BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,80 1,39 378.560.000.000,00
ALBRK 8,25 0,49 20.625.000.000,00
GARAN 144,00 1,41 604.800.000.000,00
HALKB 36,34 1,79 261.094.834.046,28
ICBCT 13,53 -1,60 11.635.800.000,00
ISCTR 14,06 0,29 351.499.578.200,00
SKBNK 7,86 -4,38 19.650.000.000,00
TSKB 12,96 -0,69 36.288.000.000,00
VAKBN 31,06 1,30 307.988.522.504,38
YKBNK 37,24 1,09 314.568.189.816,16

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkKredi polisi işbaşında!----

Kredi polisi işbaşında!

Kredi polisi işbaşında!
04 Mart 2011 - 09:40 www.finansingundemi.com

Kurallar içinde kalmanın yeterli olmadığı bir 'emir-kumanda' ekonomisinin kapısı açılıyor

Geçmişte Hazine’den sorumlu bakanlar yakın çevresine bankaları aratır, tahvil ihalelerine yüklü miktarda girmeleri ‘telkinini’ yaptırırdı. Sorunları çözemeyen siyasetçiler, ancak ‘polisiye’ önlemlerden, ‘sopa gösterme’ girişimlerinden medet umarlar. O günler geri mi geliyor?
Hükümetin isteğiyle yürürlüğe sokulan ‘deneysel’ para politikasının kurgusu da ilk sonuçları da araç-amaç uyumunun pek olmadığını gösteriyordu. Ama ne gam? Politika kurgusu uymazsa ‘polisiye önlemler’in kapı arkasında durduğu açık açık söylenmeye başladı. Şöyle bir mealde görünüm ortaya çıkıyor: Bir deneysel politika uygulamaya koyduk, uyarsa. Uymazsa ‘sopayla’ bu politikayı tuttururuz! Belirlenmiş kurallara uygun biçimde gol atan oyunculara, “Gol atarsanız döverim” demek gibi!’
Aralık başında yeni politika ilan edildi. Ocak ayı sonlarına doğru da son adımlar atıldı. Şubat ortalarındaki veriler, kamu bankaları dışında ‘arzu edilen’ sonuçların ortaya çıktığını göstermiyor. Bu süreçte bazı bankacılar rasyonel olanı şu biçimde söylediler: “Borçlanmak için en uygun zaman”. Buna dayanak olarak da ‘reel faizin tarihsel olarak en düşük olduğu’ işaret ediliyordu.
Arz-talep çalışır
Ekonomiye giriş derslerinde ilk öğretilen konu arz-talep ve fiyat oluşumudur. Fiyat düştükçe, o seviyede talebin artacağı anlatılır. İkinci unsur da arzdır. Arz miktarı arttıkça fiyat düşer. Bu durum para ve kredide de geçerlidir. Tek farkla, arz miktarını merkez bankaları belirler. Peki, yeni para politikasıyla ne oldu? Birincisi, Merkez Bankası fiyatı (faizi) düşürdü. İkincisi de bir cepten daralttığı (karşılıklar) parayı, diğer cepten (açık piyasa işlemleri ile) piyasaya verdi. Yani para miktarını sınırlamadı. Peki, ne istiyordu? Kredi miktarı artışındaki hızı yavaşlatmak. Sonuç? Pek de öyle olmadı. Faiz düşüşü her şeyi belirledi.
Şimdi “Bu çalışmazsa sopayla yaparız” söylemi açıkça telaffuz ediliyor. Söyleyen de siyasal otorite. Yani bağımsız bankacılık ve para otoritesini bir tarafa itip, onlara talimat veriyor. İşte Bakan Babacan’ın NTV’ye geçen gün verdiği söyleşide söylediği sözler: “İlk iki ayda çoğu bankanın hacmini takip ediyoruz, gayet makul. Ortalamayı yükselten üç-dört banka tespit ettik, bunun geçici olduğunu düşünüyoruz. Bunu polisiye tedbirlerle yapmayı tercih etmiyoruz. Baktık hiç uyulmuyor, o bankalar o zaman kendilerine özel tedbir beklesinler.” Bunun anlamı çok açık: Kurallar içinde kalmanın yeterli olmadığı bir ‘emir-kumanda’ ekonomisinin kapısı açılıyor.
Kumandalı kredi
Bankacılık otoritesi ya da belli konularda hükümet hangi koşullarda böyle bir uygulamaya gidebilir? Belirlenen yasal çerçevenin ya da düzenlemelerin dışına çıkan ama bunu da ‘kitabına uyduran’ bankalara sınırlar çizilebilir. Ama bir bankanın, mevcut koşullarda serbestçe uygulamayı benimsediği ticari bir tercihi ‘polisiye’ önlemlerle nasıl durdurulabilir ki? Bu günlerde tanık olduğumuz haliyle kredileri yavaşlatmayan bankalara ‘ülkenin ekonomik ve finansal istikrarsızlığa sürüklenmesine tahrik’ suçlaması bile yapılabilir!
Siyasal otoritenin ya da teknik otoritelerin beceremediği bir politika hedefinin; emirle, sindirmeyle, tehditle yerine getirilmesini istemek, bunu da açıkça ilan etmek, bizatihi finansal sisteme büyük bir itibar darbesidir. Bu kafayla ekonomi, para ve kredi politikası yürütülürse eski koşulları bile arar duruma geliriz. Hele ki, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki başkaldırının yükseldiği, belirsizliğin arttığı bir dönemin tam da göbeğindeyken!
UĞUR GÜRSES - RADİKAL

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!