| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 58,30 | -0,68 | 303.160.000.000,00 |
| ALBRK | 7,53 | -2,46 | 18.825.000.000,00 |
| GARAN | 129,20 | -0,23 | 542.640.000.000,00 |
| HALKB | 26,98 | -1,10 | 193.845.311.573,16 |
| ICBCT | 13,36 | -0,67 | 11.489.600.000,00 |
| ISCTR | 12,32 | -0,73 | 307.999.630.400,00 |
| SKBNK | 8,10 | -4,59 | 20.250.000.000,00 |
| TSKB | 11,73 | -2,17 | 32.844.000.000,00 |
| VAKBN | 26,80 | 0,30 | 265.746.696.816,40 |
| YKBNK | 31,96 | -0,19 | 269.967.759.036,64 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Geçici tedbirler almaları nedeniyle AB ülkelerinin küresel finans krizinde kötü bir sınav verdiğini belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “2009’da yoğun hissedilen küresel krizde bankalar
kredibilitesini yitirmişti. Yeni yaşanan kriz ise bu kez devletlerin kredibilitesini düşürmüştür” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) 2011 yılının son yönetim kurulu toplantısına katıldı. 2011 yılına ilişkin değerlendirme ve 2012 yılı ve sonrasına ilişkin beklentilerini açıklayan Bakan Babacan, 2008 yılı sonlarında başlayan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan küresel finans krizinin bankacılık sektörünün kredibilitesini düşürdüğü belirterek, “AB ülkelerinin şu sıralarda yaşadığı krizde ise, bu kez bankacılık sektörünün değil, bizzat devletlerin kredibilitesi düşürmüştür” dedi. Yönetim kurulu açılış konuşmasını yapan TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise, Türkiye’nin 2011 yılında başarılı bir ekonomik parametre geçirdiğini belirterek, “Olumlu ve güzel bir yıl yaşadık. 2011 yılı ticari anlamda hafızalarda olumlu bir şekilde anacağımız bir yıl oldu. Ancak şu an yaşadığımız uluslararası belirsizlik finansal risklerin yoğun olacağı 2012 yılının bizleri beklediğini ortaya koyuyor” dedi. Yeni Anayasa’nın olmazsa olmaz bir gerçek olduğunu da ifade eden Rızanur Meral, “Bu konuda zaman
kaybedilmemeli. 2012 yılında yeni Anayasa tamamlanmalı. Mevcut Anayasa ile Türkiye’nin güçlü bir yapıda olması mümkün değildir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şu anda tasarruf oranının, yüzde 12'ye düştüğünü, bunun tarihi en düşük seviye olduğunu belirterek, ''Baktığımızda şu anda maalesef hane halkımızın yüzde 45'i aylık gelirinden daha fazla harcıyor'' dedi.
Babacan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, kurdaki hareketlenmenin Türkiye'ye özel bir durum olmadığını, gelişen ekonomilerin kurlarında hareketlilik yaşandığını kaydetti.
Cari açık konusuna değinen Babacan, kredi hacminin artığı dönemde cari açığın arttığını dile getirerek, ''Bu yıl itibariyle kredi hacmindeki büyüme, geçen yılın altında seyrediyor. 2011'deki kredi hacminin artışı, 2010 yılının hareketli ortalamalarına göre daha düşük seyretmeye başlamış durumda. Yüzde 25 civarında bitireceğiz kredi hacmindeki artışı. Kur etkisinden arındırdığımız zaman aşağı yukarı hedeflediğimiz rakamlar neticelenmiş olacak. Eğer o kısıtlamaları yapmasa idik, kredi hacmi yüzde 25 değil, muhtemelen çok daha fazla artacaktı. 'Cari açık yüzde 9-10 arası bir şey' diyoruz, ama cari açık da yüksek noktaya çıkacaktı'' diye konuştu.
Babacan, cari açık rakamlarının geriye döndüğü, nispi iyileşmenin başladığı döneme girildiğini, cari açıkta ''en kötü''nün geride kaldığını kaydederek, önümüzdeki yıl milli gelirin yüzde 8'i kadar cari açık beklendiğini bildirdi.
Yüksek cari açığın yanında bütçe açığının ülkeyi felakete götüreceğini söyleyen Babacan, ''Bizim cari açığımız yüksek ama bütçe tarafı sağlam. Bu piyasalar açısından, analistler ve yatırımcılar açısından çok önemli bir güvence, dayanak noktası. Şu anda cari açığımız, ABD'den sonra dünyanın en yükseği, rakam olarak, 75 milyar dolar. Ama nasıl istikrar devam ediyor- Bütçe tarafı sağlam. Onun verdiği güven ve borç stokunun düşüklüğü, genel tabloya bakıldığında Türkiye'yi koruyor'' dedi.
-''İşgücü piyasasıyla ilgili reformlar önemli ölçüde hazır''-
Babacan, işgücü piyasasıyla ilgili reformlarının önemli ölçüde hazır olduğunu, Ocak-Şubat aylarında bunları tamamlamayı düşündüklerini belirterek, ''Evvelsi gün sabah 02.30'a Çalışma Bakanımızla bu konuları ele aldık. Önemli ölçüde hazırlıklar tamamlandı. Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak bir unsur olacak orada atacağımız adımlar'' diye konuştu.
Yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemine işaret eden Babacan, bununla ilgili bir yasama paketinin hazırlandığını, konunun Ekonomi Koordinasyon Kurulunda ele alındığını kaydederek, yeni yatırım teşvik sistemi üzerinde çalıştıklarını hatırlattı.
Ali Babacan, tasarrufların artırılması konusuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Şu anda tasarruf oranımız yüzde 12'ye düşmüş durumda. Bu, tarihi en düşük seviye. Milli gelirimizin yüzde 12'si kadar tasarrufumuz var ama milli gelirimizin 22'si kadar yatırım harcamamız var. Aradaki fark zaten eşittir cari açık. Cari açığın iktisattaki denklemi, yatırımlarla tasarruflar arasındaki fark. Gelişmekte olan diğer ülkelere baktığımız zaman, yüzde 30'lar mertebesinde tasarruf oranı görüyoruz ve yüzde 30'lar mertebesinde yatırım görüyoruz. Aslında Türkiye'nin yaptığı yatırım harcaması, özel sektör artı kamu, diğer gelişmekte olan ülkelerin altında, ama tasarruf onun da altında. Dolayısıyla bir tüketim ekonomisi, israf ekonomisi olmamamız gerek. Baktığımızda şu anda maalesef hane halkımızın yüzde 45'i aylık gelirinden daha fazla harcıyor.
Geçen sene tüketici kredisi hacmimiz, 43 milyar TL arttı, yani Türk halkı tüketim amacıyla eskisine göre 43 milyar lira daha fazla borçlanmış oldu. Bu yıl, 50 milyar lirayı geçecek gibi görünüyor. Dolayısıyla bizim bankacılıkla ilgili 'aman kredilere dikkat, aman tüketiciler üzerinde şu tedbiri alalım, vergileri yükseltelim' diye üzerinde durmamız, biraz da bu sebeple. Mutlaka, toplum olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekiyor. Kuşkusuz günlük ihtiyaçlarımızı karşılayacağız ama kazandığımızı orantılı harcayacağız. Hak etmediğimiz bir refahı yakalamaya çalışırsak, bu dönüyor dolaşıyor, Allah korusun, ileride birdenbire ani şoklarla bir refah kaybı olarak yansıyor. Avrupa'da şu anda çok örneği var. Bizim kendi tarihimizde çok örneğimiz var. Dolayısıyla ölçülü, dikkatli gitmemiz, önümüzdeki dönemin en önemli konularından bir tanesi olacak. Verim ekonomisi olacağız, israf ekonomisi olmayacağız. Gerekli harcamalarla israf arasındaki ayrımı da herkesin kendi kendine yapabilmesi lazım.''
ABD’deki büyük risk: K şeklinde ekonomi
O plan rafa kalktı, tahvil piyasası sarsıldı
Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüdü
İnşaat üretimi hızlandı: Endeks yüzde 30 arttı
Türkiye'de büyüme fren mi yapacak? İşte Deutsche Bank'ın öngörüsü
Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri devam ediyor
Merkez bankaları İstanbul'da toplandı
Avrupalının tercihi değişiyor, ihracatta sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm öne çıkıyor
Euro Bölgesi sanayi üretimi eylülde artış gösterdi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.