Kriz eylülde gelecek
Çok değil, daha 10 gün önce (14 Haziran'da yayımlanan yazımızda) "Yazın fırtına olmaz" diye yazmışız.
Asıl muradımız, meteoroloji ile benzetme yaparak yaz aylarında piyasaların tatilde olması nedeni ile ekonomik bir çalkantı olmayacağını anlatmakmış.
Sen misin böyle yazan!
Daha yazımızın üzerine basıldığı gazeteler kesekağıdı bile olmadan(!) Türkiye'nin nerede ise hemen her yeri yaz fırtınaları ile sallandı! Sanki gök yarıldı da dünya içine girdi⦠İstanbul'da kaç gündür her gün şiddetli yağan ve su baskınlarına neden olan sağanak yağmurla uğraşıyoruzâ¦
Korkarız ekonomide de durum buna benzeyecek. Buna hazırlıklı olmanız için bu uyarı yazısını kaleme almaya karar verdik.
Yok, sorun Türkiye'den kaynaklanmayacak ama Avrupa'nın sorunları mutlaka günü gelince bizi de etkileyecek. Biz zamanlamayı 2008'de yaşandığı gibi düşünüyoruz. 2008'de Lehman Brothers'ın iflası 17 Eylül'de açıklanmış ve ondan sonra da küresel mali kriz resmen' başlamıştı. Bizce bu yıl da 15 Ağustos'tan itibaren bu türlü bir işaret fişeği' ile küresel ekonomik krizin Avrupa ayağı şiddetlenerek başlayacakâ¦
***
Normal olarak haziran, temmuz ve ağustos ayları Avrupa piyasalarında çok sakin geçer. Çünkü Avrupalılar en az 3 ya da 4 hafta tatile çıkar. Tatile çıkarken de önemli kararları almayı ertelerler. İşler stand by' konumunda sürdürülür. Üstelik bu yıl bir de Dünya Kupası var. Yani çalışılan günlerde bile tam olarak çalışılmıyor!
Ama ağustosun ortasından itibaren tatilden dönüş başlar. Piyasalardaki acı gerçeklerle yüzleşilir. Bu yıl da ne yazık ki böyle olacak.
Öyle görünüyor ki Avrupa ülkelerinde kamu borçlanması ve kamu maliyesi çok zor durumda. Yunanistan'ın ardından şimdi sorunun Portekiz, İspanya, İrlanda ve Macaristan'a da atladığından eminiz. İtalya ve belki de İngiltere de hemen arkasından gelecektir.
Bu hafta Romanya'ya giden bir arkadaşımdan dinledim (yıllarca orada fabrika işletti; şimdi ise düzenli olarak Romanya'ya gider ve orada mal satar): "Romanya ekonomik olarak çok zor durumda. Tam anlamı ile iflas etmiş gibiler. Aşırı kamu borçlanmasının yanı sıra aşırı bireysel borçlanma da var. Doğru dürüst bir üretim de olmayınca ülkede ekonomik sıkıntı ciddi boyutlara ulaşıyor."
Avrupa Birliği üyesi olduktan sonra özellikle kamu borçlanması tarafında Alman maliyesi itibarını ithal eden bu ülkelerin, şapka düşüp de kel görününce aslında kağıttan birer kaplan' oldukları ortaya çıktı!
Yaz aylarında değil, fakat ağustosun ortasından sonra mutlaka saydığımız bu ülkelerden biri kamu borcunu ödeyememe durumu ile karşılaşacaktır. Bunun anlamı fiili iflastır (default). Ne yazık ki euro sistemi, aslında içinde gerekli önlemleri ve kuralları barındırmasına karşın, yıllarca bu önlemler ciddiye alınmadığı ve kurallara uymayanlar cezalandırılmadığı için, şimdi can çekişmektedir. Belki de euro bu sorunu aşamayacak ve parçalanacaktır.
"Oh olsun gavurlara; daha da beter olsunlar" tavrı ne yazık ki çok sığ bir yaklaşımdır. Komşusu aç olan tok uyuyamaz. Komşu evde yangın çıkarsa bunun olumsuz etkisi mutlaka sizin eve de gelir.
Kaldı ki Türkiye ekonomik olarak daha dengeli olsa da politik olarak ciddi dengesizlikleri ve riskleri bünyesinde barındırmaktadır (halkoylaması, ardından olası bir meşruiyet tartışması ve genel seçimler, belki de genel seçimlerden sonra bir koalisyon hükümeti, hiç dilemeyiz ama terörün tırmanmasının getireceği belirsizlik ve riskler â¦)
Ben açıkçası ilk kez bu kadar korkuyorum. Çok kan akmadan' ya da çok can yanmadan bu düzeltmenin olamayacağını görüyorum. Yani yıllarca süren yaz aylarında şarkı söyledikten sonra şimdi soğuktan kırılma zamanı ne yazık ki gelmiştirâ¦
Ertuğ Yaşar | Referans