Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 68,45 | 0,74 | 355.940.000.000,00 |
ALBRK | 8,25 | 0,49 | 20.625.000.000,00 |
GARAN | 137,80 | 1,03 | 578.760.000.000,00 |
HALKB | 26,72 | 1,98 | 191.977.269.282,24 |
ICBCT | 16,30 | 4,02 | 14.018.000.000,00 |
ISCTR | 14,00 | 1,30 | 349.999.580.000,00 |
SKBNK | 6,78 | -1,02 | 16.950.000.000,00 |
TSKB | 12,90 | -2,05 | 36.120.000.000,00 |
VAKBN | 27,56 | 0,88 | 273.282.797.173,88 |
YKBNK | 32,32 | 1,25 | 273.008.697.498,88 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son Finansal İstikrar Raporu’nda (FİR) TCMB bakın ne diyor: “Güçlenen sermaye akımlarına karşı gelişmekte olan ülkelerin başvurduğu politika araçları genel olarak sermaye girişlerini engellemeye çalışmak şeklinde olmuştur. Ülkemizde ise diğer gelişmekte olan ülkelerden farklı olarak, sermaye akımlarının hızlandığı dönemlerde finansal istikrarı güçlendirecek tedbirlerin de hızlandırılması tercih edilmektedir.”
Gelişmiş ülkelerin başımıza açtıkları belayla mücadele etmek için ortadaki iki seçeneği anlatıyor. Aslında üç seçenek var (yazının sonunda). Türkiye’nin (tek başına TCMB’nin değil) ikincisini seçtiğini belirtiyor.
Başçı’nın açıklamaları
Bu temel tercih çerçevesinde ilk olarak ekonomik birimlerin daha az borçlanmasını istiyor TCMB. İkincisi, bankaların yükümlülüklerinin daha uzun vadeli olmasını amaçlıyor. Üçüncüsü, borçlanmaların daha çok lira cinsinden yapılmasını arzuluyor. Bunların hepsi son FİR’de var (sayfa 8-9). Ek olarak bir süredir önemli bir şey söylüyor: Hem fiyat istikrarının hem de finansal istikrarın birlikte gözetildiği bir para politikası uyguladığını belirtiyor. Çerçeve bu. TCMB Başkan Yardımcısı Sayın Erdem Başçı’nın açıklamalarını bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
TCMB orta vadeli enflasyon hedefleri açısından bir risk görmüyor; politika faizinde bir değişiklik yapmasına gerek olmadığını düşünüyor. Finansal istikrar açısından ise çok hızlı kredi genişlemesini önlemek gerekiyor. Bunun bir yolu kredi talebini kısmak üzere faizleri belirgin biçimde yükseltmek.
İşte bu durumda finansal istikrar için gereken faiz, fiyat istikrarı için gerekenden belirgin biçimde yüksek oluyor. Finansal istikrar için faizi yükselttiğinizde ise yangına körükle gidiyorsunuz: Başımızdaki belanın (kısa vadeli sermaye girişlerinin) temel nedenini güçlendiriyorsunuz.
Bu durumda ne yapacak TCMB? Başka araçlarını da devreye sokması gerekiyor. İşte bu nedenle miktarsal kısıtlamadan söz ediliyor. Ne bunlar? Zorunlu karşılık oranını yükseltebilir, kısa vadeli yükümlülükler için daha yüksek oranda karşılık tutulmasını isteyebilir, döviz cinsi yükümlülükleri caydırıcı yönde kullanabilir bu sistemi. Yüzde 1.75 olan borç alma faizini daha da düşürebilir. Tek başına bunların çözüm olmayacağı açık. Düzenleme ve denetleme otoritesinin de devreye girmesi gerekiyor. Sayın Başçı, ek olarak yüzde 7 olan politika faizinin düşürüleceğini de belirtiyor.
Sayın Başçı’nın açıklamalarını çok olumlu buluyorum. Üstelik açıklamalara eşlik eden ve TCMB internet sitesine konulan sunum, açıklamaların arkasında sağlam kuramsal bir çözümleme olduğunu gösteriyor. Bu çözümlemeye katılmayabilirsiniz; farklı düşünüyorsunuzdur, olabilir. Ama herhalde ortada böyle bir çözümleme varken “Hükümetten gelen baskı üzerine faiz indirimine gidiliyor” diyemezsiniz. İnsaf.
Üçüncü seçenek doğru
İki risk var bu politikanın karşısında. Birincisi, hâlâ mali disiplinin kalitesinde sorun var. İkincisi, 2011 enflasyon hedefinin tutturulmasında sorunlar yaşanabilir. Bu durumda faiz indirimi ileride sorgulanabilir. Bu eleştirileri göğüslemek üzere TCMB tekrar ve tekrar normal koşullarda yaşamadığımıza dikkat çekmeli. Finansal istikrarın önemini ve TCMB’nin bu alandaki sorumluluğunu hep gündemde tutmalı. Ama bunları yaparken mali disiplinin kalitesinin önemini de hep anlatmalı.
Öte yandan temel tercihin eksik yapıldığını düşünüyorum. Türkiye, yukarıda belirttiğim iki seçenekten sadece birisini değil, üçüncüsünü; ‘hepsi’ seçeneğini tercih etmeli. Sermaye kısıtlamalarını da düşünmeli.
FATİH ÖZATAY / RADİKAL
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.