hepimize büyük görev ve iş düşüyor."

Akben, ürün geliştirilmesi, faizsiz ürünlerin sunulması ve bunların getiri bazında konvansiyonel sistemde üretilen gelirlerden aşağı kalmaması gerektiğini vurguladı.

Ölçek büyüklüğünün oluşturulması gerektiğini belirten Akben, bunun sağlanması halinde bu alanı tercih edenlere karşı önemli bir vazifenin yerine getirileceğini ve ülke ekonomisine katkısının artırılacağını ifade etti.

Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nde Mehmet Ali Akben dönemi!Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nde Mehmet Ali Akben dönemi!

 

Fitch'ten dikkat çeken Türk katılım bankaları analiziFitch'ten dikkat çeken Türk katılım bankaları analizi

 

Katılım bankacılığı istikrarlı büyümesini sürdürdüKatılım bankacılığı istikrarlı büyümesini sürdürdü

 

Katılım bankalarından 96.2 milyar liralık sukuk ihracıKatılım bankalarından 96.2 milyar liralık sukuk ihracı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!