| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 72,80 | 1,39 | 378.560.000.000,00 |
| ALBRK | 8,25 | 0,49 | 20.625.000.000,00 |
| GARAN | 144,00 | 1,41 | 604.800.000.000,00 |
| HALKB | 36,34 | 1,79 | 261.094.834.046,28 |
| ICBCT | 13,53 | -1,60 | 11.635.800.000,00 |
| ISCTR | 14,06 | 0,29 | 351.499.578.200,00 |
| SKBNK | 7,86 | -4,38 | 19.650.000.000,00 |
| TSKB | 12,96 | -0,69 | 36.288.000.000,00 |
| VAKBN | 31,06 | 1,30 | 307.988.522.504,38 |
| YKBNK | 37,24 | 1,09 | 314.568.189.816,16 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

ING Direct ve Uluslararası Bireysel Bankacılık Üst Yöneticisi (CEO) Eli Leenaars, bankacılık sektörüne yönelik alınan kararlara ilişkin, ''Ben, Merkez Bankası, BDDK olsam büyük ihtimalle aynı şekilde benzer önlem alırdım'' dedi.
Leenaars, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye gelip satın alma sürecini tamamladıklarında çok net planları bulunduğunu ve 5. en büyük özel banka olma yönünde hedef belirlediklerini hatırlattı.
Bu iddianın çok gerçekçi olduğunu ve değiştirmeyi düşünmediklerini ifade eden Leenaars, küresel mali kriz nedeniyle 2 yıllık bir kayıp söz konusu olduğu için, banka olarak bu iddiayı gerçekleştirme zamanını da 2 yıl ötelemiş olacaklarını söyledi.
ING Bank'ın Türkiye'ye dair hedeflerine ulaşmak için iyi bir yol haritası bulunduğunu vurgulayan Leenaars, ''Biz ING olarak, Türkiye'ye bu hedefine ulaşmada destek olmaya devam edeceğiz. Finansman konusunda Amsterdam'dan çok yardımcı olduk. Bunu büyük ölçüde yapmaya devam edeceğiz. Aslında Türkiye için bizim finansal taahhüdümüz, 2008'de satın alma sırasında ödediğimiz paradan çok daha fazla'' diye konuştu.
Türkiye'de çok rekabetçi bir bankacılık ortamı bulunduğunun altını çizen Leenaars, ''Bize, elimize gümüş tepsiyle sunulmayacağı için bu hedefimize ulaşmak için bütün aklımızı, bütün zekamızı ve bütün çalışkanlığımızı kullanmamız gerekiyor. Kesinlikle Türkiye'deki bankaları küçümsemiyoruz. Çok güçlüler'' yorumunu yaptı.
''ÇOK İNCE SÖYLENİR, BİZ ONU EMİR TELAKKİ EDERİZ''
Eli Leenaars, ekonomiyi soğutmak için Türk bankacılık sektörüne ilişkin alınan kararlara yönelik ise ''Ben Merkez Bankası, BDDK olsam büyük ihtimalle aynı şekilde benzer önlem alırdım'' dedi.
Aslında bu durumun kendileri için ''biraz üzücü, talihsizlik'' olduğunu kaydeden Leenaars, ''2008'in sonu, 2009, 2010'un bir kısmında hızımız düşüktü. Fakat büyümek için biz tam hazırken, bu sefer de yeni yönetmelikler bizi kısıtlamaya başlıyor. Tam hazırken, kaybettiğimiz dönemi kompanse edecek bir hale gelmişken, bu sefer de bundan dolayı yavaşlama söz konusu. Bu, tamamen bizim talihsizliğimiz. Bunlar, sonuçta kurallar ve biz de kurallara uymak zorundayız'' şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz haftalarda Türk bankacılık sektöründe yaşanan ''polisiye tedbir'' tartışmalarıyla ilgili de Leenaars, şu görüşleri dile getirdi:
''(Avrupa'da, yurt dışında) Bankalar tek bir tarzda uyarılmıyorlar. Bazen piyasalarda bu, çok ince söylenir, biz onu emir telakki ederiz. Bazı piyasalarda da bize emir gelir, ama tartışmaya açıktır. Aslında iş bölümü bütün ülkelerde çok nettir. Hükümet, devlet hükmeder. Bankacılar da bankacılık yapar. Dolayısıyla herhangi bir pazarda bulunduğumuzda, hükümetin koymuş olduğu kuralları sorgulamadan kabul ederiz. Tabii ki hükümetlere önerilerde bulunabiliriz. Ama karar verecek olan hükümetlerdir. Bu kural, sadece Türkiye'ye özgü değil, her yerde böyle.''
ING olarak, ''uçağı kaçırmamak'' gibi bir misyonları bulunduğunu vurgulayan Leenaars, ''Banka olarak misyonumuz, sonuçta bir ekonomide mali yapı açısından verimli, düşük riskli ve düşük maliyetli olan bir yapı sunmamızdır. Türkiye için de misyonumuz budur'' diye konuştu.
''İSTANBUL, KENDİNE ÖZGÜ BİR ŞEYLER YAPMALI''
İstanbul'un finans merkezi olma hedefine dair de Leenaars, şunları kaydetti:
''Kesinlikle İstanbul'un New York ve Londra ile rekabet etmesini tavsiye etmem. Onlar, zaten piyasanın bir kısmını artık kalıcı bir şekilde almışlar. New York belki biraz daha yeni, ama Londra zaten yüz yıllardır finans merkezi durumunda ve çok zor rekabet edilebilir. Londra ve New York'tan sonra gelecek bir yer varsa o da Hong Kong, Şanghay'dır diye düşünüyorum.
Dünyanın en büyük 2 bankası şu anda Çin bankaları... Zaten bu yüzden Şanghay, New York ve Londra'nın rakibi oldu bile. Bence İstanbul ve Türkiye, daha çok kendine özgü, onu eşsiz yapan durumuna ve mevcudiyetine dayalı bir şeyler yapmalı. Sonuçta İstanbul'un bir ayağı Batı'da, bir ayağı Ortadoğu'da. Kuzey Afrika ve Arap dünyasındaki değişikliklere baktığımız, onların dışarıya açılmaya çalıştığını gördüğümüz zaman diyebiliriz ki 'İstanbul ve Türkiye bundan avantaj çıkarabilir ve bunu kullanabilir.' Bu iki özellik konusunda İstanbul ile rekabet edebilecek dünyada hiçbir yer bilmiyorum. Dünyada güç dengeleri artık değişiyor. Türkiye, Hollanda'nın yerine geçecek ve dünyada milli gelir açısından 16. ülke haline gelecek. Tabii kıskanıyoruz, ama Türkiye için de seviniyoruz.''
''ARTIK PANİK MODUNDAN ÇIKMIŞ OLDUK''
ING Direct ve Uluslararası Bireysel Bankacılık Üst Yöneticisi Leenaars, dünya ekonomisinde şu andaki duruma ilişkin ise şu yorumu yaptı:
''Bence artık panik modu dediğim moddan çıkmış olduk. Genel olarak mali ve ekonomik krizle beraber bütün dünya panik moduna girmişti. 1930'lardan beri hiç görmediğimiz bir krizle karşı karşıya kaldık, ama artık bundan çıktık. Geriye kalan artık yapısal konular ile küresel dengesizlikler... Evet toparlanmanın ilk işaretlerini görüyoruz. Fakat bizce bu toparlanma daha inişli, çıkışlı bir toparlanma olacak. Dolayısıyla dünyadaki bütün hükümetler, G20'nin üyesi olan devletler, bütün bankacılığı düzenleyen kurumlar, burada yetkiyi, gözetimi sağlayan kurumlar, özel sektör, iş dünyası ve bankacılık olmak üzere her kesim önümüzdeki yıllarda bunların üstesinden gelmek için beraber çalışmak zorunda olacak. Basel Komitesi'nden gelen son Basel III ile ilgili noktalar, bu aşamada çok kritik olacak. Çünkü bir şeyi görmek zorunda kalacağız. 'Acaba bu ekonomik toparlanmaya Basel III fayda mı sağlayacak, yoksa sağlamayacak mı?''
''HOŞUMA GİTMESE DE EKONOMİST OLARAK MANTIKLI BULUYORUM''
ING Bank Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Wilfred Nagel ise Türkiye'de sektöre ilişkin alınan kararları, bankanın başında yer alan kişi olarak hoşuna gitmese de ekonomist olarak mantıklı bulduğunu söyledi.
Türkiye'nin diğer ülkelerin hatalarına bakıp ders çıkarması ve onların düştüğü hatalara düşmemesinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Nagel, ''Ama Merkez Bankası'nın şu anda almış olduğu önlemler, evet kısa vadede şu an karşımızda olan sorunları çözmek açısından yeterli. Ancak temel sorunu yine çözmüyor. O da Türkiye'deki tasarruf eksikliği... İhracatı çok artırsak bile ihracatın türünden, gittiği yerlerden dolayı ithalat da aynı şekilde artacak. Esas sorun çözülmemiş olacak'' diye konuştu.
''İŞİMİZİ YAVAŞLATIR, AMA SONUCU DEĞİŞTİRMEZ''
Kararların hedeflerini ne şekilde etkileyeceğine dair de Nagel, şu görüşleri dile getirdi:
''Krizde olduğu gibi bizim de taktik olarak birtakım şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Düzenleyici kurum, bir tavan belirlemiş. Bizim de buna uyum sağlamamız gerekiyor. Ama kesinlikle bizi işimizden alıkoyacak bir şey değil. Evet, bizi yavaşlatır. Ama ne Türkiye piyasası için bizim genel görüşümüzü, ne hedeflediğimiz konularda bizim için sonucu değiştirir.
Genel olarak baktığımızda bu tip para politikasındaki değişiklikler her zaman kısa vadede çözüm bulmak için yaratılır ve ortaya konur. Dolayısıyla durum değiştikçe, yetkili kurumlar da burada gerekli değişiklikleri yapar. Aynı şekilde inişler, çıkışlar olur, fakat trend genelde değişmez. Bizim için önemli midir? Tabii ki önemlidir. Ama bizim hedefimizi değiştirir mi? Hayır...''
2011 yılı büyüme hedefleriyle ilgili Nagel, ''Böyle bir ortamda bu kararların alınmasıyla herhangi bir öngörüde bulunmak da çok zor oluyor. Tabii BBDK'nın da Merkez Bankası'nın da kısıtlamalarını dikkate alacağız. Ama hedefimizi de, iddiamızı da hiçbir zaman gözümüzün önünden kaçırmayacağız. Bu kısıtlamaların müsaade ettiği ölçüde, en hızlı ne kadar büyüyebiliyorsak o kadar büyüyeceğiz'' dedi.
Wilfred Nagel, ''polisiye tedbir'' tartışmalarına dair de ''Banka yönetmeyle, siyaseti karıştırmamak gerekiyor. İkisi çok ayrı şeyler. Çok net şekilde ikisini ayırmak gerekiyor'' yorumunu yaptı.
Ömer Aras, QNB Bank yönetim kurulundan ayrılıyor
Kredi kartı kullananlar dikkat: Son 10 gün!
TEB "Kaza veya Hastalık Sonucu Hastane Gündelik Teminatı"nı sunmaya başladı
DenizBank yurt dışından 400 milyon dolar tutarında kaynak temin etti
QNB Türkiye kredi dünyasıyla yeni tanışacaklar için ilk adımı kolaylaştırıyor
Rusya’da bankalardan büyük transferlere yeni denetim
Hakan Aran: İşletmelerimizde %20 verimlilik artışı olduğunu görüyoruz
Aran: Bu zorlu dönemin nasıl geçtiği unutulmamalı
Yapı Kredi, CDP 2025'te Global A Listesi'nde
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.