Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,30 | 2,36 | 360.360.000.000,00 |
ALBRK | 8,47 | 2,67 | 21.175.000.000,00 |
GARAN | 139,60 | 1,68 | 586.320.000.000,00 |
HALKB | 26,02 | 0,54 | 186.947.924.652,84 |
ICBCT | 16,01 | -0,06 | 13.768.600.000,00 |
ISCTR | 14,36 | 2,35 | 358.999.569.200,00 |
SKBNK | 6,97 | 3,11 | 17.425.000.000,00 |
TSKB | 13,38 | 3,80 | 37.464.000.000,00 |
VAKBN | 27,54 | 0,88 | 273.084.478.743,42 |
YKBNK | 33,70 | 4,21 | 284.665.628.270,80 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Ekonomi Politikaları:
Avrupada kaygılar hala belirgin oranda azalmadı; riskten kaçınma göstergesi VIX endeksi hala hem bir ay hem de bir yıl önceki düzeylerinin yaklaşık %17 üzerinde bulunuyor. Avrupada yatırım kredi derecesindeki borçluların iflas riskinin bileşik bir göstergesi olan iTraxx Europe endeksi de hem bir ay hem de bir yıl önceki seviyesinin %34 üzerinde bulunuyor. Yani Nisan ortasından beri olan gelişmeler, piyasalardaki iyimserlik dalgasını tamamen ortadan kaldırmış gibi görünüyor. Peki, bundan sonra ne olacak? Birçok Avrupa ülkesinde alınan ciddi önlemlere karşın borç sürdürülebilirliğine dair kaygılar büyük oranda devam ediyor. Borç kaygılarına, finans piyasalarındaki karşı taraf riski algısındaki kötüleşme eklenerek özellikle Avrupada likiditenin maliyetini artırdı. Fed veya ECBden yakın dönemde faiz artışı beklenmemesine karşın para piyasalarında faizlerin hızla arttığını, ancak son dönemde istikrar kazanmaya başladığını gördük. İleriye baktığımızda genel olarak krizden çıkış politikalarının ve politika belirsizliklerinin temel kaygı olmaya ve toparlanma algısını gölgelemeye devam etmesi mümkün. Son yaşananlar maliye politikalarında sıkılaşmanın hızla öne alınmasına, para politikasında ise ötelenmesine neden oldu. Global enflasyon baskısı hala çok sınırlı, enflasyon sadece Asya ekonomileri ve Brezilya, Türkiye gibi hızlı toparlanan birkaç gelişmekte olan ülkenin problemi olmaya devam ediyor. Gelişmiş ekonomilerde Merkez Bankaları önümüzdeki 12 ayda daha çok varlık fiyatlarındaki olası bir şişkinliği önlemeye ve maliye politikalarındaki hızlı sıkılaştırmayla bankacılık reformlarının etkilerini dengelemeye odaklanmaya devam edecek. Sonuçta politika uygulamaları en önemli kırılganlık unsuru olmaya aday, bunun da 26-27 Haziran G20 Zirvesinde yeniden test edilmesi beklenebilir. Bu ortamda düşük kamu borç oranı, sağlam bankacılık sistemiyle Türkiyenin Doğu Avrupalı rakiplerinden pozitif olarak ayrıştığı görülüyor. Mayısta Meclise sunulan ve Temmuzda 2011 bütçe çalışmaları başlamadan önce yasalaşması beklenen Mali Kural Yasa Tasarısı da Türkiyenin yapısal kredi değerliliğini güçlendirecek. Tasarının açıklanması sonrasında gelen ilk sinyaller de bu beklentimizi destekliyor. Moodys, tasarının onaylanması halinde Türkiyenin kredi notunun artırılabileceğini belirtti, Temmuzda bu kurumdan en azından görünüm değişimi görme olasılığımız güçlü. IMF heyetinin IV. Madde çalışmalarının geçici sonuç açıklamasında da tasarı olumlu görülürken, uygulama için ek mekanizmaların gereğine dikkat çekildi. Son dönemde sıkıntıya düşen Macaristanın Kasım 2008de Mali Kural Yasası çıkardığı ve uygulamanın bağımsız bir konseyce izlendiği anımsanırsa, uygulamanın sözlerden daha değerli olduğu açık. Türkiyenin bugün itibarıyla güçlü ekonomik yapısı ile mali sıkılaştırmayı kısa dönemde gerçekleştirmesi mümkün. Bunun gerçekleştirilmesi ise ülkenin yatırım kategorisinde kredi derecesine öngörülenden daha önce ulaşmasına destek olabilir.
EKONOMİK VERİLER
Enflasyon:
Mayıs ayında TÜFE, %0.36 azalarak bizim %0.19 ve piyasanın da %0.40 olan artış beklentisinin çok altında gerçekleşti. Böylece, Nisan ayında %10.19 ile çift haneye çıkan yıllık TÜFE artışı Mayıs ayında %9.10 ile tekrar tek haneye geriledi. MBnin PPK toplantı notlarında da belirttiği gibi işlenmemiş gıda fiyatlarında yaşanan düşüş, Mayıs ayında enflasyondaki gerilemeye belirgin etkide bulundu. Benzer şekilde, Mayıs ayında tarım fiyatlarındaki düşüş, ÜFEnin piyasanın %0.90 olan ortalama beklentiye karşın %1.15 gerilemesine neden oldu.
Sanayi Üretimi:
Nisan ayında toplam sanayi üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre (YY) %17 artarken, imalat sanayindeki YY büyüme %18.6 oldu. Kapasite kullanım oranında Nisan ayında uzun bir aradan sonra görülen ivmelenmenin de işaret ettiği gibi (endeks, Nisan ayında %67.9den %72.2ye yükselmişti), sanayi üretimindeki iki haneli güçlü büyüme düşük baz etkisi ve iç talep koşullarındaki düzelmenin desteğiyle devam etti. Takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış sanayi üretim artışı ise önceki aya göre %0.8, imalat sanayindeki arındırılmış aylık büyüme ise %0.7 ile Mart ayı düzeylerinin kısmen altında kaldı.
Dış Ticaret:
Nisan ayında dış ticaret açığı beklentimize paralel gerçekleşerek US$ 5.5 milyar oldu. Nisan ayında talep koşullarındaki toparlanmanın devam etmesiyle ithalat yıldan yıla (YY) %47.4 artarak US$ 14.9 milyara yükselirken, ihracat YY %25.2 artarak US$ 9.5 milyara yükseldi. Böylelikle, 12 aylık kümülatif açık Nisan ayında US$ 49.4 milyara ulaştı.
Ödemeler Dengesi:
Mart ayında cari açık US$ 4.3 milyar ile US$ 3.4 milyarlık beklentimizin üzerinde gerçekleşirken, 12 aylık kümülatif cari açık bir önceki aya göre US$ 3.1 milyar artarak US$ 21.9 milyara ulaştı. Mart ayında, cari açığın en büyük kısmını oluşturan dış ticaret açığı US$ 3.5 milyar olurken, hizmet dengesi US$ 188 milyon fazla verdi. Aynı ay, gelir dengesindeki açık US$ 1 milyar olurken, doğrudan yatırımlarda görülen US$ 456 milyonluk çıkış cari açık öngörümüzdeki sapmanın önemli bir nedeni oldu. Hizmet dengesi içinde önemli paya sahip net turizm gelirlerinin de (US$ 560 milyon) Mart ayında giderlerden kaynaklanmak üzere beklentilerimizin altında olması, cari açığın genişlemesine etkili oldu.Mart ayında cari transferlerde ise US$ 106 milyonluk giriş yaşandı.
Merkezi Yönetim Bütçesi:
Merkezi yönetim bütçe açığı Nisan ayında bir önceki yıla göre %370lik sert artış göstererek TL 4.5 milyar oldu. Mart ayında yılbaşından beri ilk defa açık veren faiz dışı denge ise Nisan ayında TL 2.6 milyar fazla verdi. Kümülatif olarak baktığımızda, Ocak-Nisan döneminde bütçe, bir önceki yıla göre daha iyi bir performans gösterirken, Nisan ayına kadar olan hedef gerçekleşmelerine baktığımızda bütçe hedeflerine 2010 yılında ulaşılmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz. Nisan sonu itibarıyla bütçe açığı TL 15.8 milyar olarak, 2010 yıl sonu hedefinin %31.5ine ulaştı. Faiz dışı denge ise aynı dönemde TL 6.3 milyar fazla verirken, IMF tanımlı faiz dışı fazla TL 2.2 milyar oldu.
Bütçenin alt kalemlerine incelediğimizde, Nisan ayında harcamalar YY %19.8 artarken, gelirler YY %3.3lük sınırlı artış gösterdi. Nisan sonu itibarıyla, harcamalar hedefin %32.6sına ulaşırken, gelirler %32.8ine ulaştı.
Merkezi Yönetim Borç Stoku:
Merkezi yönetim toplam borç stokunun artışı Nisan ayında da devam etti. Toplam borç stoku YY %11.6 artarak TL 456.9 milyara yükselirken, iç borç stoku YY %15.2 artışla TL 343.2 milyara yükseldi. Dış borç stoku ise YY %9.8 artışla US$76.8 milyar oldu.
Sarper Volkan Özten
ING Bank Denetleme Kurulu Üyesi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.