BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,70 -0,37 352.040.000.000,00
ALBRK 8,23 1,48 20.575.000.000,00
GARAN 137,30 0,66 576.660.000.000,00
HALKB 25,88 -1,22 185.942.055.726,96
ICBCT 16,02 -1,72 13.777.200.000,00
ISCTR 14,03 1,52 350.749.579.100,00
SKBNK 6,76 -1,31 16.900.000.000,00
TSKB 12,88 -0,16 36.064.000.000,00
VAKBN 27,26 -0,22 270.308.020.716,98
YKBNK 32,34 1,32 273.177.638.524,56

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaNot artacak, borsalar yükselecek----

Not artacak, borsalar yükselecek

Not artacak, borsalar yükselecek
24 Aralık 2010 - 09:59 www.finansingundemi.com

Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kaya Finansgundem.com’a konuştu

Borsa denilince akla gelen en önemli isimlerden biri olarak bilinen Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kaya, 2011 yılı için güzel bir tablo çizdi. “2011 hisse senetleri güzel bir yıl olacak” diyen Kaya, bazı şartlar yerine gelmesi halinde not artırımın seçimden önce bile yapılabileceğini vurguladı. Merkez Bankası’nın son aldığı karaları destekleyen Mahmut Kaya, bu adımlar sayesinde orta ve uzun vadeye daha güvenli baktıklarını dile getirdi.
İşte tam, “yükseliş trendi kırıldı mı?” tartışmalarını alevlendiği bir dönemde Mahmut Kaya ile piyasaların geleceğini konuştuk. Mahmet Kaya, Finansgundem Muhabiri Berrin uyanık Bekar’ın sorularını yanıtladı…
FİNANSGUNDEM: Merkez Bankası faiz oranlarını düşürürken sıcak paraya yönelik de önlemler alıyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Merkez Bankası bundan sonra hangi adımları atar?
MAHMUT KAYA: Merkez bankası yapılması gerekeni yapıyor. Şu anda da Türkiye’yi tehdit etme potansiyeline sahip riskler var. 2011’de de bu risklerin daha da güçlenebileceğini düşünüyorum. Bu yüzden Merkez Bankası bu risklere karşı korumaya ve önlem almaya çalışıyor. Bu riskler ise Türkiye’ye girecek para miktarı ile beraber cari açığın büyüyecek olması. Türkiye ‘de cari açık yanlış yorumlanan bir değişken. Cari açık Türkiye’ye giren paraya eşittir. Bire bir aynı değildir ama onun bir göstergesidir. Türkiye sermayeye çok ihtiyacı olan bir ülke olduğu için para girince maalesef cari açık oluşuyor . Türkiye’ye zaten çok para girdi ve Merkez Bankası da bu para girişinin devam edeceğini düşünüyor. Bu para girişinin de Türkiye’de cari açığı irrasyonel seviyeye yükseltmemesini istiyor. Yüzde beş, yüzde beş buçuk gayri safi milli hasılanın bu seviyelerde kalmasını istiyor. Bence bu doğru bir yaklaşım ve bakış açısı. Merkez Bankası tüketimdeki büyümeyi sınırlandırmak istiyor ve kredi büyümesini hedef alıyor ve TL’nin aşırı değerlenmesine izin vermiyor. Bunun içinde kısa vadeli faizleri düşürüyor. Türkiye’nin orta ve uzun vadede sağlıklı büyüyebilmesi için gerekli adımlar. Piyasanın ilk tepkisi biraz satış yönünde oldu. TL bine biraz değer kaybetti. Bankalara biraz satış geldi bütün bunlarda gayet normal. Ancak büyümenin çok anormal olmasını istemiyorsanız bankalar içinde bu iyi bir haber değil.
Oradaki değişime bakacaklar yüzde 6’lara yaklaşırsa yine munzam karşılıkları artıracaklar ve kısa vade de faizlerle ilgili bir şeyler yapabilirler. Gerekirse ek önlemlerde alabilirler bu konuda da kararlı gözüküyorlar. Çünkü Türk lirasında aşırı değerlenme ve kredi çılgınlığı istemiyorlar. Bütün bunları düşündüğümüzde orta ve uzun vade de bizim daha güvenli bakmamızı sağlıyor.
FİNANSGUNDEM: Avrupa’da yaşanan sıkıntılar, kriz piyasaları nasıl etkiler?
MAHMUT KAYA: Dünyada maalesef kaygan bir zemin var. Avrupa’daki durum belli. ABD ekonomisine gelen birkaç veri iyi ama halen sıkıntı içinde ve işsizlik çok yüksek seviyelerde. ABD, Avrupa birliği ve Japonya’da büyüme sıkıntılara devam edecektir. Bu ülkelerde ki yapısal problemlerin aşılması birkaç yılda değil uzun yıllar sürebilir. ABD ekonomisi de gelen birkaç veri iyi ama sıkıntı içinde ve işsizlik halen çok yüksek gelişmiş ülkelerde ABD, Avrupa birliği Japonya burada büyüme sıkıntıları devam edecektir. Yıllar sürebilir… Şu anda bu ülkelerindeki yapısal problemlerin aşılması birkaç yıl değil yıllar sürebilir. Avrupa’da ise kendi içinde farklı ekonomik bölgeler var. Almanya gibi ülkeler iyi durumda. Ancak iflas etmiş durumda olan ülkelerin sıkıntılarını çözmek zaman alacaktır. Bu dışında sıkıntısı olan ancak çok şiddetli sıkıntısı olmayan ülkeler var bu ülkelerde ise sıkıntılar şiddetlenebilir.
FİNANSGUNDEM: Bu durum piyasalara nasıl yansır?
MAHMUT KAYA: Yunanistan’da gördük. İMKB yüzde 10-12 düştü ve TL değer kaybetti. İrlanda’da satış baskısı oldu ve Merkez Bankası kararları bunun üzerine geldi. Tabi orda ki satış baskısı katkıda bulundu ama piyasa halen gücünü koruyor. Kontrolden çıkma söz konusu değil. Avrupa’daki bazı ülkelerde bazı sıkıntılar devam edecek bunu biliyoruz. Ancak ama yeni ülkeleri bilmiyoruz. İspanya İrlanda’ya dönüşürse ki İspanya büyük bir ekonomi o zaman satış baskısı yaratır. Bu yüzden net bir tablo çizmek mümkün değil.
FİNANSGUNDEM: Türkiye’nin not artırımı sizce seçimden önce mi, seçimden sonra mı olur? Seçim süreci piyasaları nasıl etkiler? İzledikleri politikayı doğru buluyor musunuz?
MAHMUT KAYA: Merkez Bankası cari açıkla ilgili endişeleri azaltabilirse ve bu konuda yardımcı olursa Türkiye’nin not artışı seçimden önce gelebilir. Şu anki partilerin aldıkları oy oranlarına bakarak çok olumsuz bir etki olacağını sanmıyorum. Piyasalar için önemli olan Siyasi istikrardır ve siyasi istikrarı sağlamak için de tek parti yönetimi önemli bir etkendir. Ancak bu uyumlu iki partiden oluşan bir koalisyonun siyasi istikrarı sağlamayacağı anlamına gelmez. Geçmişe baktığımızda eskiden Başbakan grip olsa piyasalar düşerdi. Mecliste biri birine anayasa kitabını fırlatır bütün ülkede kriz olurdu. Biz böyle bir dönemden geliyoruz. Bunun sebebi ise siyasetin ekonomi üzerindeki çok ciddi etkilerinin olması değil o zamanlarda ekonomimizin ve bankacılık sistemimizin zayıf olması ve çok fazla çürük elmanın olmasıydı. Eskiden Ankara’da bir rüzgâr esse İstanbul’da fırtına kopardı. Ankara’da çok değişmedi. Türkiye’de politikacıların da çok mesafe kat ettiği söylenemez. Mesafe kat ettiler ama eskiyle şu anı kıyasladığımızda gözle görülür bir mesafe kat etmediler. Ankara’dan şimdi de rüzgar esmeye devam ediyor ancak biz burada bir esinti olarak hissediyoruz. Eskisi gibi fırtına olarak hissetmiyoruz. Çünkü hafızamızda şu vardı eskiden siyasette taşlardan biri yerinden oynasa her şey alt üst olacak diye düşünüyorduk ve böyle de oluyordu. Ancak artık durum değişti çünkü ekonomimiz de, bankacılık sistemimizde oldukça güçlü. Bu yüzden artık Ankara’dan gelecek her türlü fırtınayı bir esinti olarak hissediyoruz.
FİNANSGUNDEM: Türkiye’nin not artırımı ile ilgili izlenen politikayı doğru buluyor musunuz?
MAHMUT KAYA: Türkiye için her şey güzel ama cari açık riski var. cari açığımız çok hızlı büyüdü, seçimler ve siyasi bir belirsizlik var. Seçim öncesi seçim ekonomisi sebebiyle bütçe açığında bir genişleme olabilir. Bütün bunları düşünerek kredi derecelendirme kuruluşları bekliyorlar. Ancak yatırımcı tarafında bu şekilde değil. Türkiye’yi fiyatladıkları yer Avrupa’nın yarısından daha riski düşük bir yer olarak gözüküyor. Türkiye’nin CDS’lerine baktığımızda Avrupa’nın yarısına göre Avrupa Birliği ülkeleri 2A, 3A reytingi olan şirketlerden daha güvenli görünüyor Türkiye. Dolayısıyla kredi derecelendirme kuruluşlarının çok önceden yapması gereken bir şeydi ama yapmadılar ve bekledir. Ancak bu yapmayacaklar anlamına gelmiyor. 2008-2009 döneminde dünyada tek not artırımı yapılan ülke Türkiye’ydi. Kafalarında birkaç soru işareti var bunların belirlenmesini bekliyorlar. Bu da normal bir durum...
FİNANSGUNDEM: Yabancılar banka hisselerini satıyor, bunun sebebi 2011 yılında bankalardaki karlılık düşüşü olabilir mi?
MAHMUT KAYA: Yabancılar alırken de, satarken önce bankları alıp satıyor. Çünkü bankalar likit. Bankaların üzerinde karlılık anlamında bir etkileri yok. Satış yapmalarının sebeplerinden bir tane olarak da şu gösteriliyor, Türk Bankaları 2009 ve 2010’da çok ciddi karlılık elde ettiler. Bu karlılığın etkileri arasında bir defalık gelişmeler fazlaydı ve sebepler bir defalık olduğu için yavaş yavaş ortadan kalkıyor. 2011 yılında bunlar olmayacak. Bankalar sadece kredi satarak para kazanabilir duruma gelecekler. Bu da biraz karlarının düşmesine sebep olabilir. Ama burada yanlış bir algılama var. Diyelim ki bankalar 2008’de 100 lira, 2009’da 150 lira kazandılar. 2010 yüzde 25 daha büyüttüler. 2008 yılında 100 lira kazanan bankalar ,2010 yılında 175 lira kazanıyorlar.2011 yılında bankalar 165 lira kazanacak diye satar mısınız banka hisselerini satmazsınız tabi ki. Piyasalarda bankalarla ilgili biraz karamsarlık var ben katılmıyorum buna çünkü hala 2008 yılına göre çok ciddi bir kar artışı var. Buradaki sermaye artırımları bankalara yansıdı.
FİNANSGUNDEM: İMKB 2011’de 85 bini görür mü?
MAHMUT KAYA: Burada biraz kabuller yapmak gerekiyor. 80 bin -85 bin aralığını görebileceğini düşünüyoruz. Ama burada yaptığımız kabuller önemli. Avrupa ekonomisini çok iyi bilmiyoruz bilmediğimiz için artık her şey geride kaldı, Avrupa’da her şey düzelecek dememiz mümkün değil. Ama Türkiye ile ilgili bir tahmin yapacaksak Avrupa ile de ilgili bir varsayım yapmamız gerekiyor. Bu varsayımlarda Avrupa’da işlerin daha da kötüleşmeyeceği, Amerika’da yavaş da olsa toparlanacağı yönünde. Dünyada da bu anlamda ciddi bir kiriz çıkmayacağı ve gelişmekte olan ülkelerde büyümenin devam edeceği varsayımı var. Türkiye’de ise seçime rağmen ekonomide bir raydan çıkma olasılığının olmayacağı varsayımı var. Bütün bunları bir araya koyarsak ve bu tahminler gerçekleşirse 2011 hisse senetleri için güzel bir yıl olacak.
FİNANSGUNDEM: 2011 de hangi sektör ve hisseler öne çıkabilir.
MAHMUT KAYA: ürkiye açısından baktığımızda hala büyümenin arkasındaki ikinci güç talepteki büyüme ve iç tüketim olacak. O yüzden iç tüketime servis veren sektörler bu işin kaymağını yiyecek. Önümüzdeki yıl bankalarda kar düşüşü sebebiyle yatırımcılar banka dışı sektörlere konsantre olmayı isteyebilirler. Bunların dışında Gayrimenkul sektörü Türkiye de büyüme potansiyeli yüksek olan bir sektör. Otomotiv ve beyaz eşya sektörü cazip hale gelebilir ve iç talebe servis veren sektörler bu durumdan olumlu etkilenecektir? Dünya’da emtia fiyatlarında bir yükseliş var. Emtia fiyatlarında ki bu yükseliş, emtia işleriyle uğraşın şirketlerin karlılıklarını olumlu etkiler. Ereğli Demir Çelik, Tüpraş, Aygaz, bütün bunları bir araya koyduğunuzda emtia işi ile uğraşan şirketler yüksek emtia fiyatlarından olumlu etkilenecek ve karlılıkları da artıracak ve karlılıkları da artırdığı için piyasada da bunların yükselmesi doğru olur.
FİNANSGUNDEM: Piyasalarda altının 3000 dolara çıkacağı söyleniyor ? Sizce çıkar mı?
MAHMUT KAYA: Olabilir altının yükselmesini bekliyorum 2011 sonunda 1500-2000 dolar çıkacakmış gibi görünüyor.
FİNANSGUNDEM: Uzun yıllardır bu mesleği yapıyorsunuz. İMKB’nin 25. yılı kutlandı. İMKB de dünden bugüne neler değişti?
MAHMUT KAYA: Son 10 yılda İMKB’ de çok iyi değişimler oldu. Bölgenin en büyük borsalarından birisi haleni geldi. Bu hale gemlisinde İMKB yönetiminin çok büyük bir katkısı var. Tamamen elektronik hale gelmiş olması, işlem kurallarının Avrupa ve dünya ile daha uygun hale gelmiş olması, emir iptalleri. VOB’un devreye girmesi. Bütün bunlar yatırımcıların önündeki seçenekleri artırdığı gibi yatırımcının katılımını ve ilgisinin devamını da sağladı. Bu arada şirketler borsaya geldiler. İMKB’deki hem şirket ve piyasadaki büyüme, ekonomideki büyümenin gerisinde kaldı. Dolayısıyla daha çok yapılacak işler var. Daha çok şirketin buraya gelip halka açılması gerekiyor.
FİNANSGUNDEM: Sürekli yeni halka arzlar oluyor, bu halka arzlar piyasaları nasıl etkiler?
MAHMUT KAYA: Halka arz seferberliğinin olumlu etkisi kuşkusuz vardır ama koskoca 2008 in ikinci yarısı ve 2009da hiç halka arz olmadı. Bir çok şirket bekledi. Piyasa koşulları da yavaş yavaş yerine gelmeye başladı. Şirketler yavaş yavaş piyasaya gelmeye başladı. Daha çok şirketin gelmesi ve geleceğini de düşünüyorum.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • sade vatandaş24 Aralık 2010 12:53

    "Merkez Bankası cari açıkla ilgili endişeleri azaltabilirse ve bu konuda yardımcı olursa Türkiye’nin not artışı seçimden önce gelebilir" demiş...2011 dünyada enflasyonun ve faizlerin ciddi kıpırdanacağı bir yıl olacak gibi gözüküyor, petrolün varili 120 $ ve ABD 10 yıllık tahvil faizleri 5 veya daha üzerine çıkarsa ne olacak peki, biraz da ondan bahsetseydiniz..

DM TV YAYINDA! ABONE OL!