BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,05 -1,32 348.660.000.000,00
ALBRK 8,18 0,86 20.450.000.000,00
GARAN 136,40 0,00 572.880.000.000,00
HALKB 25,82 -1,45 185.510.969.044,44
ICBCT 16,13 -1,04 13.871.800.000,00
ISCTR 13,86 0,29 346.499.584.200,00
SKBNK 6,57 -4,09 16.425.000.000,00
TSKB 12,91 0,08 36.148.000.000,00
VAKBN 27,08 -0,88 268.523.154.842,84
YKBNK 31,82 -0,31 268.785.171.856,88

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasalar endişelendi----

Piyasalar endişelendi

Piyasalar endişelendi
29 Kasım 2010 - 16:43 www.finansingundemi.com

İMKB diğer borsalara göre iyi performans gösterecektir. Kısa vadede türbülans olabilir ama uzun vadede her şey 'olması gereken seviye'de olur.

Bayram sonrası pozitif bir atmosferde başlayan hafta, Amerika’daki 1.5 günlük tatile rağmen son ayların en stresli haftası oldu. Olumsuz haberler üst üste geldi: Çin’de ekonomiyi soğutmaya yönelik önlemler, İrlanda ve beraberinde Portekiz ile ilgili endişeler, Güney ve Kuzey Kore gerginliği, FBI’ın bazı hedge fonlara yaptığı baskın. Bir anda yazması bile zor geliyor ama hepsi aynı hafta olunca etkisi de büyük oldu. Bu yoğun negatif ortamda tek olumlu haber Fitch’in Türkiye’nin görünümünü pozitife çevirmesiydi ama bu haberin etkisi de çok kısa süreli oldu.

İspanya etkisi sürecek
Kore’deki gerginlik kısa süreli oldu ama diğer kötü haberlerle aynı gün olması negatif etkisini arttırdı. Bu konu şu an itibariyle piyasalar açısından gündemden düştü. FBI’ın baskını münferit bir olay, etkisinin devam etmesi beklenmiyor ama geçen hafta Amerikan borsalarında bir satışa neden oldu. Çin’deki önlemler ise aralıklarla gündeme gelecek, büyüme rakamlarını izlemek ve ona göre yorumlamak lazım.
Avrupalı yetkililer her ne kadar inkâr ediyorlarsa da Portekiz’in ve hatta İspanya’nın kurtarma programına ihtiyaç duyacağı endişeleri, önümüzdeki günlerde piyasalar üzerinde etkili olmaya devam edecek. İrlanda yardım paketi açıklandı ama piyasalar artık bunu değil Portekiz’i düşünüyor.

Portekiz’in de yardım için başvurması artık uzak bir olasılık değil. Ancak asıl büyük endişe İspanya çünkü bu ülkenin muhtemel bir pakete ihtiyaç duyması halinde rakam Yunanistan, İrlanda ve Portekiz’in toplamından çok daha büyük olacak.
Stresli haftanın sonunda İMKB-100 Endeksi 66.148’e düşerken dolar kuru 1.4850 seviyesine yükseldi. Tabii bu yükselişteki en büyük etken, 1.3250 seviyesine inen euro-dolar paritesi. Paritedeki bu ani hareket dengeleri bozdu, dolar kuru için daha önce 1.44 olan direnç seviyesi, artık 1.49-1.50 oldu. Bana güvenip dolarını daha önce satmış olanlara söyleyeceğim; bu tip ani yükselişlerin olma olasılığı her zaman var ama ne zaman olacağını kestirmek güç, bunu beklemek yerine TL’ye geçmek uzun sürede getirinizi mutlaka daha yukarı taşıyacaktır. Parite etkisi dışında döviz sepeti TL’ye karşı sadece yüzde 1 yükseldi, bunu gözden kaçırmamak lazım.
Borsa endeksi hafta içinde gördüğü en düşük seviyelerin üzerinde kapandı ancak kısa vadede yükseliş için 67.300 seviyesinin üzerinde kalmamız lazım. Bu durumda ilk hedef 68.600 seviyesi olacaktır. Global piyasalardaki endişeler dağıldığında, ekonomik temelleri çok daha sağlam olan Türkiye’nin borsası da diğer borsalara göre daha iyi performans gösterecektir. Unutmayın, kısa vadede türbülanslar olabilir ama uzun vadede her şey ‘olması gereken seviye’de olur.

Bekleyip görelim haftası
Bono piyasası içeride haftanın en sakin piyasasıydı, bayram öncesine göre faizlerde bir değişiklik olmadı. Gösterge bonoda bileşik faiz yüzde 7.65 seviyesinde. 2020 vadeli bono ise yüzde 9.00’a yaklaşan bileşik faizi ile mevduata da ciddi bir alternatif oldu. Sabit getirili enstrümanları tercih eden yatırımcılara 2020 vadeli bonoda alım öneriyorum. Tüm piyasalarda bu haftanın bir soluklanma ve “Bekleyip görelim” haftası olacağını tahmin ediyorum.ü,

Fitch’in ‘pozitif’i not arttırım hazırlığı olabilir

Kredi derecelendirme kurumu Fitch, geçen hafta Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirirken BB+ olan notu da teyit etti. Kredi notu (reyting), ülke veya şirketlerin borçlarını geri ödeme riskini ölçen bir değerlendirmedir. Ülke veya şirketin ekonomisi ne kadar güçlüyse kredi notu da o kadar yüksek olur.
Bu değerlendirmeyi ise uluslararası bağımsız çalışan kredi derecelendirme kuruluşları (Fitch, Standard & Poors, Moody’s gibi) yaparlar. Bir ülkeye yapılan yatırımlarda bu kredi notu göz önüne alınır.
2008 krizinde birçok büyük bankanın zor durumda kalması nedeniyle kredi derecelendirme kuruluşlarının işlevi tartışılır olmuştu. Bu kuruluşlar, derecelendirdikleri bankaların sorunlarını yeterince görememekle suçlandılar.
Son zamanlarda da benzer bir tartışma Avrupa’nın sorunlu ülkeleri için yapılıyor. Bazı Avrupa ülkelerinin yaşadıkları ciddi borç sorununa rağmen yüksek kredi notuna sahip olmaları eleştiriliyor. Diğer taraftan ekonomisi bu ülkelere oranla çok daha sağlam durumda olan bazı gelişmekte olan ülkelerin notlarının ise hak ettiklerinden aşağıda olduğu fikri konuşuluyor. Bu ülkelerden biri de Türkiye. Türkiye’nin kriz sonrası en hızlı büyüyen ve bankacılık sektörü en sağlam ülkelerden biri olması, zaten CDS (iflas riskine karşı sigorta primi) oranlarının düşmesiyle piyasaca tescil edilmiş durumda. Kredi derecelendirme kuruluşlarının da bu gerçeği not artışı ile onaylamaları gerekiyor. Fitch’in görünümü pozitife çevirmesi de 2011 yılında yapılacak muhtemel not artışı için ön hazırlık olarak görülebilir.

 

Hüseyin Yener Radikal

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!