| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 72,80 | 1,39 | 378.560.000.000,00 |
| ALBRK | 8,25 | 0,49 | 20.625.000.000,00 |
| GARAN | 144,00 | 1,41 | 604.800.000.000,00 |
| HALKB | 36,34 | 1,79 | 261.094.834.046,28 |
| ICBCT | 13,53 | -1,60 | 11.635.800.000,00 |
| ISCTR | 14,06 | 0,29 | 351.499.578.200,00 |
| SKBNK | 7,86 | -4,38 | 19.650.000.000,00 |
| TSKB | 12,96 | -0,69 | 36.288.000.000,00 |
| VAKBN | 31,06 | 1,30 | 307.988.522.504,38 |
| YKBNK | 37,24 | 1,09 | 314.568.189.816,16 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, tasarruf açığının çok önemli bölümünün özel sektörden geldiğine dikkati çekerek, bunun, Türkiye'de ciddi bir yapı değişikliğinin de göstergesi olduğunu, özel sektörün tasarruf dengesinin geçmiş yıllara göre oldukça yüksek düzeyde açık verdiğini söyledi.
Keskin, Türk bankacılık sektörünün Nisan-Haziran 2011 dönemindeki gelişmeleri ve bundan sonraki beklentilerine ilişkin basın toplantısında yaptığı konuşmada, bankacılık sektöründe ikinci çeyrekte maliyet ve riskin fiyata daha fazla yansıtıldığını, kredi faizlerinin daha yüksek miktarda arttığını, faiz giderlerinin gelirlerinden daha hızlı arttığını anlattı.
Net faiz marjının ve sermaye yeterliliği oranının düştüğünü, net karın azaldığını, bono ve tahvil ihracının arttığını ifade eden Keskin, repo işlemlerinden borçlanmanın arttığını, mevduatın vadesinin sınırlı olsa da uzadığını, yurt dışı bankalardan borçlanma artışının yavaşladığını ve finansal kurumların piyasa değerinin düştüğünü ifade etti.
Tasarruf açığının çok önemli bölümünün özel sektörden geldiğine dikkati çeken Keskin, bunun, Türkiye'de ciddi bir yapı değişikliğinin de göstergesi olduğunu, özel sektörün tasarruf dengesinin geçmiş yıllara göre oldukça yüksek düzeyde açık verdiğini, cari işlemler açığındaki büyümenin ana nedeninin, özel sektörün bu davranış değişikliği olduğunu, bu nedenle alınan önlemlerin özel sektörün davranışlarıyla ilgili olmasını normal karşılamak gerektiğini anlattı.
Son çeyrekte TL'nin değer kaybının hızlandığını, özellikle haziran itibariyle bakıldığında yıllık bazda yüzde 10'luk değer kaybı olduğunu belirten Keskin, reel faiz oranlarının düşük düzeyde kalmaya devam ettiğini hatırlattı.
''SORUNLU KREDİLERDEKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR''
Kredilerin seyrine işaret eden Keskin, 1 Temmuz 2011 haftalık verilerine göre, toplam kredilerin yıl sonuna göre yüzde 17, kurumsal kredilerin yüzde 16, bireysel kredilerin yüzde 19 oranında arttığını, toplam kredilerin yüzde 69'unun TL, yabancı para kredilerin oranının yüzde 31 olduğunu, buna şirketlerin yurt dışından kullandığı kredilerin dahil edildiğini kaydetti.
Sorunlu kredilerdeki düşüşün devam ettiğinin altını çizen Keskin, toplam kredilerde yüzde 3,9 olan tahsili gecikmiş alacakların kredilere oranının haziran sonu itibariyle yüzde 3,1'e gerilediğini belirtti.
Keskin, tüketici kredilerinde bu oranın yüzde 2,8'den 2,1'e, kredi kartlarında 8,7'den 7,5'e, takipteki kurumsal kredilerde 3,6'dan 2,9'a, KOBİ'lerde ise 4,8'den 3,7'ye düştüğünü bildirdi.
Kredilerin haziran sonunda toplam aktifler içindeki payının yüzde 56 olduğunu tahmin ettiklerini ifade eden Keskin, kredi/mevduat oranının yüzde 83 iken yüzde 91 olduğunu, bankaların yurt dışı bankalardan aldığı borçların toplam aktiflere oranının ise yüzde 11 seviyesinde bulunduğunu, dolayısıyla bankacılık sisteminin hala güçlü bir mevduat bazına bağlı olduğunu vurguladı.
TÜKETİCİ VE KONUT KREDİLERİ SENE SONUNA GÖRE YÜZDE 21 BÜYÜDÜ
15 Temmuz itibariyle günlük verilere bakıldığında da kredilerde TL büyümenin yüzde 17, yabancı para büyümenin ise yüzde 20 olduğunu anlatan Keskin, kredilerin alt detaylarında ise tüketici kredileri ve konut kredilerinin 15 Temmuz itibariyle sene sonuna göre yüzde 21 oranında büyüdüğünü, buna karşılık bireysel kredi kartlarındaki kredilendirme borç oranının ise yüzde 13 arttığını ifade etti. Keskin, ''Dolayısıyla tüketicilerin daha çok tüketici kredisi kullandığını, yüzde 26 oranında artan ihtiyaç kredisi kullandığını gözlemleyebiliyoruz'' diye konuştu.
Ekrem Keskin, ikinci çeyrekte öz kaynak büyümesinin yavaş olduğuna dikkati çekerek, Mayıs 2011'de yıl sonuna göre öz kaynakların yüzde 2 oranında büyüdüğünü, bunda bankaların kar hacmindeki azalışın önemli bir etkisi olduğunu kaydetti.
Buna bağlı olarak geçtiğimiz eylül ayından bu yana sermaye yeterlilik oranının düşüş trendinde olduğunun altını çizen Keskin, ''Yüzde 21 düzeyinde olan oran, şimdi yüzde 17'lere, 18'lere doğru gerilemiş durumda.'' dedi.
''KAR AZALMASI SERMAYE BÜYÜMESİNİ SINIRLANDIRIYOR''
Kar azalmasının sermaye büyümesini sınırlandırdığına değinen Keskin, şöyle devam etti:
''2011 yılından itibaren reel olarak bankacılık sisteminin karlarının yıllık bazda yüzde 11, nominal bazda ise yüzde 18 ila 20 düzeyinde azaldığını gözlemledik. Öz kaynak karlılığı buna bağlı olarak düşmeye başladı. 2010 Eylül ayında yüzde 17 düzeyinde olan öz kaynak karlılığı, şimdi 14 düzeyinde. İlk çeyrekte yüzde 12 ila 14 arasında bir yerde olacağını tahmin ettiğimizi söylemiştik. Dolayısıyla devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) getirisiyle banka öz kaynak karlılığı arasındaki marjın daralmaya başladığını görüyoruz. Şu anda sektörde öz kaynak karlılık seviyesi yüzde 14,5 civarında.''
Bankaların karlarının düşmesi ve maliyetlerinin de artmasının etkisiyle finansal kurumların piyasa değerinin azaldığına işaret eden Ekrem Keskin, ''Finansal kurumların piyasa değerinin toplam İMKB'de işlem gören şirketlerin piyasa değerine oranına baktığımızda, yüzde 41 olan oranın yüzde 33'e gerilediğini görüyoruz. Bu, finansal kurumların piyasa değerinin toplam piyasa değerinden daha hızlı değer kaybettiğini, çünkü alınan önlemlerin ağırlıklı olarak bankacılık sistemini etkilediğini biliyoruz'' şeklinde konuştu.
Her çeyrekte bankacılık sisteminde çalışan sayısının aşağı yukarı bin 500 kişi arttığını vurgulayan Keskin, yıl sonuna göre istihdam artışının hem kamu hem özel bankalarda yaşandığını, yabancı sermayeli bankalarda ise TEB-Fortis birleşmesi nedeniyle düşmüş gibi göründüğünü söyledi.
Ekrem Keskin, ilk 6 aylık büyüme ve kredilerdeki yıl sonu yüzde 25 büyüme sınırı dikkate alındığında, ikinci yarıdaki büyüme marjının yüzde 7 olacağını, bu marjın TL kredilerde yüzde 8, yabancı para kredilerde yüzde 5, kurumsal ve bireysel kredilerde de yine sırasıyla yüzde 8 ve 5 olacağını belirtti.
Ömer Aras, QNB Bank yönetim kurulundan ayrılıyor
Kredi kartı kullananlar dikkat: Son 10 gün!
TEB "Kaza veya Hastalık Sonucu Hastane Gündelik Teminatı"nı sunmaya başladı
DenizBank yurt dışından 400 milyon dolar tutarında kaynak temin etti
QNB Türkiye kredi dünyasıyla yeni tanışacaklar için ilk adımı kolaylaştırıyor
Rusya’da bankalardan büyük transferlere yeni denetim
Hakan Aran: İşletmelerimizde %20 verimlilik artışı olduğunu görüyoruz
Aran: Bu zorlu dönemin nasıl geçtiği unutulmamalı
Yapı Kredi, CDP 2025'te Global A Listesi'nde
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.