| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 69,30 | -0,65 | 360.360.000.000,00 |
| ALBRK | 7,82 | -1,26 | 19.550.000.000,00 |
| GARAN | 139,40 | -1,06 | 585.480.000.000,00 |
| HALKB | 36,94 | -0,16 | 265.405.700.871,48 |
| ICBCT | 13,13 | -0,68 | 11.291.800.000,00 |
| ISCTR | 13,53 | -1,02 | 338.249.594.100,00 |
| SKBNK | 7,81 | 0,39 | 19.525.000.000,00 |
| TSKB | 12,52 | -1,49 | 35.056.000.000,00 |
| VAKBN | 30,06 | 1,28 | 298.072.600.981,38 |
| YKBNK | 35,18 | -1,57 | 297.167.264.171,12 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Science dergisindeki yayın ve New York Times'ın haberinin ardından olası İstanbul depremi ile ilgili endişeler arttı. Nefes'te Şehriban Kıraç'ın sorularını yanıtlayan Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, megakentte yıkıcı bir depremin kaçınılmaz olduğunu ve kentten göçün teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Tüysüz'ün açıklamaları özetle şöyle:
“Marmara’da bir deprem olursa 80 bin civarında binanın yıkılacağı tahmin ediliyor. İstanbul içinden çıkılmaz bir hale gelir. Nüfusu artırmamak gerekiyor” dedi.
"Uyarılarımız dikkate alınmadı, afete hazır değiliz"
“Afete hazır olmak gerekiyor ama ben açıkçası ondan pek ümitli değilim. 73 yaşındayım. 23 yaşında üniversiteden mezun oldum. 53 yıldır arazide fayların üzerinde çalışıyorum. Ama açıkçası bu yaşa kadar bakıyorum hocalarımızın da uyarılarına bakıyorum sözümüzü dinletemedik. Şimdi tüm emeklerimiz boşa gidiyorsa ümitli olmanın çok da anlamı yok.”
"Science dergisinden 15-20 gün önce de İTÜ’den uzmanlar da yazdı İstanbul’daki tehlikeyi. Aynı şeyleri söylüyorlar. 17 Ağustos 1999’da deprem olduğunda Marmara’da deprem tehlikesi ortaya çıktı. O dönemde İTÜ’de rektörle beraber birkaç arkadaşla dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e gittik. Biri doğuda bir batıda iki deprem beklentimiz daha var demiştik. Bu iş bitmedi sürecek demiştik. Hiçbir şey yapılmadı. Ondan sonra 12 Kasım Düzce depremi oldu. 1000 kişi öldü. Halka dönük bir uyarı bile yapılmadı. Yıllardır söylüyoruz. 39 depremi olduğunda Rahmetli hocamız İhsan Ketin Kuzey Anadolu fayını buldu. Onu da kimse dinlemedi. 6 Şubat depremlerinden çok önce 2012’de Gaziantep’e gittim. Gaziantep 7.7’lik depreme hazır olsun dedim. Neredeyse alay ettiler. Science dergisi uyarıyor. Ondan önceki makale de uyarıyor, öncekiler de uyarıyor. Marmara’da bugüne kadar 48 yıkıcı deprem olmuş. Geçmişte bir yerde deprem olmuşsa gelecekte de eninde sonunda olacaktır. Bunun kaçarı yok. Yapılacak iş tedbir almaktır."
"Dirençli kent yapmak şart"
"Şili’de 1960’ta dünyanın en büyük depremi oldu. O güne kadar deprem hazırlıkları yoktu. Sonra önem aldılar yönetmelikler çıkardılar, ciddi cezalar getirdiler. Çok iyi denetim yapıyorlar. Şimdi Şili’de 8 büyüklüğünde deprem oluyor, kimseye bir şey olmuyor. Biz Marmara’da bir türlü planlı bir yerleşme yapamadık. İstanbul 1980’den sonra inanılmaz göç aldı. Deniz kumuyla inşaatlar yapıldı. Cumhuriyet tarihinde 23 kere imar affı çıkarılmış. Kaçak yapıyı yap ben orayı affedeceğim demekle olmaz. Deprem öncesi anı ve sonrasında ne yapılacağının halka ilkokuldan itibaren anlatılması gerekiyor. Ekonomisi iyi olmayan bir ülkenin depreme değil hiçbir afete hazır olması beklenemez. Eğitimin de afetlere hazırlığın da başı ekonomi. Dirençli kent yapacaksanız bunun üç ayağı var, biri sosyoekonomik direnç, biri eğitim biri sürdürülebilirlik. Kuralları uygulamak zorundasınız. Bu üç ayak olmadı mı olmaz."
"Binalar yoğunlaştıkça olası afetin etkisi büyüyor"
"İzmit Körfezi’nin çıkışından, Adalar’ın önünden Büyükçekmece açıklarına kadar olan kısım kırılmadı onu biliyoruz. Bu kırıldığı zaman da tahminen 7.2 büyüklüğünde deprem üretir. Burada önemli olan ne kadar nüfusu etkileyeceğidir. Hep İstanbul diyoruz da İstanbul Türkiye ihracatının yüzde 30’unu gerçekleştiriyor. Hem sanayi hem nüfusun yoğunlaştığı bir bölge. Sadece İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyor. Nüfus fazla olunca afetin etkisi ve maruziyet artıyor. Maruziyeti artırmamak adına İstanbul nüfusunun artmaması gerekiyordu. Yıllardır bunu söylüyoruz. İstanbul’un nüfusu 8 milyonken depremde 8 milyon etkilenecekti. Şimdi en az 16 milyon etkilenecek. Yeni yerleşimler açılıyor, nüfus 30 milyon olsa 30 milyon etkilenecek. Deprem aynı deprem ama maruziyeti artırıyorsunuz. İstanbul’da 1 milyon 200 bin bina var. 1 milyon daha yaparsanız 2 milyon 200 bin bina etkilenir. Gelen afete karşı planlamayla önlem alacak olsanız sanayiyi, nüfusu uzaklaştırmanız gerekiyor. Başka yerleri teşvik etmelisiniz. Gidin Kastamonu’yu, Hakkari’yi teşvik edin nüfus oraya doğru aksın. Ama siz İstanbul’da nüfusu artırdıkça, sanayiyi yoğunlaştırdıkça, binayı yoğunlaştırdıkça çok daha fazla afete maruz bırakacaksınız."
"Kenti sadeleştirme yerine binasal dönüşümlerle nüfusu artırıyoruz"
"Şehirleşmemiz çok çarpık. Esenler’e, Bakırköy’e Bahçelievler’e gidin... Depremde bir bina yıkıldığı zaman o sokağa bir daha girmeniz mümkün olmaz. Gebze’de bir bina yıkıldı çevre illerden destek gelmesine rağmen enkazı 1 hafta kaldırılamadı. Marmara’da bir deprem olursa 80 bin civarında binanın yıkılacağı tahmin ediliyor. İstanbul içinden çıkılmaz bir hale gelir. Kentsel dönüşümden beklenen bu çarpık yapılaşmanın ortadan kaldırılmasıdır. Sokakları açacaksınız, yeşil alan yaratacaksınız. Nüfusu artırmamak gerekiyor. Çok katlı bina yapmak da nüfusu artırır bu pek istediğimiz bir durum değil. Kentsel dönüşüm bugüne kadar yapılmadı, binasal dönüşüm yapıldı. Kenti nüfus açısından sadeleştirmenin aksine biz dolduruyoruz."
Kanal İstanbul uyarısı
"Kanal İstanbul’u yaparsanız 1 milyon kişi daha İstanbul’a gelecek demektir. Nüfusun üzerine 1 milyon kişi daha ekleyeceksiniz. Yani siz elinizle insanları afete doğru sürüklüyorsunuz."
"Marmara'da biraz sonra deprem olsa şaşırmam"
"Geçmişte hangi aralıklarla deprem olduğuna bakmak gerekiyor. Verilere göre 200-250 yıl içinde burası deprem üretmiş. İkincisi fay bloklarının hızına bakarsınız. İstanbul’da oturan birisine göre Bursa’da oturan biri her yıl 2 santim Batı’ya gidiyor. Bu gidiş birikiyor birikiyor çat diye kırılıyor. O birikimlerin ötelenmelerin etkisiyle 17 Ağustos gibi bir deprem olması lazım. Neticede tüm bilimsel çalışmalar bir deprem olacağına çıkıyor. Ne zaman olacağı konusunda bir şey söylenemez. Söyleyene de inanmamak gerekiyor. Marmara’da deprem biraz sonra olsa hiç şaşırtıcı olmaz. 50 yıl boyunca olmasa da yine şaşırtıcı olmaz."
"Bilimsel yayınlara baktığımızda Marmara’da deprem olmayacak diyen tek bir bilimsel yayın yok. Science dergisi dünyanın en önemli bilimsel dergilerinden birisidir. Orada bir deli saçmasının yayınlanması mümkün değil. Hakemlere gidiyor. Bilimsel yayınlara bakmak gerekiyor. Bilimsel yayınlar 23 Nisan Silivri depreminin Marmara’daki riski hiç azaltmadığını söylüyor. İnanç başka bir şey bilimsel gerçeklik başka bir şey."
"Bingöl Yedisu. Türkiye’de Büyük depremler oluşturan yerlerin başında Kuzey Anadolu fayı geliyor. 1.600 kilometre ve Bingöl’den başlayıp Yunanistan’a kadar gider. Bu parça parça kırılmıştır. Bu fay üzerinde 8 tane 7’den büyük deprem vardır. Kırılmamış 2 yer ve deprem üretecek iki nokta var biri Marmara diğeri Bingöl Yedisu. Bu ikisi de kırıldığında 7’nin üzerinde deprem oluşturur.
7’nin altında deprem hemen hemen Türkiye’nin her yerinde olabilir. Türkiye’de 486 tane diri fay hattı var. Şimdi gelecek yıl yeni sayı açıklanacak. Bunlara 50 tane yeni diri fay eklenebilir. 500’ün üzerinde fayımız olacak. Biri kırılmazsa diğeri kırılıp deprem oluşturacak. Bizim deprem diye dikkate aldığımız 6.5 ve üstüdür. Yıkıcılık bundan sonra başlar. Ondan aşağısı Türkiye’ye özgü yıkılmalar olur. Biz 4 şiddetindeki depremde hayat kaybetmiş bir ülkeyiz. Bunu mantıkla açıklamak mümkün değil."
"Afete hazır olmak gerekiyor ama ben açıkçası ondan pek ümitli değilim. 73 yaşındayım. 23 yaşında üniversiteden mezun oldum. 53 yıldır arazide fayların üzerinde çalışıyorum. Mümkün olduğunca bir şeyleri anlayıp, insanlara öğretme gayretindeyim. Ama açıkçası bu yaşa kadar bakıyorum hocalarımızın da anlattıklarına bakıyorum dinlenmedik. Ben Hatay’a depremden önce 6 kere gittim. Halka açık konferanslar verdim bir kere de valisi, belediye başkanı gelip dinlemedi. Şimdi tüm emeklerimiz boşa gidiyorsa ümitli olmanın çok da anlamı yok. Kişisel kurtuluş değil toplumsal kurtuluş çok önemli. O açıdan çok ilerleme sağlamış değiliz."
NYT'nin İstanbul depremi haberine Üşümezsoy'dan sert tepki
İstanbul depremi ABD basınında: Felaket bekleniyor
Uyuşturucu dosyasında yeni dalga: Rapçi ve model gözaltında
Gümrükler Muhafaza’dan zehir tacirlerine dev operasyon
Fiyat hassasiyeti marka bağlılığının önüne geçti
4 kişilik ailenin yılbaşı sofrası 5 bin lirayı aşıyor
İstanbul polisinde yılbaşı alarmı
450 bin liralık gasp girişimi vatandaşların müdahalesiyle bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hatay’da depremzede aileyi ziyaret etti
Plastik poşet ücreti 2026’dan itibaren 1 lira olacak
Ukrayna savaşında kritik gelişme: Kremlin iki kentin alındığını açıkladı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.