Simit Sarayı'ndan çalışanlarına hisse!

Simiti marka haline getiren Simit Sarayı, yurtdışı yatırımlarına hız veriyor. Bu yıl açılacak 172 mağazanın 70'i yurtiçinde, 102'si yurtdışında olacak. Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, 2017 yıl sonunda yurtdışı mağaza sayısının Türkiye'deki mağaza sayısını geçeceğini söylüyor. Kavukcu, "2017'de yurtdışı mağaza sayımız 250-300 civarında olacak" diye konuşuyor.

2002 yılında Abdullah Kavukcu, Haluk Okutur ve Mehmet Tarakçı'nın girişimiyle kurulan Simit Sarayı, bugün 17 ülkede 300'ün üzerinde mağazay¬la hizmet veriyor. Simidi sokak arabalarından çıkartarak marka haline getiren şirket, birkaç yıl önce başladığı yurtdışı atağını hızlandırmaya hazırlanıyor. 2017 yılı sonunda yurtdışı mağaza sayısının Türkiye'yi geçeceğini söyleyen Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, "2017'de yurtdışı mağaza sayımız 250-300 civarında olacak" diyor.

20l6'da Fransa, Kazakistan ve İran'a girmeyi planlayan şirketin hedefindeki diğer ülke ise Çin. 2017 so¬nunda Çin'e açılmayı planladıklarını söyleyen Abdullah Kavukcu, bu ülkede beş yılda bin mağaza açacaklarını ifade ediyor. Şirketin hedefi 2020 yılında 2 bin 900 mağazaya ulaşmak. 2016 yılı için 150 milyon dolarlık yatırım planladıklarını vurgulayan Ka¬vukcu, oluşturdukları altyapıyla artık şirketi bir fon gibi yöneteceklerini söylüyor. Bu doğrultuda prim siste¬mine geçeceklerini ve çalışanlarına hisse vereceklerini de belirtiyor.

Abdullah Kavukcu, sorularımızı aşağıdaki gibi yanıtladı:

2015 zor bir yıl oldu. Simit Sarayı olarak siz nasıl bir yıl geçirdiniz?

Geçen yıl hedeflerimizi yüzde 80 civarında tutturduk. Yüzde 25 büyü¬dük, ciromuz 700 milyon TL'ye ulaştı.

EBİTDA yüzde 50 büyüdü. Bu yıl EBlTDA'da yüzde 100 büyüme bekliyoruz. Bunun nedeni, yılsonuna doğ¬ru açtığımız mağazaların EBİTDA'sı bir sonraki yıla kayıyor. Bu nedenle EBlTDA'mız mağaza sayısıyla doğru orantılı olarak büyüyor. Fabrikamıza geçen yıl 15 milyon Euro yatırım yaptık, tam otomatik hale getirdik. Bu da verimliliğimizi artırdı. Bu yılki ciro he¬defimiz ise 1 milyar TL'ye ulaşmak.

2016 yılında kaç mağaza açmayı planlıyorsunuz?

Bu yıl 172 mağaza açmayı planlıyoruz. 70'i yurtiçinde, 102'si yurtdışında olacak. 2017 yılı sonunda yurt-dışı mağazamız Türkiye'yi geçmiş olacak. Yurtdışı mağaza sayımız 250-300 civarında olacak. Şu an zaten 17 ülkede büyüyoruz.

Gündeminizde yeni pazarlar var mı?

Kazakistan ve İran pazarlarıyla görüşüyoruz. Fransa var gündemimizde. Biz gittiğimiz lokasyonda bir yıl bo¬yunca her şeyi öğrenerek sonrasında bir anda çok sayıda mağaza açıyoruz. Bu sene Paris'te beş mağaza açacağız. Londra'da üç mağazamız var, yıl sonu itibariyle 11 mağazamız olacak.

Ortadoğu'daki master franchise'ımız bu yıl 100 milyon dolarlık yatırım yapacak. Bölgede yıl sonu itibariyle 72 mağazamız olacak. Almanya'da bir grupla 70 mağaza için konuşuyoruz. 2020 için 2 bin 900 mağaza hedefimiz var.

2017 sonu gibi Çin'e girmeyi planlıyoruz. Uzakdoğu'da beş yıl içerisinde açmayı hedeflediğimiz 1000 mağaza için üç farklı master franchise adayı ile görüşüyoruz.

2016 için ne kadarlık bir yatırım planlıyorsunuz?

150 milyon dolar civarında yatırım yapıyoruz. Bunun bir kısmı üretim için olacak. Hollanda Amsterdam'da haziran ayında bir fabrikamız açılıyor. Bu tesis için yaklaşık 10 milyon Euro yatırım yapıyoruz. Ayda bir dünyayı saracak kadar yani 35 milyon adet ürün üretiyoruz. Simit dışında pasta-cılık konusunda da iddialıyız. Bu yıl donuk unlu mamullerde market raflarında yer alacağız. Hedefimiz dünyada unlu mamul ve pastane piyasasında en büyük olmak. Biz gıdanın LCWaikiki'siyiz. Bir hata yapmazsak, söz veriyorum, Simit Sarayı'nı bir dünya markası haline getireceğiz.

17 ülkede mağazalarınız var. En verimli mağazanız hangisi?

Metrekare verimliğine, kirasına bakarsanız hep görecelidir. Ama ciro bazında bakarsak Londra birinci, New York ikinci, Suudi Arabistan ise üçüncü durumda. Bu elbette koşullara göre değişebiliyor. Türkiye'de ise en yüksek ciro Cevahir ve Viaport AVM'lerden geliyor. Mağazaların hepsi birbirinden farklı. Günde 5 bin kişi giren mağaza da var, 150 kişi giren mağaza da var. 60 çeşit ürün var. Bizim en yoğun saatlerimiz 10.00-15.00 arası. Ondan sonra akşam başlıyor. Türkiye'de insanlar bizi simitçi olarak görüyordu ama bu değişti. Artık cafe olarak görüyorlar. Pastacılıkta yüzde 60 pazar payımız var.

Gıda fonu kurma planınız vardı. Şu anda hangi aşamadasınız?

Altyapıyı hazırlıyoruz. Beş yıl içinde fonumuzu kurmuş olacağız. Belki beş yıla bile kalmaz. Şu anda Londra merkezli fon şirketimizi oluşturuyoruz. Bu yapının içinde dönerci gibi farklı konseptler olacak.

Türkiye'de satın almayı planladığınız markalar var mı?

Takip ettiğim markalar var. Ama Simit Sarayı tüm zamanımı alıyor. Simit Sarayı mağaza sayısını 2 bine getirmeden Türkiye'de bir markayla ilgilenmeye vaktim yok. Aldıklarımızı da Simit Sarayı'na çeviriyoruz. Doca isimli bir kahve markamız var. Yurtdışı büyümeye odakladığımız Tadı Dönerle beş yılda 100 mağaza açmayı planlıyoruz. Doca ile de Türkiye'de ve yurtdışında büyüyeceğiz. Simit Sarayı'nda kendimizi kahve kültürüyle alakalı geliştiriyoruz. Yurtdışında çok kahve satıyoruz. Kalitenizi doğru konumlandırırsanız iyi oluyor. Bunun yatırımlarını yapıyoruz.

Birkaç yıl önce Mahalle isimli bir konsept çıkardınız, burada büyüme ne durumda?

Mahalleyi franchise alan girişimci¬nin de çalıştığı bir konsept olarak konumlandırdık. Mağaza sayısı 60'a ulaştı. Yatırım maliyeti 400 bin lira. Bu konsepti alanın patronluk yapmaması, işin başında durması gerekiyor. Zaten arkadaşlara talimat verdim, eğer franchise alan kişi bizzat çalışmayacaksa, Mahalle konseptini artık ver¬meyeceğiz.

Yılda kaç mağaza kapatıyorsunuz?

Açtığımız mağazaların yüzde 5-10 arasında tutmama olasılığı var. Bu AVM'den de lokasyondan da kaynaklanabiliyor. Biz yılda 5-10 civarı mağaza kapatıyoruz. Üç yılda sisteme uymayan toplam 110 mağazayı ka¬pattık. Bunların içinden de markalar çıkabiliyor. Mesela Simitasyon diye marka yapıyorlar.

Gıdada girmeyi planladığınız ye¬ni alanlar var mı?

Abim Haluk Okutur tarım işiyle ilgileniyor. Piyasaya kurutulmuş mey¬ve gibi farklı ürünler sürüyor. Bu bi¬zim için sosyal sorumluluk. Üretim odaklı bir iş bu. İşlerle ilgili iş bölümü yaptık, ben Simit Sarayı ile ilgileniyorum o da tamamen tarım sektörüne odaklandı.

Çalışanlarına hisse verecek

Simit Sarayının altyapısını global bir şirket olma hedefiyle oluşturduklarını belirten Abdullah Kavukcu, 10 yıldır SAP Programı kullandıklarını söylüyor. Teknolojik altyapıyı güçlendirmek için Selen Kocabaş gibi Turkcell'den 7-8 kişiyi ekiplerine kattıklarını ifade eden Kavukcu, şöyle konuşuyor: "Ekip, kadro işi bütün bunlar. Kadromuzla paylaşarak büyüyoruz. 20l6'da şirketi fon gibi yöneteceğiz. Prim sistemine geçeceğiz. Herkes şirketi sahiplensin istiyoruz. Mağazalarımızda prim sistemini başlattık. Belli bir ciro hedefleri var, tuttururlarsa mağazaya prim veriliyor ve çalışanlar aralarında paylaşılıyor. Beyaz yakalılar için de yeni bir model düşünüyoruz. EBİTDA'nın belli bir oranını, yıllık kazançtan yüzde 3-5 gibi belli bir hisse vereceğiz." (Ayşegül Sakarya Pehlivan/Ekonomist Dergisi)