Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,70 | 1,31 | 362.440.000.000,00 |
GARAN | 137,40 | 1,33 | 577.080.000.000,00 |
HALKB | 26,76 | -0,59 | 192.264.660.403,92 |
ICBCT | 15,67 | 0,64 | 13.476.200.000,00 |
ISCTR | 14,11 | 1,73 | 352.749.576.700,00 |
SKBNK | 6,94 | -3,61 | 17.350.000.000,00 |
TSKB | 13,17 | 1,31 | 36.876.000.000,00 |
VAKBN | 27,60 | 0,44 | 273.679.434.034,80 |
YKBNK | 32,08 | 0,63 | 270.981.405.190,72 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son günlerde piyasalar ABD ve Avrupa’ya ilişkin olumsuz beklentilere paralel olarak olumsuz bir seyir izliyor. Bu dalgalanmadan iç piyasalarda nasibini aldı. Biz de Alternatifbank Genel Müdür Yardımcısı Tolga Şenefe ile son günlerde piyasaları alt üst olmasına yol açan gelişmelerin altındaki nedenleri ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini konuştuk.
Merkez Bankası’nın sürpriz faiz indirimini nasıl değerlendiriyorsunuz faiz indirimi devam eder mi, bu piyasalara nasıl yansır?
Tolga Şenefe: Merkez Bankası (MB) son dönemde para politikası tarafında daha proaktif bir tavır sergilemekte. Son kararlarında da küresel ekonomide artan sorunlara dair benzer bir eğilim içinde görülüyor. Son kararını bu kapsamda tutarlı buluyoruz. Diğer yandan, faiz indirimiyle birlikte, özellikle döviz piyasasında tansiyon artışı kaçınılmaz olarak gündeme geldi. Bu dalgalanmanın kısa vadede piyasalarda olumsuz algılamayı yüksek tutabileceğini düşünüyoruz. Buna karşın, küresel bazdaki sorunların devam ediyor olması ve MB’nin genel tavrı dikkate alındığında faiz indirimlerinin devam etmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum.
MB’nin faiz indirimlerini sürdürmesi, döviz tarafında TL’nin nispeten güçsüz seyrine devam etmesi anlamına gelecektir. Bununla birlikte, faiz indirimlerine dair beklentilerin tahvil faizlerinde aşağı yönlü eğilimleri desteklemesi mümkün olabilecek. Burada önemli unsurlardan biri yabancı yatırımcı tercihleri olacaktır. Döviz kurundaki yükselişle birlikte, hisse sendi piyasasından bir miktar yabancı yatırımcı çıkışı görülmüştü. Buna karşın tahvil piyasasında bu yöndeki eğilim zayıf kaldı. Hatta faizdeki gerilemeye bağlı ilginin son günlerde arttığını görüyoruz. Küresel bazda risk algısının güven bunalımına dönüşmediği bir senaryoda faiz tarafında gerileme eğilimi bir miktar daha devam edebilir. İleri vadedeyse döviz kurlarına bağlı enflasyonist yansımalarla faiz tarafında gerileme sınırlanacaktır.
Bankaların kredilerindeki artış hızını yavaşlatmak adına alınan kararları nasıl yorumluyorsunuz? İstenilen sonuçları yarattı mı, kredilerde yavaşlama oldu mu?
Tolga Şenefe: Kredi hacmindeki yükseliş eğilimini sınırlamak için MB tarafından alınan zorunlu karşılık artış kararlarının, kredilerin geneline etki ettiği görülüyor. Burada asıl risk tüketici kredilerindeydi. Zorunlu karşılık artış kararı kredilerin genelini ve bankacılık sektörünün kar marjlarına fazlasıyla yansıdı. Dolayısıyla, asıl sorun dışında kalan, örneğin yatırım kredilerini de olumsuz etkiledi. Sonrasında, BDDK tarafından tüketici kredileri özelinde gündeme getirilen uygulamaların daha doğru ve odaklanmış uygulamalar olduğunu düşünüyoruz.
Alınan önlemlerin kademeli olarak kredilerdeki artış hızını etkilediğini görüyoruz. Önlemlerin güçlendirildiği Nisan ayından sonra kredilerdeki artış hızı önce yavaşladı sonrasında da gerileme sinyalleri vermeye başladı. Dolayısıyla, gecikmeli olarak da olsa istenilen sonuçlara ulaşılacağını düşünüyoruz. Tüketici kredilerindeki artış hızı yıllık bazda yüzde 44’lere yaklaştıktan sonra, son olarak yüzde 42’lere iniyor. Bu arada, küresel ekonomide görülmeye başlanan güç kaybının da yılın kalan kısmında etkili olacağını düşünüyoruz.
Küresel ekonomide yaşanan belirsizliklerden oldukça olumsuz etkilenen İMKB’de kısa ve uzun vadede beklentileriniz nelerdir, endeks hangi seviyeye kadar geriler sizce hangi pozisyonda alım fırsatı olur?
Tolga Şenefe: Küresel ekonomiye dair beklentiler giderek zayıflıyor. Gelişmiş ülkelerin aldıkları önlemlerin ekonomik faaliyet üzerindeki etkisinin yetersiz kalması ve büyümeye geçişte henüz zayıf kalınması öncelikle elbette hisse senedi piyasalarını etkiliyor. Bu etkilemenin kademeli olarak sürebileceğini düşünüyorum. Burada önemli bir faktör FED ve ECB’nin piyasaya verecekleri likidite olacak. FED’in üçüncü bir parasal genişleme paketini yürürlüğe sokması ve Avrupa tarafında önlemlerin güçlendirilmesi şimdilik hisse sendi piyasasında toparlanma sağlayabilecek yegane unsurlar gibi duruyor. Aksi takdirde borsalarda güçsüz seyrin devam etmesi olasılığı daha yüksek olacaktır. Gelişmiş ülke merkez bankalarından gelecek likidite desteği açıklamaları bizce burada belirleyici bir süreç olacak. Bu yöndeki gelişmeler borsalarda yeni bir toparlanma imkanı yaratabilir. Buna karşın, olası yükselişlerin ömrü nispeten kısa kalabilir.
Kısa süreli toparlanmalar görülse de İMKB’de hızlı satışlar yaşanıyor. Sizce bu satışlar hangi seviyelerde son bulur?
Tolga Şenefe: Borsalardaki kayıplar ardından sınırlı tepkiler gelebileceğini düşünüyoruz. Uzun vadeli destek düzeyleri İMKB 100 için 48,000’lerde bulunuyor. Bu düzeyin ötesindeyse Lehman Brothers’ın battığı süreçteki seviyeler bulunuyor. Beklentimiz, sorunların o derece artmayacağı doğrultusunda. Olumsuzluğun sürmesi durumunda, gelişmiş ülke merkez bankalarının müdahalesi zorunlu hale gelecektir.
İMKB’de güçlü banka bilançoları gelmesine rağmen bankacılık hisselerinde sert satışlar yaşanıyor. Banka hisseleri için öngörüleriniz nelerdir?
Tolga Şenefe: Kredi hacmindeki yükselişin sınırlanması için alınan önlemler sektörde karlılığı sınırlayıcı etkiler yarattı. Bu politikaların devam etmesi ve büyüme eğilimindeki güç kaybı beklentileri elbette öncelikle yine bankacılık sektörünü etkilemekte. Sektörde karlılığın kademeli olarak sınırlanacağı bir süreç içinde bulunuyoruz. Bu nedenle, ekonomik faaliyete dair endişeler zayıflayana kadar sektör karlılığı beklentileri de güçsüz kalacaktır. Son dönemdeki kayıpların bu beklentileri büyük ölçüde fiyatlara yansıttığını düşünüyoruz. Bu nedenle, gelecek dönemde küresel endişeler artmadığı durumda, tepki alımları gelebilir.
Altın için öngörüleriniz nelerdir? Bu seviyelerde alım yapılabilir mi?
Tolga Şenefe: Küresel bazda, ekonomilerin zayıf kalması ve parasal genişleme süreçlerinin devamına dair beklentilerle güven arayışı sürüyor. Bu nedenle, altın talebi de süreklilik gösteriyor. Altın bazında gelinen seviyeler gerçekten oldukça yüksek düzeyler. Buna karşın, ekonomik anlamda henüz gelişmiş ülkelerin güçlenmeye geçişine dair sinyaller oldukça zayıf. Hatta yeni parasal genişleme paketleri dahi beklenmekte. Bu nedenle, altın tarafında yükseliş eğilimi ihtimali sürüyor. Küresel piyasalarda yaşanan sorunlar aşılabilecek mi?
Tolga Şenefe: Kısa vadede sorunların aşılması kolay olmayacak. Gelişmiş ülkelerin halen yüksek bütçe açıkları ve borçlulukları nedeniyle, yeniden tüketime geçmeleri kolay olmayacak. Bu eğiliminde küresel talebin de zayıf kalması nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin de büyüme süreçlerinde güç kayıpları görülmesi dahi mümkün olabilecek. Bu sorunların çözülmesi uzun süreli olacak ve sınırlı büyümelerle borçluluk seviyelerinin azaltılması da vakit alacaktır. Sorunların çözülmesi ancak uzun vadede mümkün olabilecek.
Son iki haftadır Merkez Bankası’nın müdahalelerine rağmen yükselişini sürdüren dolar ve euro için beklentileriniz nedir?
Tolga Şenefe: MB’nin mevcut döviz kuru düzeylerine dair olumsuz bir algısı olmadığı görülüyor. Bu nedenle de müdahaleleri nispeten düşük seviyelerde kalıyor. MB’nin gelecek dönemde faiz indirimlerine gitmesi ya da müdahalelerini sınırlı tutması halinde döviz kurları yüksek seviyelerde kalmaya devam edecektir. Ayrıca, son dönemde küresel piyasalarda artan endişelerin de süreklilik arz etmesi halinde, döviz kurlarında yeni yükselişler yaşanması dahi mümkün olabilir. Kısa vadeli düzeltmeler yaşansa da, TL’nin kısa vadede sepet bazında yeniden 2.00’lerin altına gevşemesi olasılığını düşük buluyoruz.
Şu an ki piyasa koşullarında sizce hangi yatırım araçlarına yatırım yapılmalıdır? Yatırımcılar nasıl bir strateji izlemelidir?
Tolga Şenefe: Yatırımcıların artan küresel risklere bağlı olarak daha güvenli ürünleri portföylerinde artırmaları daha uygun olacaktır. TL’nin değerinde görülen belirgin gerileme ardından, döviz faturalarının potansiyelinin azaldığını düşünüyoruz. Hisse senedi piyasalarındaysa, güçlü kayıplar ardından düzeltme imkanları artsa da, bu enstrümanlara yapılacak yatırımların risk katsayısının yüksek olduğu göz ardı edilememeli. Bu dönemde yüksek seyreden TL mevduat faizlerinde kalınıp, fırsatların izleneceği daha kısa vadeli yatırım stratejilerine yönelmek daha çok tercih edilebilir.
FİNANSGUNDEM.COM
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.