BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,70 1,31 362.440.000.000,00
GARAN 137,40 1,33 577.080.000.000,00
HALKB 26,76 -0,59 192.264.660.403,92
ICBCT 15,67 0,64 13.476.200.000,00
ISCTR 14,11 1,73 352.749.576.700,00
SKBNK 6,94 -3,61 17.350.000.000,00
TSKB 13,17 1,31 36.876.000.000,00
VAKBN 27,60 0,44 273.679.434.034,80
YKBNK 32,08 0,63 270.981.405.190,72

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasaları bekleyen yeni riskler----

Piyasaları bekleyen yeni riskler

Piyasaları bekleyen yeni riskler
08 Ağustos 2011 - 00:12 www.finansingundemi.com

Standard&Poor's tarihî ama zamansız bir karar verdi

Bugüne kadar bize karşı not düşüşlerinde başı çeken ve adeta şahin kesilen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's cuma günü ABD piyasalarının kapanmasının ardından oldukça geç sayılabilecek saatlerde tarihî bir karara imza attı.
ABD'nin uzun vadeli kredi notunu düşürerek "AAA" seviyesinden "AA-" seviyesine indirerek bu ülkenin not tarihinde ilkin yaşanmasına sebep oldu. Hafta içinde ABD piyasaları başta olmak üzere dünya piyasalarında 2 Ağustos borç tavanı limiti krizinin aşılmasına rağmen sonrasında büyük bir çöküş yaşanmıştı. Sanki not indirimi haberi bekleniyormuşçasına kırılgan bir seyir izleniyordu. Perşembe günü ABD borsaları yüzde 5'lere yakın kayıplar yaşadıktan sonra tarım dışı istihdam verileri borsaları yukarı çevirmişti. Kapanıştan saatler sonra Standard&Poor's ABD'nin notunu kırdığını açıkladı. Kimilerine göre çok sürpriz, kimilerine göre geç kalmış beklenen bir gelişmeydi.
Bu açıdan değerlendirdiğimizde Standard and Poor's'un ABD notunu indirmesi sürpriz değil ancak zamanlama açısından kesinlikle sorgulanması gereken bir siyasi kararmış gibi geldi bana. Hatırlanacağı gibi diğer derecelendirme kuruluşları 2 Ağustos'taki borç krizinin son dakikada çözülmesinin ardından not indirimine gitmemişlerdi. Ne oldu da S&P böyle bir karara imza attı? Bu ayrıca tartışılacak bir konu. Avrupa'da da durum farklı değil, geçen yıldan bu yana İtalya ve İspanya sürekli olarak borç krizinde Yunanistan'dan sonra sırayı alacak iki büyük ve kurtarılması daha zor ülkeler olarak gündemde tutuluyor. Yaşanan gelişmelerden sonra 2010 yılında yazdığım bir yazı aklıma geldi. Bakın 9 Mayıs 2010'da ne yazmışız ve neler yaşanmış: 'Dikkat kriz kimlik ve boyut değiştirerek yayılıyor' başlıklı yazımızda;
2008 yılı sonunda patlak veren likidite krizini ve resesyon tehlikesini aşmak için alınan ekonomik tedbirler bir yıllık rahatlamanın ardından yeni ve sinsi bir krize yol açmak üzere. İki yıl önce bankaları ve önemli şirketleri batma noktasına getiren gelişmelere karşı girişilen müdahaleler Avrupa ülkeleri başta olmak üzere devletlerin bütçelerinde onarılamaz gedikler açtı. Bu durumu fırsat gören mega spekülatörlerin atakları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimleri tarihte Avrupa'ya karşı açılan en büyük ekonomik saldırı olarak değerlendirilebilir, demişiz.
Sonrası daha da ilginç, borsalarda domino etkisiyle birbiri ardına sert düşüşler yaşandı, ama belki de en ilginci ABD borsalarında olanıydı. Tombul parmak etkisiyle (hatalı bir şekilde yapılan bir satış olarak gösterildi) ABD borsaları yüzde 9'a yakın bir düşüş kaydetmişti. 2008 yılından bu yana en keskin düşüşlerin yaşanmasına yol açmıştı. Burayı dikkatle okuyun; geçen haftaya kadar ayrışan bir görüntü içindeki İMKB endeksi haftanın son günü ABD borsası ve Garanti Bankası'nın blok satışının ertelendiği haberleriyle yüzde 5,5 değer kaybetti. (9 Mayıs 2010 tarihli yazımdan alıntıdır.)
ABD'NİN NOTUNUN DÜŞECEĞİ SIZDIRILDI MI?
Bakın yine bir cuma günü yine aynı gerekçelerle İMKB yüzde 5 düştü. Bu defa tombul parmak değil belki de telekulak vardı. (ABD not indirimi sızdırılmış olabilir) ama senaryolar hep aynı. Bir yıl önce ile önceki gün oynanan oyun birbirine oldukça benziyor. Türkiye'nin çok farklı bir konumda olmasına rağmen zaman zaman oyunun bu şekilde içine çekildiği bir gerçek. Moody's'in hafta içinde yaptığı açıklamalar, önceki hafta Standard & Poor's'un analistinin zamanlaması düşündürücü Türkiye ile ilgili açıklamaları, yaşanan spekülasyonların boyutunun ne derece büyük olduğunu gösterir nitelikte.
Sonuç olarak Batı zaten yıllardır baş aşağı gidiyor. Daha sosyal güvenlik açıklarının boyutları ortaya konulmadı bile. Buraya kadar her şey tamam da. Sorunların çözümü için kredi derecelendirme kuruluşlarının bir çözümü var mı? Bu belli değil. Hoca not kırıyor ama yol da göstermiyor. Ayrıca Türkiye'ye dönecek olursak Moody's Merkez Bankası'nın adımları konusunda ne düşünüyor? Notumuzu indirecek mi? Yoksa yükseltecek mi? Not artışı ve indirimi için onların kıstası nedir, bunu daha açık bir şekilde ifade etmeliler. İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Acaba korku imparatorluğunun muhafızları kredi derecelendirme kuruluşları daha ne kadar piyasaları gerecek?

 

 

 
Altın fiyatında sert yükselişlere dikkat!
Altın gram fiyatı son bir yılda yüzde 63 yükseldi. Ons fiyatlarının 1.660 doları aşması, doların lira karşısında yüzde 20'ye yaklaşan yükselişi, bu hızlı rallide önemli rol oynadı. Altın fiyatlarının yükselişi karşısında bireysel yatırımcılar da adeta şaşkına dönmüş durumda. Yıllar itibarıyla baktığımızda, son 10 yılda altın fiyatları lira karşısında ortalama yüzde 20 oranında artış kaydetmişti. Geçen ağustos ayında altının gram fiyatı 56 lira seviyesindeyken bu yıl ağustos ayında 93 lira seviyesine kadar yükselmiş durumda. Uluslararası piyasalarda yaşanan gelişmelerin altın fiyatlarına yaradığı muhakkak. Para yön arayışında ve güvenli liman olan altına yöneliyor. En önemlisi ise Çin ve Hindistan altın rezervlerini artırıyor. Buraya kadar her şey normal ve beklentilerle örtüşüyor. Zaten zayıf para birimlerinin bu ortamda altına karşı çok fazla şansı yok. Ama son dönemde altının yükselen grafiği inanılmaz bir boyuta ulaştı. İçeride doların yükselmesi, dışarıda onsun yükselişiyle birleşince TL karşısında bir ayda yüzde 30'a yakın değer kazandı. Fiyatların hiç düşmeyecek gibi anormal bir trend içinde hareket etmesi bu gidişin çok sağlıklı olmadığı ya da bizim şu an bilemediğimiz bir olayın gerçekleşmesinin an meselesi olduğunu gösteriyor. Ya da spekülatörlerin büyük bir satış öncesi hazırlığı da olabilir. Açıkçası uzun vadede altın fiyatları elbette yükselecek ama son yükseliş hareketinin ardından 2008 yılındaki gibi yüzde 20'ye yakın düzeltme hareketi beni şaşırtmayacaktır.

 

 

SELİM IŞIKLAR/ZAMAN

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!