Sırada İtalya'mı var?

Türkiye’deki genel seçimler öncesinde yayınladığı makale ile şimşekleri üzerine çeken İngiliz haber dergisi The Economist, bu kez de İtalya’yı konu alan haberine iddialı bir başlık attı: ‘Bütün bir ülkeyi mahveden adam’. Kastettiği kişi belli. Adaletin kovaladığı, genç kızların ise hiç aklından çıkmadığı kişi Başbakan Silvio Berlusconi. Yıllardır iktidarda olmasına rağmen ülkesine bir arpa boyu kadar yol aldıramayan Berlusconi acaba ülkesini Euro Bölgesi'nin yeni borç krizi adayı mı yaptı? Uzmanlar çoktandır bu kanıda.

Euro Grubu endişeli Euro Grubu başkanı Jean-Claude JunckerEuro Grubu başkanı Jean-Claude JunckerEuro Grubu başkanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan’daki borç krizinin İtalya’ya da sıçrayabileceği şeklindeki uyarısı yüzünden çok eleştiri aldı. İtalya kamu borç yükü sıralamasında Yunanistan’ın ardından ikinci sırada yer alıyor. İtalya’nın borç stoku gayrı safi yurtiçi hasılasının %120’sini buluyor. Silvio Berlusconi ise ülkesinin hiçbir zaman ikinci bir Yunanistan olmayacağını söylüyor. Daha fazla ek borçlanma olmaması gerektiğinni belirten İtalya başbakanı uluslararası krizin bedelini gelecek nesillere fatura etmeyeceklerini, içinde bulundukları güçlüklerin ceremesini çocuklarına çektirmeyeceklerini, ifade ediyor.

Berlusconi’nin şu günlerde parlamentonun her iki kanadına da tanıtmakta olduğu hükümet programı sanki iyimserlik aşılamak ve hükümetin mali hareket serbestisinin tam olduğunu göstermek için hazırlanmış. Ama Amerikan kredi derecelendirme kuruluşlarının gözünü boyamak o kadar kolay değil. Moody’s gözlerini kamu iktisadi teşebbüsleriyle vilayet, belediye ve idari bölgelerin mali durumuna çevirdi. Bu derecelendirme kuruluşu daha bir hafta önce İtalya’yı kredi notunu düşürmekle tehdit etmişti. Moody’s, İtalya’nın borç stokunun kabarması ve ekonomik büyüme ihtimalinin zayıflaması yüzünden bu kanaate varmış. Yıllardır tekleyen İtalyan ekonomisi bir türlü büyüme sürecine giremiyor.

Tasarruf zorunluluğu ve büyüme Avrupa Birliği Komisyonu’nun eski rekabetten sorumlu üyesi Mario Monti durgunluk ve borçlanmadan doğrudan Berlusconi hükümetinin sorumlu olduğunu söylüyor. Ekonomik büyüme programları izlenmemesinin affedilmez bir stratejik hata olduğunu belirten Monti'ye göre bunun acısı şimdi bütçeden çıkıyor ve vergilerin düşürülmesi de imkansızlaşıyor. Berlusconi’nin koalisyon ortağı Lega Nord hazine gelirlerindeki açığın nasıl finanse edileceğine kafa yormaksızın vergilerin düşürülmesini talep ediyor. Milano’daki saygın iktisat akademisi Bocconi’nin başkanlığını yapan Mario Monti, kronikleşen bütçe açığı yüzünden vergi reformu yapılamayacağını söylüyor ve 'Ekonomik canlanmayı teşvik edip sosyal dayanışmayı arttıracak bir dizi reform bekletilirken vergi reformunu gündeme getirmek yanlıştır', şeklindeki sözleriyle hükümetin önemli fırsatlar kaçırdığını ima ediyor.

Derecelendirme şirketi Moody’s Berlusconi yönetiminin reform yeteneği olmadığına kanaat getirmiş. Şirketin raporunda konsolidasyon planlarındaki uygulama riskinin son derece yüksek olduğu belirtiliyor. Ama Berlusconi azimli hedeflerinden vazgeçmiyor. 2014 yılına kadar bütçeyi dengeleyeceğini söylüyor. Maliye Bakanı Giulio Tremonti de bütün bakanlık bütçelerinin tırpanlanmasıyla bu hedefe varılabileceğini söylemişti.

İtalya ile birlikte Euro da batar Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ise böyle bir uygulamadan özenle kaçınılması gerektiğini belirtiyor. Draghi hükümeti şu sözlerle uyarıyor: 'Bütçe giderlerini sürekli ve inandırıcı bir şekilde düşürebilmek için her bakanlığı bütçesinin belli bir oranda azaltılması tavsiyeye şayan değildir. Aksi takdirde ayakları üzerinde duramayan canlanma sekteye uğrar ve İtalyan ekonomisi yüzde iki oranında küçülebilir.' Mario Draghi Avrupa Merkez Bankası başkanı olduktan sonra, ülkesinin Yunanistan ateşine yakalanmaması için elinden geleni yapacak. Zaten böyle bir senaryoyu tasavvur etmek bile zor. İtalya ekonomik bakımdan Avrupa Birliği’nin en güçlü üçüncü ülkesi. Borç krizine sürüklenmesini Euro Bölgesi kaldıramaz.

Deutsche Welle