BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,95 -2,51 353.340.000.000,00
ALBRK 8,13 -0,97 20.325.000.000,00
GARAN 136,40 -0,73 572.880.000.000,00
HALKB 26,20 -2,09 188.241.184.700,40
ICBCT 16,30 4,02 14.018.000.000,00
ISCTR 13,81 -2,13 345.249.585.700,00
SKBNK 6,85 -1,15 17.125.000.000,00
TSKB 12,90 -2,05 36.120.000.000,00
VAKBN 27,34 -1,09 271.101.294.438,82
YKBNK 31,88 -0,62 269.291.994.933,92

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaSPK’nın yüzünü güldüren başkan ----

SPK’nın yüzünü güldüren başkan

SPK’nın yüzünü güldüren başkan
07 Mart 2011 - 14:22 www.finansingundemi.com

SPK Başkanı Vedat Akgiray kurduğu modelle kurumun “soğuk” ve “mesafeli” imajını değiştirdi.Peki bu değişimin sırrı ne?

Yenilikler yaptı,ulaşılabilir oldu, yakın temas kurdu, hızlı karar aldı, hızla uyguladı…. SPK Başkanı Vedat Akgiray kurduğu modelle kurumun “soğuk” ve “mesafeli” imajını değiştirdi. Değişimin sırrı hem akademik, hem ticari geçmişi olmasında yatıyor olabilir mi?

Halka arz seferberliğiyle son iki yılda 53 şirketin hisseleri borsada işlem görmeye başladı. Bir o kadarı da hazırlıklarını sürdürüyor.
Bu arada, ilk kez yabancı bir borsadan Türkiye’ye transfer yaşandı. Avusturya merkezli Do&Co’nun hisseleri Viyana Borsası’ndan sonra İMKB’de işlem görmeye başladı. Devam edelim… Yatırımcılara yönelik özel bir web sitesi hayata geçirildi. Tuzağa düşmeyi engellemek amacıyla hisselerde kod sistemine başlandı. Seanslar daha sıkı takip edildi, denetim artırıldı, tam anlamıyla kimseye göz açtırılmadı. Sermaye piyasalarından herkesin haberdar olması amacıyla ev kadınlarına bile seminer verildi. Bunların çoğu sermaye piyasasının 29 yıllık tarihinde ilk kez gerçekleşen uygulamalar. İhtiyaçlar belirleniyor, eksikler veya yanlışlar ortaya konuluyor, çok geçmeden de çözümler hayata geçiriliyor. Adeta sermaye piyasaları yeniden yapılandırılıyor. Çalışmaları yürüten SPK (Sermaye piyasası Kurulu) bu uygulamalarla bugüne kadar ilgi duymayanları bile sermaye piyasasına yaklaştırmayı başardı. Üstelik, bugüne kadar “soğuk” ve “mesafeli” olarak algılanan imajı da baştan aşağı değişti. Bu değişimin mimarı ise SPK’nın son başkanı Vedat Akgiray, iki yıl önce başkanlık koltuğuna oturdu. Akgiray… başbakan Erdoğan’ın teklifi üzerine başlayan başkanlığıyla birlikte SPK ilkleri yapan, yenilikçi, iletişime açık bir imajla öne çıktı. Akgiray piyasanın içinden gelmiyor. Ama uzağında da değil. İşin akademik tarafında yer alan biri. Bugün, para ve sermaye piyasalarında kritik koltuklarda oturan öğrencileri var.
Üstelik kamu kökenli de değil. Tam aksine hem çekirdekten yetişme bir girişimci, hem de akademisyen. Abisiyle birlikte kurduğu Bimeks, Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketlerinden biri. Bir yanda akademi diğer yanda özel sektör tecrübesiyle farklı bir vizyon taşıyor. Başkanlık koltuğuna oturduğunda piyasa, hakkında çok fazla bilgi sahibi değildi. Ama kısa zamanda sevildi, benimsendi. Piyasanın en eski borsacılarından destek almakta da gecikmedi. Piyasada aktif faaliyet içindeki borsacılarla cep telefonu numarasını paylaşması, Akgiray’ın samimi yaklaşımının güzel bir örneği.
Yenilikçi, ulaşılabilir
Kısa zamanda piyasaya güven vererek, takdir toplayan Akgiray’ın samimi yaklaşımının güzel bir örneği.
Yenilikçi Ulaşılabilir
Kısa zamanda piyasaya güven vererek, takdir toplayan Akgiray’ın sırrı is e yarattığı iş modelinde yatıyor: Yenilikçi, risk alabilen, ulaşılabilir ve yakın temasa açık..
Aslında tüm bu özellikler aynı zamanda Akgiray’ın kişiliğini tarif ediyor. Zira bu model zaman içinde hem akademisyenlik hayatında hem de ticari geçmişinde şekillenmiş. “Evet tüm modelin sırrı özgeçmişimde” diyor Akgiray. 1958 doğumlu Akgiray, Robert Koleji, ardından da Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirmiş. Üniversitenin ardından ABD’ye gitmiş. Hedefi MBA yapıp, iyi bir iş bulmakmış. Bir de iyi giyinmek… Gittikten üç-dört ay sonra düşünmediği bir alana, akademisyenliğe yönlendirilmiş: “Çok ünlü bir ekonomi profesörü hocam vardı. Bir sınav yapmıştı. Herkes dökülüyor, notlar 100üzerinden 10-20. Profesör sınav kağıtlarını dağıtırken ‘ne işiniz var burada’ diye de azarlıyordu. ‘Bir Türk varmış kim o’ diye sorunca elimi kaldırdım. Kağıdımı herkese yaptığı gibi fırlatıp gitti. Notum 100’dü. Yanında da “ hemen odama gel’ yazılı bir mesaj vardı. Amerika’da kalarak, akademisyen olmam gerektiği konusunda ikna etti beni. O an hayatımın yönü değişti. Hemen tüm burs olanakları ve çalışma sistemim ayarlandı. Bu sayede 1985-1991 yılları arasında Amerika’da kalarak akademisyen olarak görev yaptım. “
Akgiray’ın hayatının yönünü değiştiren sınavdan nasıl 100 aldığını merak edenlere aktaralım. Aslında sorulara doğru yanıt verdiği için tam puanı hak etmemiş. Hocasının gönlünü çözüm yoluna ilişkin kurduğu mantıkla fethetmiş.
Risk alıyor, Yol haritasını değiştiriyor
Risk alma özelliği o gün daha belirgin bir şekilde göstermiş kendini. Özel sektörde çalışarak iyi para kazanma fırsatı varken hocasını dinleyerek akademisyenlik yolunda gitmiş. Ama ne yaparsa yapsın en iyisini yapmayı görev edinmiş adeta. Bu özelliği sayesinde akademisyen olarak Amerika’da ün salmış, finans alanında doçentlik almış. Karşılığında da iyi bir maaş.. “Maaşım rektörden sonra ikinci en yüksek maaştı. Diğer akademisyenlerin tepkisini çekiyordu bu durum. Bir yabancıya nasıl bu kadar para verildiğine anlam verilemiyordu. “
Her akademisyene nasip olmayan iki şeye kavuşmuş: Ün ve para. Ama hayatı yenilik yapmak üzerine kurulu Akgiray için yol haritasını değiştirme zamanı gelmiş. Bir gecede aldığı kararla Amerika’daki tüm işini gücünü bırakıp Türkiye’ye dönmüş. Ankara’da o sıralarda yeni kurulmakta olan Bilkent Üniversitesi’nde Finans dersleri vermiş. Ama Ankara’da mutlu değilmiş. Boğaziçi Üniversitesi’ni aradığında “Ne işin var Ankara’da atla gel” teklifiyle soluğu İstanbul’da almış. 19 yıl boyunca aynı üniversitede yüzlerce öğrenci yetiştirmiş. Akgiray bu surü içersinde sermaye piyasalarını yakından takip etme şansı bulmuş. Zaten verdiği dersler de genellikle finans piyasaları, İMKB, döviz kurları üzerineymiş. “Sermaye piyasalarımızın az gelişmiş olmasını hep eleştiriyordum. Yurt dışına toplantılara gidiyordum. Orada gördüklerimi kıskanıyordum. Bizim ülkemizde de olsun istiyordum.”
Akademisyenken konuşmak kolay
SPK’ya başkanlık görevi teklif edilince reddetme gibi bir olasılğı hiç düşünmemiş. “Akademisyen olarak konuşmak bedavadır ya. Konuşuyorduk. Böyle bir görev teklif edilince reddetmeyi düşünmedim.” Artık masanın diğer tarafındaydı. Koltuğunun altında da icranın başına geçtiğinde yapılacakların listesi vardı. Akgiray iyi bir akademisyen olduğu kadar iyi bir girişimciydi de. Amerika’da çalışırken dönemin en parlak yatırım şirketi Merill Lynch’teki arkadaşlarından teknoloji ve yazılımın yıldızının parlayacağını öğrenmişti. Bavulunu toplayıp Türkiye’ye geldiğinde kafasının bir yanında bu sektörde iş yapmak vardı. Klasik akademisyenlerden farklı olarak ticarete hiçbir zaman uzak durmamıştı. Marmaris’te kahve işletmiş, Salı Pazarı’nda bal satmıştı. Girişimciliği Amerika’da da sürdürdü. Bir yandan da Merill Lynch gibi uluslar arası yatırım şirketlerine projeler yapıyordu. O dönemlerde yapay zeka üzerine milyon dolarlık bir projenin yazılımını Hintli bir arkadaşıyla birlikte hazırlamıştı. Türkiye’ye döndüğünde girişimciliğe bıraktığı yerden devam etti. Abisi Murat Akgiray’la el ele vererek Türkiye’nin ilk teknoloji marketini kurdu. 40 bin dolar sermayeyle kurduğu Bimeks 2010’da 303 milyon lira ciroya ulaştı.
Canlı başkan görmeyenler vardı
Bimeks’le hem yenilikçiliğin, hem de doğru işleri doğru zamanda yapmanın karşılığını almıştı Akgiray… Şimdi de aynı stratejilerle SPK’yı yönetiyor. En büyük destekçisi ise onun bu yenilikçi vizyonuna ayak uyduran SPK çalışanları… Onların bu yeni iş modeline alışmalarını sağlamak çok da zor olmamış. “Kurumdaki kadro yetenekli, bilgili. Bir şeyler yapmaya hevesli. Ama buraya geldiğimde gördüm ki kurum içinde birçok proje başlamış, hatta geliştirilmiş ama sonuca gitmemiş. Onları heveslendirip yüreklendirmek gerekiyordu. Başkan olduktan sonra Ankara’da genel merkezimize gidip yemekhanede bütün çalışanlarla birlikte yemek yedim. Aralarında 10-15 yıldır çalışıp ta, canlı bir SPK Başkanı görmeyen memurlar vardı.” Tam da bu konuda hem çalışanlar hem de piyasa tarafından takdir topluyor. SPK gibi hassas bir kamu kurumunu özel sektör mantığıyla yönetmesi şaşırtıcı bulunuyor.
Oyuncularla yakın temas
Yakın temas kurduğu sadece çalışanları olmadı. Göreve geldiğinden bu yana piyasanın içinde olan herkesle bir araya geliyor, görüş alıp, dinliyor. Özelikle de karar alma süreçlerinde. Karar almadan önce mutlaka piyasadaki tüm tarafları haberdar ediyor, olumlu- olumsuz görüşlerini aldıktan sonra harekete geçiyor. Manipülatif işlemlere set çekmek için de yasaklı oyuncuları ofisine davet etmiş. “Anlatın bakalım nasıl yaptınız bi işleri” diye sorarak birinci ağızdan oyunun kurallarını, matematiğini öğrenmiş. Onları dinledikten sonra sistemin açıklarını gidermek için birçok operasyona imza atılmış. Denetimi artırmış, yatırımcıların yanıltılmasını önlemek için hisseler kodlanmış. A,B,C ismi verilerek, kodlama sayesinde özellikle küçük yatırımcılara hangi hisselerin sığ olduğunu tanıma imkanı getirilmiş. Akgiray’dan önceki yönetimler manipülasyonu engellemek için manipülasyon yaptığı tespit edilen kişilere işlem yasağı getiriyordu. Ama yeni başkan bu yolla dolandırıcılığı engellemenin mümkün olmadığına inanıyor. “Gerçekten yasaklayamıyorsun ki bu şekilde. Aynı kişi başka bir isimle yine piyasada işlem yapabiliyor. Bataklığı kurutmak lazım ki kimse zarar görmesin.”
Sermaye piyasaları öne çıkacak
Şimdi hep birlikte amaç, sermaye piyasalarını ön plana çıkarmak. Üstelik konjonktür de bu amaca uygun. Akgiray, kurulduğu günden bu yana, SPK’nın hep ikinci planda kaldığını söylüyor.
“Yüzde 30-40 oranında dolar bazlı reel getiri sağlanan hazine kağıtları olduğu dönemlerde SPK’nın birinci planda olması çok da beklenen bir durum değildi. Elinde nakit parası olanın repodan zengin olduğu yılları kastediyoruz. Böyle bir ortamda hisse senedine de fabrika yatırımına da sıcak bakılmıyordu. Şimdi son krizle birlikte önemli bir fırsat yakaladık” diyor Akgiray: 8-10/ yıldır yakalanan ekonomik istikrar, düşen faizler , sermaye piyasalarında büyüme zammının geldiğini gösterdi bize. İyi yönetirsek doğru şeyler yaparsak bayağı bir yol alacağımızı düşünüyorum. “
Büyümenin yollarından biri de daha çok şirketin borsaya gelmesinden geçiyor. Piyasanın da , başkanın da gönlünde yatan halka arz hacmi büyük şirketleri borsaya çekmek. Özellikle de büyük cirolu şirketleri borsaya çekebilmek için yoğun bir mesai harcadığını anlatıyor. “Onları ikna etmek çok kolay değil. Çünkü şirketler büyüdükçe finansman sıkıntısı çekmiyor. Finans kuruluşlarından rahatlıkla kaynak sağlayabiliyor. Biz şimdi halka arzla yaratılan kaynağın ne kadar değerli olduğunu anlatıyoruz. Çalışmalarımız ilerledi. Bu yıl milyar liranın üstünde halka arzlar gereceğiz”
Peki başkanın 2011 yılı ajandasında başka ne gibi yenilik ve uygulamalar yer alıyor? Sırada KOBİ’lerin birlikte borsaya geleceği bir proje var. hisse senedi üzerinden repo yapma imkanı da Akgiray’ın yenilikler listesine eklenecek bir uygulama olarak hayata geçirilecek.
Eğlenirim, yaramaz bir tarafım var
Vedat Akgiray bu kadar teknik ve hassas bir kurumdan zaman kaldıkça neler yapar, kafasını nasıl boşaltır? “Ah SPK Başkanı olmasam neler yapacağım da!” diye söze başlıyor Vedat Akgiray. Araba kullanmak ve ileri düzeyde matematik problemi çözmek onu çok rahatlatıyor. En büyük yaramazlıklarından biri hızlı araba kullanmak. Kayak yapmayı ve denizde açılmayı seviyor. Bir zamanlar Fenerbahçe’nin genç takımında top koşturmuş ama sıkı bir Galatasaraylı.
Üç kız babası ve bu onu neşeli yetiyor. Biri ortaokulda, ikisi lisede olan kızlarıyla çok eğleniyor. Bazı bakanlıklardan daha önemli bir koltukta olan Akgiray, SPK’dan sonra emeklilik hayalleri kuruyor. Ama piyasada konuşulanlar ona emekliliği pek de yakıştırmıyor. Kendisi için “Bakan olacak adam” diyen bir borsacının sözlerini aktarınca politikadan hiç hazzetmediğini öğreniyoruz: “Politikayı çocukluğumdan bu yana hiç sevmedim. Hiç gönlüm ve hevesim yok.




Cnbc-e Business/ Çiğdem Yücesoy Subaşı

ETİKETLER :
YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • 07 Mart 2011 18:25

    Çukurova Kepez Elektrik problemine de çözüm üretmeliiiii

  • seyfi07 Mart 2011 17:23

    sermaye azalt!.sermaye yükselt.!.millete borç ödettirin.!.yetmesin bir bedelli daha..hisse yarı fiatına düşsün..küçük yatırımcı kredi çeksin bedelli ödesin,kağıt kıpırdamasın.herşey sizlerin gözü önünde!.ama sizler mutlu olun yeter ki....!!!!!!!!!!!!

  • murat07 Mart 2011 15:29

    ciddi olamazsınız...bir de küçük yatırımcıya sorun bakalım spk yı.. ne diyecekler...son dönemdeki uygulamalar yatırımcıyı üzerken spk dakiler zevkten dört köşe olmuşlardır...

DM TV YAYINDA! ABONE OL!