'Rekor fiyat altın talebini düşürüyor'

İSTANBUL (A.A) - Yıldız Taşdelen Erli - İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, rekor düzeydeki altın fiyatlarının dünya genelinde mücevher tüketimini azalttığını, bu durumun altının kuyum amaçlı kullanımının yaygın olduğu Türkiye'de altın talebini düşürdüğünü bildirdi. Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010'a 1.100 dolar/ons seviyesinden başlayan altının, 5 Şubat'ta 1.058 dolar/ons ile yılın en düşük seviyesini gördükten sonra son haftalarda global ekonominin sağlığına dair endişelerin de etkisiyle gelen talepler üzerine değer kazanarak 22 Eylül'de 1.296,10 dolar/ons ile yeni rekor seviyesine ulaştığını hatırlattı. Eylül ayı sonlarındaki mevcut seviyesine göre altının bu yıl yüzde 17 civarında yükseliş kaydettiğini bildiren Saraç, şu görüşleri dile getirdi: ''Piyasada altın bir sigorta poliçesi olarak görülmekte. Bir yatırım olarak metali destekleyen tüm belirsizlik ve endişeler halen sürmektedir. FED'in faiz oranlarını düşük tutma kararlılığı altını alternatif bir yatırım olarak cazip kılmaktadır. Eylül ve Ekim aylarının mücevher talebi açısından genellikle mevsimsel olarak güçlü dönemler olduğu göz önüne alındığında altındaki güçlü seyrin de yıl sonuna değin sürmesi beklenmektedir. FED'in bu haftaki toplantısı sonrası açıklaması bankanın geniş para politikası uygulamasının devam edebileceğine işaret vermesinden sonra dolar önemli para birimleri karşısında geniş ölçüde değer yitirirken, altın bundan faydalanarak rekor seviyeye yükseldi. FED'in fiyatların düşüşünü engellemek için daha fazla önlem alacağı umudu yatırımcıları hem ekonomik belirsizliğe hem de enflasyona karşı hedge olarak altın almaya teşvik etti.'' -ALTIN SON 20 YILDA 3 KATINDAN FAZLA ARTIŞ KAYDETTİ- Nominal olarak altın fiyatlarının son 20 yılda 3 katından fazla artış kaydettiğini, 1990'da 400 dolar/ons'tan 2010'da 1.290 dolar/ons'a yükseldiğini kaydeden Saraç, geleneksel açıdan bir alternatif para birimi olarak görülen altının, dünya ekonomilerinin genişleyici para politikalarından faydalandığını söyledi. Saraç, İAB'de 22 Eylül itibariyle altın işlemleri hacminin 81,9 ton, gümüş işlemleri hacminin ise 284,4 ton olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Altın fiyatlarının rekor düzeyde seyrettiği ve durgunluğun etkilerinin sürdüğü 2010 yılında dünyaya paralel bir şekilde ülkemizde de tüketicilerin mücevher talebini azalttığı gözlenmektedir. Diğer taraftan dolar karşısında güçlü bir seyir izleyen TL, TL cinsinden altın fiyatlarının fazla artmasına engel olmuş ve bu durum da ülkemizde geçen birkaç yıldır 100 ton civarına değin yükselen hurda altın arzının bu yıl sınırlı kalmasına yol açmıştır. İAB üyelerince gerçekleştirilen altın ithalatı 23 Eylül 2010 tarihi itibariyle 29,09 tondur. Dünyada ilk 5 arasında yer alan kuyumculuk sektörümüzün ihracatı ve yurtiçi mücevher satışları olumsuz yönde etkilenmektedir. Rekor düzeydeki altın fiyatları dünya genelinde mücevher tüketimini azaltmakta olup, bu durum altının kuyum amaçlı kullanımının yaygın olduğu ülkemizde altın talebini düşürmektedir.'' -MERKEZ BANKALARININ ALTIN TALEBİ- İAB Başkan Vekili Saraç, altının bu yıl rekor seviyelere ulaşmasında bazı merkez bankalarının altın talebiyle beraber yurtdışı kaynaklı yatırım talebinin etkili olduğunu vurgulayarak, buna örnek olarak dünyanın en büyük altına dayalı borsa yatırım fonu SPDR Gold Trust'ın altın varlıklarının bu yılın Eylül ayı itibariyle 1.300 ton düzeyine ulaşmasının gösterilebileceğini söyledi. Saraç, Dünya Altın Konseyi tarafından yayınlanan raporda, bu yılın ikinci çeyreğinde toplam altın talebinin önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 36'lık artışla 1.050,3 tona, altına dayalı borsa yatırım fonlarına (ETF) gelen talebin önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 414'lük artışla 291,3 tona ve altına gelen yatırım talebinin de önceki yıla göre 2 katından fazla artışla 534,4 tona ulaştığının, altın mücevherat tüketiminin ise önceki yıla göre yüzde 5 azalarak 408,7 tona gerilediğinin belirtildiğini kaydetti.