Taraftarların kalbi de cebi de doldu

2009-2010 arası yüzde 80 oranında artış gösteren endeks, ligdeki performans ve futbol kulüplerinin birleşme çağrısıyla 2011’de de hareketli günler geçirecek. Dört büyüklerin borsadaki hisselerine yönelik beklentilere göre yüksek temettü verimi nedeniyle yatırımcıların gözü bu hisselerde olacak. Mustafa Gündoğdu/ Ekonomist
2010 yılında İMKB’nin sektör getirilerinde rekortmenin spor endeksi olduğunu geçtiğimiz sayılarımızda duyurmuştuk. 31 Aralık 2009 tarihinde 60.890 seviyesinde bulunan spor endeksi 31 Aralık 2010’da 109.631 seviyesine çıkarak yüzde 80’in üzerinde bir artış sergilemişti. Ekonomist’in Ekospor endeksi yılbaşından bu yana yüzde 18.9 getiri sağladı. Üstelik bu artış borsanın negatif getiri sağladığı bir dönemde gerçekleşti.
2010’da takımların transfer, Süper Lig ve UEFA Avrupa Ligi’ndeki durumları ve hedefleri ile birlikte; geçen yıl yapılan televizyon yayın ihalesinde de yayın hakkının çok yüksek fiyatlara satılması, spor hisselerini coşturan bir diğer önemli etkenlerdi. 3 Şubat 2011 itibarı ile 127.690 seviyesine çıkan spor endeksi, bul yıl da yatırımcıların dikkat ile takip edeceği flaş endekslerin başında geliyor. Bu bağlamda İMKB’ye kote olan dört büyük futbol kulübünün hisselerini de hareketli günler bekliyor. Özellikle Süper Lig’de birinci sırada bulunan Trabzonspor ve UEFA Avrupa Ligi’nde doludizgin ilerleyen Beşiktaş, bu dört hisseden öne çıkan kulüplerin başında geliyor.
Hareketlilik devam eder
Spor kulübünün hisselerinde son dönemde yaşanan hareketlilik beklentilerinin yanı sıra, bu kulüplerin ligde ve UEFA’da gösterdikleri performans ve beklentilerle de bağlantılı olacak. Info Yatırım Araştırma Müdürü Şenol Korkmaz, bu yılda da spor endeksinin hareketli olacağını düşünüyor. “2009-2010 arası yüzde 80’in üzerinde artış gösteren spor endeksinde hareketlilik, kulüplerin maç sonuçları ve olayları dahilinde olurken, hisselerin de bu haberler doğrultusunda iniş ya da çıkışlarına neden oluyor” diyen Korkmaz, bu nedenle bu sert hareketlerin, bu yıl da devam etmesini bekliyor.
Piramit Menkul Değerler Araştırma Müdürü Belgin Maviş, kıyasıya rekabetin olduğu ortama paralel olarak taraftarında hisseler üzerinde etkisi olduğunu düşünürken, önemli maçlar öncesinde bu hisselerde görünen hareketliliğin buna en iyi örnek olduğuna dikkat çekiyor.Maviş, “Bununla birlikte spor kulüplerinin kendi içlerinde Futbol ve Sportif A.Ş’lerini birleştirme kararları ve sonrasında çağrı fiyatı açıklayacak olmalarıda hareketliliği önemli anlamda etkileyecek bir diğer beklenti nedeni olduğunu söylüyor.
2010 yılında spor hisselerinin getiri performansına baktığımızda en yüksek getiriyi yüzde 185 ile Galatasaray Sportif’in sağladığı görülüyor. Galatasaray Sportif’i sırasıyla yüzde 148 ile Trabzonspor Sportif, yüzde 100 ile BJK Yatırım ve son olarak yüzde 15 ile Fenerbahçe Sportif takip etti.
2011 başından bu yana ise hisse performanslarında Beşiktaş’ın yüzde 42 ile liderliği söz konusu. Beşiktaş’ı yüzde 27 ile Trabzonspor, yüzde 24 ile Fenerbahçe izledi. Geçen yılın getiri şampiyonu Galatasaray, Süper Lig’deki kötü gidişat ve TT Arena’daki yönetim kriz gibi nedenler paralelinde yılbaşından bu yana yatırımcısına yüzde 17 kaybettirdi.
Birleşme kararları önemli
Son dönemde SPK’nın da çağrısıyla futbol kulüplerinin ‘Sportif A.Ş’ ve ‘Futbol A.Ş’lerinin birleşmesi de gündemin önemli maddelerinden. Geçen yıl Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Sportif ve Futbol A.Ş’lerini birleştirmeye gideceği söylentisi bile bu hisselerin prim yapmasına neden olmuştu. Bu birleşmelerin ardından Trabzonspor da bu kervana katılan kulüplerden oldu. Geçen ocak ayında iki şirketini birleştirme kararı alan Trabzonspor hisselerinde, bu haberle birlikte yükseliş trendi gözlemlendi.
Yine de iki şirketin birleşmesinde bazı zorluklar da söz konusu. Şenol Korkmaz, birleşme kararı hisseleri olumsuz yönde de etkileyebileceğine dikkat çekiyor:
Temettü aktifleri eritiyor
Futbol kulüpleri halka açılırken maksimum temettü verme modeliyle açıldığı biliniyor. Yani futbol kulüpleri bir taraftan kâr ederken, bu kârlarından önemli bir kısmı yatırımcıya dağıtmaya başladı. Bir süre sonra bu modelin, dağıtılan paranın halka arz gelirinin üzerine çıkması nedeniyle doğru bir model olmadığı fark edildi.
Eti Yatırım Kurumsal Finansman ve Araştırma Müdürü Adem Özen de bu modelin, kulüplerin kârlarını önemli bir oranda düşürdüğü konusunda hem fikir. “Beşiktaş dışındaki kulüplerde yüksek temettü ödeme politikası olduğu için bu durum, bu kulüplerin aktiflerin büyümesinde negatif etkiye sahip. Bir anlamda kulüpler de bu yanlışlığı düzeltmek adına şirket birleştirmesi yoluna gitmeye başladı” derken, Beşiktaş’ın halka arz şeklinin diğer üç kulüpten farklı olduğunu söylüyor. Diğer kulüplerin birleşme çalışmasıyla kâr dağıtımı ve giderler konusunda Beşiktaş’a benzeyecek olması, Beşiktaş’ta şirket birleştirme hareketini yaratmayacağını ifade eden Özen, bu hisseyi ancak şirketin kendine özgü gelişmelerinin etkileyebileceğini belirtiyor.
“Birleşme ve yeni projeler beklenti oluşturuyor”
Mehmet Baki Atılal/Turkish Yatırım Araştırma Müdürü
“Spor endeksinin geçen yılın flaş olması şirketlerin birleşme ve yeni projeler gelirlerindeki yüksek beklentiler sayesindeydi. Bu beklentiler devam ettiğinden dolayı bu yılında flaş sektörü olacak. Temettü peşimdeki yatırımcılar için bu hisseler oldukça cazipti ve ilgilinin artmasına neden oldu. Dört kulübümüzün halka arz gelirleri 88.6 milyon dolarken bugüne kadar bu kulüplerimizin dağıttıkları brüt temettü tutarı ise 345 milyon dolardır. Ödenen temettülerden kulüp dışına çıkan kısım 78.6 milyon dolardır. Nakit açığındaki bu şirketler temettü finansmanı için nakit arayışlarını banka kredilerine kadar ulaştırdılar. Şirketlerin gönüllü çağrı yapması gündemde. Bu, şirketlerin fiyat hareketlerini olumlu etkileyecek.”