Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,70 | 1,31 | 362.440.000.000,00 |
GARAN | 137,40 | 1,33 | 577.080.000.000,00 |
HALKB | 26,76 | -0,59 | 192.264.660.403,92 |
ICBCT | 15,67 | 0,64 | 13.476.200.000,00 |
ISCTR | 14,11 | 1,73 | 352.749.576.700,00 |
SKBNK | 6,94 | -3,61 | 17.350.000.000,00 |
TSKB | 13,17 | 1,31 | 36.876.000.000,00 |
VAKBN | 27,60 | 0,44 | 273.679.434.034,80 |
YKBNK | 32,08 | 0,63 | 270.981.405.190,72 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Kurlardaki artış ikinci çeyrek başlarında etkili olmaya başlarken üçüncü çeyrekte de hız kesmeyerek ortalama yüzde 10 daha yükseldi. Haziran ayı sonunda ABD Doları'nın kapanış kuru 1.678 seviyelerinde iken eylül sonunda 1.866 seviyesinde oldu. Böylelikle üç ayda yüzde 11'lik bir kur artışı söz konusu oldu. Türkiye ekonomisi her ne kadar hızlı büyürse büyüsün, büyümenin faturası 2008 yılında olduğu gibi kur artışlarıyla bir sonraki yıl etkili olacağa benziyor. 2009 yılındaki küçülmenin ardından baz etkisiyle 2010 yılında rekor seviyede büyüyen, 2011 yılı 2. çeyreğinde de büyümeyi sürdüren Türkiye ekonomisi kalan iki çeyrekte daralabilir. Borsa'daki şirketlerin önemli bölümü kur artışlarından olumsuz etkilense de iç piyasadaki canlılıkla bazı sektörler bunun üstesinden gelecektir. Ama bazı şirketlerin bilançolarında yabancı para varlıkları yükümlülüklerinin çok üstünde olduğu için gerek 9 aylık, gerekse muhtemel artışların devam etmesi durumunda 12 aylık bilançolarında olumlu etkilenmeye devam edeceklerdir. Zaten yavaş yavaş da olsa yatırımcıların bu hisselere doğru alımlar yaptığı açıkça görülmeye başlandı. Yatırımcılar bu hisseleri gerek İMKB internet sitesine girerek o şirketin dip notlarında kur riski kısmından ya da yatırım danışmanlarına sorarak elde edebilirler.
Kurlardaki artış daha ziyade ABD Doları'ndaki artıştan kaynaklanıyor. Döviz yükümlülüğü fazla olan şirketlerin bir kısmının kredilerden kaynaklanan kur risklerinin önümüzdeki dönem bilançosuna bir hayli olumsuz yansıyacağı da unutulmamalıdır. Bu nedenle yatırımcıların bilançolar açıklanmaya başlamadan aldıkları pozisyonları gözden geçirmelerinde fayda var diye düşünüyorum. Hiç şüphesiz hafta içinde gerek Avrupa gerekse ABD borsaları önemli yükselişler gerçekleştirdi. Yunanistan sorununa çare bulunulacağı ve ikinci Lehman vakası olmak üzere olan Dexia Bank'ın batmasına izin verilmeyerek satılacağı yönündeki açıklamalar sonrası İMKB endeksinin de paralel bir seyir izleyeceğini düşünenler hayal kırıklığı yaşadılar. Her olumlu haber adeta bankalarda yabancı yatırımcının satışlarını hızlandırmasında etkili olurken endeks önce 58 bin daha sonra bankalara yönelik kâr satışlarının hızlanmasıyla 57 bin puanın altına geriledi. Son dakika kapanışıyla da olsa 57 bin puanın üstüne çıkan endeks, dolar bazında 29.700 puanda bulunan desteğinin üstünde kalmayı sürdürüyor.
Eylülde pozitif ayrışan Borsa, neden negatife döndü?
Yabancı yatırımcılar fikir mi değiştirdi yoksa geçici bir süre için mi satış yapıyor? Bu sorunun cevabı hafta içinde bazı yabancı fonlar tarafından açıkça dile getirildiği için şimdilik eylül ayında yükselen bankacılık sektörü hisseleriyle sınırlı olduğunu kabul ediyorum. Zira eylül ayında Standard&Poor's'un Türkiye'nin notunu anlamsız biçimde TL cinsinden artıracağı ve birilerinin önceden bu bilgiye erişmiş olduğu düşünüldüğünde bankaların diğer hisselere oranla çok daha fazla yükseldiğini görebiliriz. Ekim ayında raporlar bu kez tam tersine işaret edince Borsa 60 bin sınırında yabancı satışlarıyla karşılaşarak satıcılı bir seyir izledi. Son gelişmeler ışığında ABD tarafında iyi haberlerin gelmesi ve Avrupa'nın krize karşı rehavetle karışık zaman zaman birliğe gölge düşürecek şekilde tepkiler vermesine rağmen pozitife dönmesi iyiye yönelik işaretler olarak görülebilir. Ancak kredi not indirimleri sonrası bazı büyük Avrupa bankalarının sıkıntılarıyla baş başa bırakılması gibi bir durum, piyasalar açısından önemli bir kırılganlığa da yol açabilir.
Teknik olarak kısa vadede en önemli göstergeler sat verse de uzun vadede değer verdiğim göstergelerde olumluya giden işaretler oluşmaya başladı. Geçen yıl başlayan yabancı satışları 3 milyar doları aşmışken eylül ayında yabancıların alıma dönmesi iyi oldu. Dolar bazında belki dip nokta olmasa da Borsa'nın 51.000 dolardan 30.000 dolara gerilemesi önemli. Ancak hâlâ aşağıda gidilecek yerler olması uzun vadeli yükseliş trendinin başlaması konusunda tereddütler oluşturuyor. 27.000-29.700 dolar bazında 56.500-52.000 lira bazında endeksin kısa vadeli destekleri 35.000 dolar (62.000 TL) direnç noktaları olarak görünüyor.
Yatırımcılar başlangıçta da değindiğim gibi her ortamda değişik hisse ve sektörlerde kazanç elde edebileceklerini unutmamalılar. Zira endeks çok bilinmeyenli denklem gibi yükseldiğinde hisseler yerinde sayabiliyor, düştüğünde ise tam tersi farklı beklentiler nedeniyle bazı hisseler inanılmaz yükselişler yaşayabiliyor. Döviz kuru sebebiyle açığı olmayan, bilançosunda döviz fazlası olan şirketler en azından kasım sonuna kadar yatırımcılar tarafından ilgiyle izlenecektir. Bu hisseler endeksin sert düşüşlerinde potansiyel yükselişler için tercih edilebilirler.
Euro'daki hızlı düşüş ABD dolarına yarıyor
Uluslararası piyasalarda ABD Doları'nın zor durumdaki Avrupa para biriminin zayıflamasının da etkisiyle güç kazanmaya devam etmesi içerde de TL karşısında kritik eşiğin aşılmasına sebep oldu. Hafta içinde Euro/dolar paritesi 1,31 seviyelerine kadar gerileyince dolar lira karşısında da değerlenerek 1,9 lirayı aştı. İşte bu noktada Merkez Bankası döviz satım ihalelerini hızlandırarak dolara müdahale etti. Bankaların döviz ve TL zorunlu karşılık oranlarını da indirerek piyasaları rahatlatan mesajlar vermeye çalıştı. Ancak dolar kuru 1,83 seviyelerinin altına gerilemeyi adeta reddetti. Dolardaki artışa karşı MB'nin yaptığı müdahale zamanlama açısından iyi gibi gözükse de MB, elindeki döviz varlığını çıkardıkça kurların başlangıçta geri gelip yükselmesi çok da hayra alamet bir gelişme değil. 2008 yılında yaşanan likidite krizinde benzer şekilde Euro/dolar paritesi 1,60 seviyesinden 1,19 seviyesine gerilediğinde, dolar TL karşısında 1,2 seviyesinden 1,835 TL'ye kadar yükselmiş daha sonraki iki yıl süre ile lira karşısında değer yitirerek 1,39'u görmüştü. Türkiye, bütçe, faiz dışı fazla, MB kur rezervi açısından 2008 krizine göre daha güçlü durumda ancak cari açık da dikkatle takip edilmesi gereken bir noktada.
Arkadaşlar bizim borsa çdüşerken Avrupa,Amerika ve Uzakdoğu borsaları tınmıyor.Biz ise ekonomik büyümede dünya Sıralamasında ilklerde İstihtamda dünya birinciliği,Şirketlerin pek çoğunun durumunun çok çok iyi durumda olması,Bilanço beklentilerinin pozitif olması bile,Kredi derecelendirme kuruluşlarının yapmış olduğu haksızlıklara rağmen ekonomi genel anlamda bir çok Avrupa ekonisinden iyi durumda maaşallah.Benim düşüncem şu yabancılar ve bizdeki kısa vadeli fırsatçılar Fırsat kolluyor.Bu saydıklarımın hepsinin farkındalar.Yerli yatırımcı arkadalara acizane tavsiyem şu Uçak kalkmadan seyahate karar vermeleri.
Borsalar,,Yunanistan ın bir moratoryum ilan etmesine bağlı olarak ,zincirleme düşecek.Borsadan korkun.
Herkes borsada posizyonuna göre konuşur ve yorum yapar. neticede ,nakitte kalan borsanın düşmesini,hissede kalanda çıkması beklemekte ve bu yönde değerlendirme yapmaktadır.
borsada olumlu beklentiler yukarı taşaması beklenirken bilanço dönemine doğru kur farkının getirdiği maliyet artışı ve finansman giderleri doğal olarak ön plana çıkacak ve borsada hala aşağı eğilim bu nednele devam edecek.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.