Sigortacılar dedikodudan rahatsız!

29.09.2009 | Noyan Doğan | Yorum / Referans Sigortacılar, sel felaketi sonrası sektör hakkında çıkan, ‘Hasarı ödemekten kaçıyorlar, seli de artık sigortalamıyorlar' söylemlerine sert tepki gösteriyor. Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, 'Depremde 700 milyon euro hasar ödedik. Sel hasarını da hemen öderiz. Sektör hakkında çıkan olumsuz söylemleri hak etmiyoruz' diyor. Ne ilginçtir ki bu ülkede, sigortanın ‘s' harfi bile konuşulmazken, gereksiz bir konu olarak görülürken, bir afet oldu mu hemen akla sigorta gelir. Ama nasıl gelir... Bir ilginçlik de buradadır. Sigorta akla gelir ama kötülemek için. Tıpkı son sel felaketinde yaşandığı gibi. Sigortaya inanmayan, mecburiyetten ya da hasbelkader yaptırmış olanlar, sel felaketinin hemen ardından, daha sular bile çekilmeden sigorta sistemine çamur atmaya başladılar. Hadi sokaktaki vatandaşı bir ölçüde anlarım da ya devlet büyüklerine ne demeli. En acımasız eleştirileri de onlar yaptı. Mesela Devlet Bakanı Zafer Çağlayan... Öyle de bir eleştirdi ki, "Ben hem kendi şirketimden hem de Ankara Sanayi Odası Başkanlığı dönemimden iyi bilirim. Sigorta şirketleri, uğranılan hasarı ödememek ya da en aza indirgemek için ellerinden geleni yaparlar" diyecek kadar ileri bile gitti. Bunu söyleyen kim? İş dünyasından içinden gelen, iş dünyasını temsil eden sivil toplum örgütlerinde üst düzey görevler almış, ardından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapmış, şimdi de Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı'nı sürdüren bir isim. Açıkçası söyleyecek fazla bir şey bulamıyorum. Neyse biz konumuza gelelim. Elbette bu haksız eleştirilere sigortacılar ciddi tepki gösteriyor. Sesleri çıkmasa da için için bozuluyorlar. Asıl bozuldukları konu ise bir taraftan sel felaketi sonrasında önce mağdurlara ön ödeme yapıp, şimdilerde de hasarları teker teker öderken, diğer taraftan bu tür haksız eleştirilere maruz kalmaları. Sel teminatı veriyoruz Aviva Sigorta Genel Müdürü, aynı zamanda da Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Fırat ile konuştuğumda ilginç açıklamalarda bulundu. Ertan Fırat, sel olayının hemen akabinde sektör hakkında çıkan olumsuz söylemleri birkaç başlığa ayırıp, yorumlar getiriyor. Bunlardan biri sigorta şirketlerinin sel teminatı vermekten kaçındığına yönelik eleştiriler. "Sel felaketinin en yoğun yaşandığı gün sigorta şirketleri yeni taleplere karşı sel teminatını vermeye yanaşmadı ve bu konu, basına sigortacılar poliçelerden sel teminatını çıkardı, yan çizdiler şeklinde haber oldu" diyerek söze başlayan Fırat, sigortanın mutlak değil muhtemel, olasılık dahilindeki riskler için güvence sağladığını söylüyor... Ardından da şöyle devam ediyor: "Yani biz, riskin mutlaka gerçekleşeceğini düşündüğümüz olayları sigortalayamayız. Bunu yaptığımız takdirde yükümlülüklerimizi yerine getiremeyiz. Çünkü biz, üstlendiğimiz riskler için bin TL güvence veriyorsak, en fazla 2-3 TL sigorta primi talep ediyoruz. Nedeni ise riskin gerçekleşme olasılığının düşük olması. Ancak siz, zamanında sigorta poliçesi yaptırmak yerine olay gerçekleştikten sonra bu poliçeyi almaya çalışırsanız, buna da bizim izin vermememiz gerekir. Eğer izin verirsek, mesleğimizi öldürmüş oluruz. İnsanlar felakete uğradıklarında bunu telafi etme opsiyonları olduğunu düşünürlerse, neden sigortayı baştan yaptırsınlar. Sel felaketi olduktan sonra, sel teminatını vermeyi bir müddet durdurmuş olmamızın nedeni budur. Bugün biz tüm sektör olarak sel teminatını vermeye devam ediyoruz. Ancak bazı bölgelerde bu teminatı verirken birtakım özel şartları da gündeme getireceğimizin bilinmesinde fayda var." Hasardan sorumlu olmayız Ertan Fırat'ın dikkat çektiği bir başka konu da sel hasarlarının sigorta şirketleri tarafından ödenmeyeceğine yönelik çıkan söylemler. "Bizim ürünümüzün ortaya çıktığı an, hasar anı. Biz hasarla varlığımızı ve rüştümüzü ispat ediyoruz" diyor Fırat ve hasar anında verilen hizmet kalitesinin sektörün devamlılığını sağlayacağını söylüyor. Bu çerçeveden bakıldığında Fırat'a göre, sigorta şirketlerinin en son yapacakları uygulama, sel felaketine karşı ürün satın almış sigortalılara güçlük çıkarmak. Ancak Ertan Fırat'ın önemle üzerinde durduğu konu ise satın alınan poliçede sel felaketinin, kapsam dahilinde olmaması... Fırat, "Yani, bu risk için sigortalı bir bedel ödeyip satın almamışsa tabii ki sigortacı bu riskten veya hasardan sorumlu tutulamaz. Siz sadece ayakkabı için para ödeyip mağazadan çıktığınızda neden bana takım elbise vermediniz diye sorabilir misiniz?" diyor. Sigortalılar tatmin olacak Tüm açıklamalar sonrasında Ertan Fırat, sigorta sektörü hakkında çıkan olumsuz söylemleri ve basına yansıyan olumsuz haberleri sektörün hak etmediğine inanıyor. Hemen ardından da 99 yılındaki depremden örnek veriyor: "Biz 1999 yılındaki depremde toplam 700 milyon euro hasar tazminatı ödedik ve birçok işletmeyi ayağa kaldırdık. Ekonominin çarklarının işlemesini sağladık" diyen Fırat, sel felaketinin de tahminen 300-350 milyon euro civarında bir zarar doğuracağını vurguluyor. Bu miktarın; çok kısa sürede ve sigortalıları tatmin ederek ödeneceğinden şüphe duyulmaması gerektiğine de dikkat çeken Ertan Fırat, sözlerini şöyle bitiriyor: "Sigortası olan işletmeler en kısa sürede faaliyetlerine tekrar devam edecekler ve ekonomiye katkıları olacak. Ev sigortası olanlar eşyalarını ve evdeki zararlarını bütçeleri etkilenmeden giderebilecekler... Kimseden yardım talep etmeyecekler çünkü sigortaları var. Keşke zarara uğrayan herkesin sigorta poliçesi olsaydı da tüm zararı ödeyebilseydik." Ertan Fırat'ın sigorta sektörüne yönelik son dönemde eleştirilere yaklaşımı böyle. Görüştüğüm birçok şirket yöneticisi de benzer yorumları yapıyor. Bir taraftan da sel hasarının tazminatlarını birer birer ödüyorlar. HANGİ ŞİRKET NE KADAR HASAR ÖDEYECEK (milyon TL) Şirket Hasar toplamı Ne kadar avans ödedi Anadolu Sigorta 60 9 Fiba Sigorta 10.3 - Aviva Sigorta 32 5 Yapı Kredi Sigorta 20 - Başak Groupama - 5 Axa Sigorta 66 5 Işık Sigorta 15 1.5 Aksigorta - 3 Mapfre Genel Sigorta 38 - Allianz Sigorta 30 - Not: 25 Eylül itibariyle şirketlere yapılan hasar ihbarları