S&P'ye bir cevap da piyasalardan!

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un (S&P) Türkiye’nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana indirmesinin yankıları sürüyor. S&P’nin kararını değerlendiren ekonomistler, ekonomik verilerde iyileşmenin başladığını, bu nedenle S&P’nin açıklamasının zamanlamasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Öte yandan, piyasaların S&P’nin kararına tepki vermemesine de vurgu yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, S&P’nin kararını, ‘tamamen ideolojik bir yaklaşım’ olarak değerlendirirken, bakanlar da sert tepki gösterdi. S&P Türkiye Bölge Müdürü Zeynep Holmes ise, S&P’nin görevi, herhangi bir siyasi gündemden bağımsız olarak, bir ülkenin kredi güvenirliğine yönelik tamamen bağımsız görüş sağlamak olduğunu açıkladı.
‘Eleştiriler haklı’
S&P’nin dile getirdiği görüşlerin yeni olmadığını belinten Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, “S&P’nin kararına yönelik hükümetin eleştirileri haklı. Ekonomik verilerde iyileşme var. Bunlar gözönüne alınmalıydı. Acele bir karar gibi görünüyor. En azından ekonomideki iyileşmeleri gördükten sonra bir değerlendirme yapmaları daha doğru olurdu” dedi.
Cömert, piyasanın artık not artırımını fiyatlamadığı gibi, görünümün durağana indirilmesine de tepki vermediğine dikkat çekti.
‘Ciddiye alınmıyor’
Piyasalar açısından zaten kendileri kredibilite kaybına uğrayan bu kuruluşların değerlendirmelerinin eskisi kadar ciddiye alınmadığını ifade eden T-Bank Baş Ekonomisti Veyis Fertekligil de, “Yine de kuruluşun Türkiye ekonomisinin yavaş yavaş dengelenmeye başladığı ve cari açığın da yavaş da olsa düşüşe geçtiği bir dönemde, aceleyle not görünümü revize etmesi oldukça şaşırtıcı bir gelişme. Aynı zamanda Yunanistan gibi bir ülkenin notunun yükseltilmesi de zamanlama açısından ilginç oldu” diye konuştu.
“Bu açıklamalardan sonra Türkiye’nin not artırımı beklentilerinin en azından 1-1.5 yıllık bir dönemde gerçekleşemeyeceği anlaşıldı” diyen Fertekligil şöyle devam etti: “Bu kuruluşların değerlendirmeleri fazla ciddiye alınmamalı, ancak yine de rapor ve açıklamalarda söylenenlerin birçoğunun da Türkiye ekonomisinin belirli zafiyetlerini yansıttığı bir gerçek. Bu çerçevede, bu yıl Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarının yine cari açık, açığın finansmanı ve enflasyon olacağını tahmin etmekteyiz. Ayrıca büyüme hızının da önemli ölçüde düşme olasılığını da gözönüne almak gerekecek.”
‘Hatalı bir karar’
Royal Bank of Scotland (RBS) gelişmekte olan piyasalar araştırma biriminin başkanı Tim Ash, S&P’nin Türkiye’nin kredi notu görünümünün ’pozitif’ten ’durağan’a revize kararının hatalı bir karar olduğunu belirtti.
Ash, ”Erdoğan haklı, Türkiye’nin derecelendirmesi yanlış” dedi. ”Türkiye temerrüde düşmemiş, finansal yapılandırmaya maruz kalmamış, güçlü ve ödeme gücü yüksek olan bir ülke, daha iyi bir notu hak ettiği kesin” şeklinde konuşan Ash sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye sorumluluklarını yerine getiriyor ve temel sorunlarını çözmek için çalışıyor, bunun değerlendirilmesi gerekir. Türkiye 2001 krizi sonrasında bile öne sürülen birçok senaryonun tersine yükümlülüklerini yerine getirdi. Uluslararası piyasalar Türkiye’yi çoktan yatırım yapabilir ülke statüsünde fiyatlandırıyor. Bu durumda biri yanlış olmalı. Ya piyasalar hatalı ya da kredi derecelendirme kurumları.”