Şirket karları olumlu, bankalar zirveyi kaptırmadı
2008 yılı sonunda dünya finans piyasalarını altüst eden olaylar 2009'u adeta vesayet altına almış, 2009 kayıp bir yıl gibi ilan edilmişti.
2001 krizinden büyük dersler çıkarılarak finans piyasalarının sıkı denetim altına alınması ve istikrar sayesinde sistemin bozulmaması sebebiyle 2009'un ilk üç çeyreğinde bankalar krizden karlı çıktı. Geçen hafta sonu Borsa'ya son bilançoların da ulaşmasıyla, enteresan sonuçlar ortaya çıktı. Bankalar karlılıklarını önemli ölçüde artırırken, reel sektör şirketlerinin bir bölümü beklenmedik kar artışları sağladı. Genele bakıldığında geçen yıla göre karlar azalmış görünüyor. İhracatın lokomotifi demir-çelik şirketleri yatırımcılarını hayal kırıklığına uğrattı. Geçen yıl 1,4 milyar kar açıklayan Ereğli Demir Çelik, bu defa 288 milyon lirayla zarar rekortmeni oldu. Kardemir, Gübre Fabrikaları diğer zarar eden şirketler. Bankalar içinde en dikkat çeken Garanti'nin karlılıkta Akbank'ı geçerek rekor kar açıklaması oldu. Vakıfbank'ın karını yüzde 65 artırması da gözlerden kaçmadı.
Reel sektörde demir-çelik firmaları ve gübre sektörü zarar açıklarken ilaç şirketleri, savunma sanayii, elektronik, beyaz eşya ve enerji şirketlerinde üçüncü çeyrek bilançoları göz kamaştırıcıydı. Arçelik karını neredeyse 4'e katlarken, TAV Havalimanları ve Aselsan gibi şirketler önemli karlar elde ettiler. Enerji sektöründe karlılıkta liderliğini sürdürmesine karşın, bir önceki yıla göre karı yüzde 45 azalan Tüpraş, Koç Holding'in de karını aşağıya çekerken, Zorlu Enerji, Aksu Enerji gibi şirketler karlarını önemli ölçüde artırdı. Geçen yıllarda kuş gribi ve kene olayları sebebiyle zor durumlara düşen piliç şirketleri de 2009'un üçüncü çeyreğinde rekor karlar açıkladı. Son dönemde vergi problemleriyle ön plana çıkan Doğan Grubu şirketlerinden Doğan Yayın Holding, 147 milyon zarar etti. Hürriyet Gazetesi kar etmesine rağmen, önceki yıla göre neredeyse zarara geçmek üzere.
Bütün bilançoları ayrıntılı olarak incelemek şimdilik mümkün olmadığından, görünen net kar kalemlerinden yola çıkarsak bu yıl zarar eden firma sayısında düşüş olduğunu söyleyebiliriz. Ancak büyük karlar açıklayan bankaların 2009'da Merkez Bankası faizlerini sürekli indirmesinin desteğiyle bu karları sağladıkları da unutulmamalı. Ayrıca bankaların fiyat kazanç oranları mevcut fiyat seviyelerini yansıtmakta. Büyük ihtimalle 2009 bilançolarında kar artış oranını koruyacakları görünen bankaların Borsa'da yabancılar tarafından neden bu kadar sevildikleri de ortaya çıkmış oldu. BDDK Başkanı'nın 'karı bünyede tutun' uyarıları bakalım bu defa da dikkate alınacak mı?
Nisanda Özel Tüketim Vergisi ve KDV indirimlerinin etkisiyle beyaz eşya ve elektronik şirketleri bu dönemde önemli karlar elde etti. Arçelik, Vestel ve Bosch gibi sektör şirketlerinin Borsa'ya bildirdikleri karlar beklentilerin çok üstünde. Tofaş ve Doğuş Otomotiv gibi şirketler karlarını artırırlarken diğerlerinde ya karlar düştü ya da zarar ettikleri gözlendi. Özetle banka, elektronik, beyaz eşya ve havayolu şirketleri önemli karlar elde ederken demir-çelik, medya ve gübre hisseleri ciddi zararlar yazdı.
Yatırımcıların bundan sonraki çeyrekte hisse seçimi yaparken gelen bilanço karlarına göre hareket etmelerinin önemi büyük. Ancak bazı püf noktalarını da gözden kaçırmamak gerekiyor. Yüksek kar eden şirketin öncelikle geçmiş yıl zararı var mı? Fiyat kazanç oranı düşük mü? Temettü ve bedelsiz hisse verme potansiyeli var mı? Bütün bunlar dikkatle incelenmelidir. Ayrıca son gelen bilançoların denetime tabi olmaması sebebiyle ak ve karanın 12 aylıklarda belli olacağı gözlerden kaçırılmamalıdır.
Endeks yeni yön arayışında
Bu yıl yüzde 80 artışla kazandıran borsaların başında gelen İMKB, üçüncü çeyrek bilançolarının tamamlanmasının ardından bekleyişe geçti. Marttan ekim sonuna kadar yükseliş eğilimini sürdürerek 51 bin 500 puana kadar yükselen endeks, kasım ayında sert bir şekilde gerileyerek 45 bin 850 puanı görmüştü. Geçen hafta bilançoların Borsa'ya ulaşmasının tamamlanmasıyla kısmi bir toparlanma yaşayan Borsa, 48 bin 441 puandan kapanmayı başarsa da teknik olarak 7 aylık yükseliş trendi sona ermiş gözüküyor. ABD borsalarının yükselişe devam etmesi halinde endeksin yeniden yükseliş eğilimine girmesi muhtemel gözükse de, beklentilerin sona ermesi ve bayram tatili gibi etkenler kasımın düşüşle tamamlanabileceği izlenimi veriyor. Olumlu bilanço açıklayan şirket hisseleri geçen hafta kar satışlarıyla karşılaştı. Kar beklentisinin önceden satın alınması ve bu hisselerin fiyat kazanç oranlarının son yükselişler sonrası yeterli düzeye ulaşması da bu satış baskısında etken olarak görülebilir. Önümüzdeki hafta 48 bin puanın üstünde kalmaya çalışacak olan endeksin 48 bin puanı aşağı kırması halinde 46 bin 500-45 bin 800 puan seviyelerine doğru geri çekilmesi sürpriz olmayacak. İMKB endeksini yeniden yukarı taşıyabilecek gelişmeler de yok değil. Başta dış borsaların halen yükseliş yönünde hareket etmeleri ve lokomotif endeks Dow Jones'un 10 bin 100 puanı aşması İMKB'yi de yeniden yukarı taşıyabilir.
Selim Işıklar / Zaman