KRİZDE TÜRKİYE'YE PARA YATIRANLAR KAYBETMEDİ
Türkiyenin krizi başarıyla geçen ülkeler arasında olduğunu savunan İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, Türkiyede yatırım yapan insanlar büyük para kaybetmedi, rahatlar. İMKBde satmak istedikleri zaman rahatlıkla sattılar. Ama Doğu Avrupada Rusyada satmak istedikleri zaman satamadılar diye...
Merve ERDİL/LONDRA HÜRRİYET
.
İNGİLTEREde düzenlediği Hidden Riches of The Eastern Mediterranean konferansıyla 100den fazla kurumsal yatırımcıyla biraraya gelen İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, Türkiyenin krizi başarıyla geçen ülkeler arasında olduğunu anlattı. Koç, Genelde Türkiyede yatırım yapanlar para kaybetmedi, rahatlar. İMKBde satmak istedikleri zaman rahatlıkla sattılar. Ama Doğu Avrupa, Rusyada satmak istedikleri zaman satamadılar. Bence biz krizi bu anlamda başarıyla geçen ülkeler arasındayız diye konuştu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilgili bir soru üzerine Doğal olanı ve tercih edileni IMFsiz devam etmek diyen Koç, şöyle konuştu: Kendimi bildim bileli bir kuşak IMF ile geçti, bir yerde kopması lazım. Türkiye kendi ayakları üzerinde durmalı. Bunun için IMFsiz, siyasetçilerin kendi kendilerini bağlayacağı, kendi kendilerine koyacakları IMFinkine benzer koşullara gidilmesi lazım. Ancak öyle IMF döngüsünden kurtuluruz.
Kriz her şeyi değiştirdi
IMF ile gelinen noktada küresel ekonomik krizin de etkisi bulunduğunu dile getiren Koç, şöyle devam etti: Aslında kriz olmasaydı bizim için bu şans vardı ve bir daha da IMF ile birşey yapmamıza gerek kalmayacaktı. Bu kriz herşeyi değiştirdi. IMF ile anlaşma yapmaya ihtiyacı olmayan ülkeler bile gidip IMF ile anlaşma yapma ihtiyacı hissettiler. Bizim açımızdan da durum şu; eğer işler iyi giderse, genel bir global toparlanma olursa, sanki bir IMF anlaşması olmayacak ya da zayıf bir IMF anlaşması olacak. Eğer işler kötü giderse, o zaman IMF ile daha sert koşulları içeren bir anlaşma yapılacak gibi algılıyorum.
Bir daha dip görmeyiz
Türk sermaye piyasasına dönük ilginin mayıs ayında yeniden canlandığına dikkat çeken Koç, Toparlanma olduğu gözüküyor. Bundan sonrasına baktığımızda, Türkiyede aracı kurumlar arasında konsolidasyon olacak mı? Pazarda yabancılar var, burada olmak istiyorlar. 2009 Mayıs ayında bir anda değişti. Şirket satın alma konusunda bize çok fazla yerli ya da yabancı gelmeye başladı dedi. Gelecekle ilgili olarak beklentiler iyi diyen Koç, şöyle konuştu: Hazır şirket fiyatları bu kadar düşmüşken buradan herkes bir şeyler almak istiyor. Büyüme için oynuyorsa geleceğe iyi bakıyor demektir ve bu bence çok önemli bir faktör. Çünkü büyük şirketler böyle bakmaya başladıysa ben artık böyle bir daha dip göreceğimizi sanmıyorum.
Körfeze açılıp İslami ürünlerden pay alırız
İLHAMİ Koç, Hazar bölgesi ve Londradan sonra Körfeze açılma planları bulunduğunu belirtirken, Düşüncemiz Körfez bölgesine açılmak. Belki Mısır olur ama çok zor. Körfezde hacimler çok yüksek değil ama hisse yatırımında çok büyük hacimli işlemler yapılabiliyor. İslami ürünler pazarından pay almak istiyoruz. Buradan hiç pay alamadık dedi.
IMF olmasa da kamu kendisini bağlayacak kriterler koysun
İLHAMİ Koç, 2009 sonuna kadar dünyada tekrar bir olumsuzluğa dönüş olmadığı takdirde bir anlaşmaya ihtiyaç duyulmayacağı görüşünü savunurken, şunları dile getirdi: IMFli ya da IMFsiz mutlaka kamunun, kendini bağlayan bir takım kriterleri koyması lazım. Örneğin bütçe disiplini bozuldu. Bunun bozulması şu ortamda normal karşılanıyor. Çünkü her ülkede bozuldu. Normal şartlarda bütçe disiplininin bozulması çok eleştirilirdi. Ancak şu ortaya çıktı, ekonomiyi canlandırmak için para politikaları yeterli olmadı. Bununla oynadığınız faizleri indiriyorsunuz. Bakıyorsunuz ekonomi yeteri kadar tepki vermiyor. O zaman pek istenmemesine rağmen mali politikalara dönüyorsunuz. Vergileri indiriyorsunuz, teşvikler veriyorsunuz. Çaresizlikle bunu yapıyorsunuz. En katı kapitalist ülkelerde bile buna kayış var. Şunu unutmamak lazım. Maliye politikalarının hep geçici olduğu varsayılıyor. Ekonomi toparlandıktan sonra tekrar bütçe disiplinine dönülmesi gerekiyor. Bizde tekrar bütçe disiplinine dönülecek mi korkusu var. Ekonomi yönetiminin bunu göstermesi gerekiyor.