| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 58,30 | -0,68 | 303.160.000.000,00 |
| ALBRK | 7,53 | -2,46 | 18.825.000.000,00 |
| GARAN | 129,20 | -0,23 | 542.640.000.000,00 |
| HALKB | 26,98 | -1,10 | 193.845.311.573,16 |
| ICBCT | 13,36 | -0,67 | 11.489.600.000,00 |
| ISCTR | 12,32 | -0,73 | 307.999.630.400,00 |
| SKBNK | 8,10 | -4,59 | 20.250.000.000,00 |
| TSKB | 11,73 | -2,17 | 32.844.000.000,00 |
| VAKBN | 26,80 | 0,30 | 265.746.696.816,40 |
| YKBNK | 31,96 | -0,19 | 269.967.759.036,64 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Merkez Bankası (MB) kısa bir moladan sonra zorunlu karşılıklarda “sert” bir artışa gitti. Her türlü emtianın fiyatı artarken faizleri “seçim veya başka saiklerle” arttıramayan MB’nin zorunlu karşılıkları yükseltmesini bekleyenlerdendim. Bazı katılımcılar da bekliyor olsa da MB’nin 100 baz puanlık “makul” bir artışla yetineceği düşünülüyordu. Bir önceki toplantıda herhangi bir değişiklik yapmayan ve ard arda iki toplantıda arttırılan karşılık oranlarının etkisini görmek için ‘Bekleyeceğim‘ diyen, ardından yabancı basın organlarına demeçler veren, içeride değişik sunumlar yaparak neden arttırmadığını anlatan ve bu toplantıyı da “bekleyip görerek” geçireceğini “ima eden” MB’nin orantısız güç kullanımı piyasaların kafasını karıştırdı!
Sadece kafalar karışmakla kalmadı, bence PPK’nın kredibilitesi de önemli ölçüde yara aldı. Madem kısa vadelilerde 500 baz puanlık orantısız güç kullanılcaktı, PPK’nın bir önceki toplantısında aklı neredeydi?
Peki ne olacak şimdi?
Önceki iki artışta bankalar bir kısmını mevduat sahibine yansıtarak, bir kısmını da sineye çekerek atlatsalar da bu kez hem kredi faizleri hem de mevduat faizleri yükselecek.
Kredi büyümesi düşerken, bankaların fon ihtiyaçları artacak. Bu günlerde 30 milyar TL civarındaki MB fonlaması, 15 Nisan itibarıyla yaşanacak 19 milyar liralık çıkış sonrasında 50 milyar TL’ye dayanacak. Her ne kadar MB faizleri değiştirmeyerek 6.25’te tutmuş olsa da çok değil 4 ay önce sıfır olan bu maliyet şimdi bankaların bilançolarına daha net yansıyacak. Bundan dolayı da bankacılık hisselerine gelen satışla İMKB günü yüzde 1.7 düşüşle kapattı.
Bankacılık sisteminin MB’ye bağımlılığı bu kararla daha da artacaktır. Her ne kadar MB’nin politikası bunu hedefliyor olsa da tüm bu fonlamasını MB’den karşılamak istemeyecek bankacılık sektörünün mevduat konusunda rekabete girmesi, mevduat faizlerini yükseltecektir. Bu yükseliş beraberinde bono faizlerinde de yükseliş getirecektir ki bunun ilk etkilerini dün 8.60’dan 8.90’lara çıkan gösterge bono faizlerinde gördük.
Bono faizlerinin yükseliyor olması beraberinde yabancıların yeniden bu piyasaya dönmesine, TL’nin de yeniden değer kazanmasına neden olacaktır. Yabancı girişi hemen başlar mı bilemiyorum, ancak dün dolar/TL kurlarının 1.5560’lara kadar gerilemesinin ardında bu beklentinin de payı vardı.
Yabancıların muhtemel ilgisiyle bono faizlerindeki yükseliş, mevduat ve kredi faizlerine oranla sınırlı kalacaktır.
Yükselen faiz, yeniden yabancı girişi, “güçlenen TL”, artan ithalat, daha da büyüyen cari açık... Biz “faiz indirimi+zorunlu karşılık artışından” oluşan “garip karışımı” bu sorunlara çare olsun diye devreye sokmamış mıydık? Madem bu yola girmiştik, neden 1 ay ara verip (ki bence son derece anlamsızdı) sonrasında bu denli neden sert vuracak noktaya geldik?
İşin garip tarafı bir yandan MB, kredileri “pahalılandırarak” toplam talebi düşürmeye çalışıyor diğer yandan yepyeni af paketleri açılıyor. Şimdi de esnaf ve kooperatiflere “af” çıkarılıyor. Diğer yandan da “40 gün, 40 gece alışveriş festivali” düzenleniyor. İfratla tefrit tam anlamıyla birbirine karıştırılıyor!
Başkan Yılmaz artık izne çıkmalı!
Başkan Yılmaz’ın önceki söylemleriyle tutarlı olmayan son kararla birlikte görev döneminin sonuna gelindi. Savunmakta hayli zorlandığı “garip karışım” da onu hayli yormuştu zaten. İyisi mi artık son demlerini yaşadığı görevinin son günlerinde tatile çıkması çok daha yerinde olacaktır. En azından daha iyi hatırlanabilmesi adına... Sahi bu arada merak da etmiyor değilim, 500 puanlık “orantısız güç” yeni başkana daha rahat bir “çalışma ortamı” sağlamak için mi kullanıldı?
Ali Ağaoğlu - Vatan
Bonoya talep çok ise faizlerin artması değil düşmesi gerekir. Talebin geldiği yerde faiz yükselmez. Burada tam bir çelişki hakim. Para sahiplerince talep edilen yüksek faiz getirisi bu şekilde sağlanamaz. Dolayısıyla bono fazilerinin aşağı yönlü olması gerekir. Ters orantılı bir çalışma, ülke ekonomisini alenen kötüye götürür.
Şimşek: Sıkı duruş ve tedbirler dezenflasyon sürecini destekliyor
Lukoil uluslararası varlıklarını satmak için alıcılarla masada
ABD’deki büyük risk: K şeklinde ekonomi
O plan rafa kalktı, tahvil piyasası sarsıldı
Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüdü
İnşaat üretimi hızlandı: Endeks yüzde 30 arttı
Türkiye'de büyüme fren mi yapacak? İşte Deutsche Bank'ın öngörüsü
Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri devam ediyor
Merkez bankaları İstanbul'da toplandı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.