BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 58,50 -0,34 304.200.000.000,00
ALBRK 7,61 -1,42 19.025.000.000,00
GARAN 129,40 -0,08 543.480.000.000,00
HALKB 27,16 -0,44 195.138.571.620,72
ICBCT 13,45 0,00 11.567.000.000,00
ISCTR 12,37 -0,32 309.249.628.900,00
SKBNK 8,15 -4,00 20.375.000.000,00
TSKB 11,83 -1,33 33.124.000.000,00
VAKBN 26,86 0,52 266.341.652.107,78
YKBNK 32,04 0,06 270.643.523.139,36

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiMerkez'den zorunlu karşılık sinyali----

Merkez'den zorunlu karşılık sinyali

Merkez'den zorunlu karşılık sinyali
31 Mayıs 2012 - 10:45 www.finansingundemi.com

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu’ndan öne çıkan mesajları açıkladı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Mayıs 2012 tarihli Finansal İstikrar Raporu’ndan Öne Çıkan Mesajları açıkladı.
TCMB tarafından yapılan açıklama şöyle:
1. Dünya genelinde küresel krizin etkileri sürmekte ve kriz sonrasında gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan politikalar küresel ekonomiye yön vermeye devam etmektedir.
2. Ülkemizde sağlanan mali disiplinin kararlılıkla sürdürülmesi ve esnek para politikası uygulaması olumsuz dış gelişmelerin iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerini sınırlamıştır.
3. Sermaye girişlerinin yanı sıra, uygulanmakta olan esnek para politikası çerçevesinin de katkısıyla Türk lirasının değeri, diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha istikrarlı seyretmeye devam
etmiştir.
4. Ülke risk primindeki düşüşe ek olarak yurt içi yerleşiklerin olumlu beklentileri ekonominin görünümünün iyileşmesine neden olmuştur.
5. İktisadi faaliyet artış hızı yavaşlamakla birlikte 2011 yılında güçlü seyretmiş, TCMB ve diğer otoritelerce alınan tedbirler neticesinde yurt içi talep büyümesi kontrol altına alınmıştır. İç ve
dış talep arasındaki dengelenme güçlenerek sürmektedir.
6. Dış ticaret dengesinde ve cari dengede geçtiğimiz yılın son aylarında başlayan olumlu seyir, 2012 yılının ilk çeyreğinde de devam etmiştir.
7. Kredilerin artış eğilimi, mevsimsel etkiler içermekle birlikte, genel olarak finansal istikrar açısından makul seviyelerde seyretmektedir.
8. Arzu edildiği şekilde, kredi büyümesi temel olarak firma kredilerinden kaynaklanırken tüketici kredileri daha sınırlı artış göstermektedir.
9. Bankacılık sektörü kredilerinin tahsili gecikmiş alacaklara dönüşüm oranının tarihi düşük seviyesini koruduğu görülmektedir.
10. Firmalar kesiminin açık döviz pozisyonu bir risk unsuru olarak önemini korumaktadır. Diğer taraftan, firmaların yabancı para borçlarının uzun vadeli yapısı olumlu olarak değerlendirilmektedir.
11. Hanehalkı yükümlülüklerinin artış hızının 2011 yılının ikinci yarısından itibaren yavaşladığı, tahsili gecikmiş alacaklarda ve işsizlik oranlarında ise gerilemeler olduğu gözlenmektedir.
12. Hanehalkı yükümlülüklerinin faiz ve kur riski taşımaması da bir diğer olumlu husus olarak göze çarpmaktadır.
13. Basel II’nin 2012 yılı Temmuz ayı itibarıyla uygulamaya konulması ile birlikte sektörün sermaye yeterlilik rasyosunda sınırlı bir gerileme beklense de, söz konusu rasyonun yasal (yüzde 8) ve hedef rasyonun (yüzde 12) çok üzerinde seyredeceği öngörülmektedir.
14. Ülkemiz bankacılık sektöründe uyum çalışmaları devam eden Basel III düzenlemelerine ilişkin olarak herhangi bir zorluk yaşanmayacağı düşünülmektedir.
15. Bankacılık sektörü kârlılığı 2012 yılı ilk çeyreğinde yeniden yükselişe geçmiştir.
16. Bankacılık sektöründe yurt dışından sağlanan fonların uzun vadeli olması, pasif vadesinin uzamasına katkıda bulunmaktadır.
17. AB’ye üye bazı devletlerin borçlarının sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler, piyasalarda belirsizliği artırarak, farklı kanallar üzerinden tüm ülke ekonomilerini olumsuz yönde etkilemektedir.
18. Türk bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısı ve küresel piyasalardaki hızlı değişimler göz önüne alınarak uygulanan makro ihtiyati tedbirler, sektörün söz konusu değişimlerden daha düşük
düzeyde etkilenmesini sağlamaktadır. Bu çerçevede ülkemiz, Euro bölgesinde önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan daha az etkilenen ülkeler arasında yer alacaktır.
19. Döviz rezervlerini güçlendiren ve ihracat sektörünü destekleyerek dış ticaretin dengelenmesine katkı sağlayan ihracat reeskont kredileri, bir politika aracı olarak TCMB tarafından aktif olarak kullanılmaya devam edilmektedir.
20. Zorunlu karşılıklar bankacılık sisteminin likidite ihtiyacının kalıcı bir yöntemle ve daha düşük maliyetle karşılanması, bankalara likidite yönetiminde kolaylık sağlanması ve TCMB döviz
rezervlerinin desteklenerek zamanında, kontrollü ve etkili kullanılması amacıyla etkin bir biçimde kullanılmaya devam edilmektedir.
21. 2012 yılı Mayıs ayında yapılan son değişiklikle, Türk lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınır yüzde 40’tan yüzde 45’e yükseltilmiştir. Ancak, Türk lirası zorunlu karşılıkların Türk lirası veya döviz cinsinden tesis edilmesindeki maliyet farkının azaltılması ve bankaların sağlanan yeni imkânı likidite gereksinimleri çerçevesinde kullanmaları amacıyla, ilave edilen yüzde 5’lik imkân için zorunlu karşılığın 1,4 katsayısıyla çarpımına karşılık gelen tutarda döviz tesis edilmesi öngörülmüştür.
22. Uygun şartlar oluştuğunda, Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulması imkanına ilişkin üst sınırın, giderek artan fazla bulundurma katsayılarıyla yüzde 45’den yüzde 60’a kademeli
olarak yükseltilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca, Türk lirası zorunlu karşılıkların standart altın olarak tesis edilmesi imkânının üst sınırı da benzer şekilde, kademeli olarak ve artan katsayılarla yüzde
20’den yüzde 30’a kadar yükseltilebilecektir. Gönüllülük esasına dayanan bu imkânlar sayesinde bankalar, ihtiyaçlarına göre TCMB’de tuttukları döviz varlıklarını ayarlayabilecektir. Böylece TCMB’nin
piyasaya döviz alım veya satımı yönünde müdahale ihtiyacı azalacak ve zorunlu karşılıklar bir otomatik dengeleyici özelliği göstererek kurlardaki oynaklığın azaltılmasına katkıda bulunacaktır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!