KOBİ'lerin kredideki payı %40'a gelir

Akbank Genel Müdür Yardımcısı Kaan Gür, Akbank’ın KOBİ Bankacılığı müşterilerine yönelik kullandırdığı nakit kredi tutarının Eylül 2011 itibarıyla 19.5 milyar TL’ye ulaştığını kaydetti. Bu kredilerin Akbank’ın toplam kredileri içindeki payının ise yüzde 27 olduğunu kaydeden Gür, “Bu payın artırılması bizim birinci önceliğimiz” ifadelerini kullandı.
Akbank KOBİ Bankacılığı olarak tüm çalışmalarını uzun vadeli hedeflerle, değer yaratmak ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlamak amacıyla yürüttüklerinin altını çizen Gür, “İş ortağımız olarak gördüğümüz KOBİ’ler için çeşitli projeler üreterek, KOBİ Bankacılığı’ndaki alışılagelmiş iş yapma biçimini değiştiriyoruz. Akbank KOBİ Bankacılığı olarak hizmet modelimiz, organizasyon yapımız fark yaratan en önemli unsurlardan bir tanesi. Çünkü her şeyden önce yaygın bir şube ağı ile ve şubelerimizde tamamen KOBİ’lere odaklı, işinin uzmanı 1.000’in üzerinde müşteri ilişkileri yöneticileri ile hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.
Akbank Genel Müdür Yardımcısı Kaan Gür, Türk bankacılık sektörünü özellikle 3 önemli faktörün daha da ileriye taşıyacağını düşündüğünü kaydetti. Gür, bu 3 faktörü bankacılığı kullanan nüfus sayısında artış, büyümede KOBİ ve tüketici kredilerinin ön plana çıkması ve etkin kanal yönetiminin ön planda olması olarak sıraladı. Gür, yapılan çalışmaların önümüzdeki dönemde Türkiye’nin İtalya, Meksika, Çin ve Brezilya ile birlikte üst-orta gelir grubunda olan ülkeler arasında yer alacağına işaret ettiğini belirterek “Genç bir nüfusa sahibiz. Önümüzdeki yıllarda da nüfusumuzun genç kalması bekleniyor. Genç nüfusumuz ve gelir artışı önümüzdeki dönemde “bankalı nüfus” sayısında da artışı getirecek. 2010-2013 yılları arasındaki 3 yılda bankalı nüfusta 3.6 milyon kişilik artış bekliyoruz” dedi.
Bankacılık sektörünü ileriye taşıyacak ikinci faktörü anlatırken de Kaan Gür, gelişmekte olan ülkelerde tüketici kredileri hızla büyümesine karşın halen gelişmiş ülkelere göre çok düşük seviyelerde olduğunu belirtti. Gür, “Örneğin konut kredilerinin milli gelire oranı %5; AB-27’de %40. Ayrıca KOBİ kredileri de artış gösterecek. Örneğin toplam işletmelerin %99’unu oluşturan KOBİ’lerin toplam kredilerden aldığı pay %24. Bunun önümüzdeki 5 yıl içinde %40’lara gelmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra halka açıklığın artırılması ve girişim sermayesi gibi diğer finansman alternatifleri de önem kazanacak. KOBİ’lerin sermaye piyasalarına açılmaları verimliliklerini artıracak. Böylece bankaların sermayeleri güçlenen bu şirketlere kredi vermeleri de hız kazanacak. 2010 yılı sonu tahminlerine göre Türkiye’de şirketlerin piyasa değerinin milli gelire oranı %38 ve halka açık şirket sayısı 325 iken, Hindistan’da halka açık şirket sayısı 6.476, piyasa değerinin milli gelire oranı %114. Brezilya’da ise 374 şirket var; piyasa değerinin milli gelire oranı %76” değerlendirmesinde bulundu.
Bankacılık sektörünü daha da ileriye taşıyacak üçüncü beklentisinin ise etkin kanal yönetiminin ön plana çıkması olarak gören Gür, internet, mobil bankacılık gibi alternatif dağıtım kanalı ürünlerinin daha da önem kazanacağını vurguladı. Gür, 2010 sonu itibarıyla Türkiye’de 22 milyon internet kullanıcısı bulunduğunu ifade ederek “İnternet kullanıcılarının nüfusa oranı %42. Gelişmiş AB ülkelerinde ise bu oran yaklaşık %70. Türkiye’de de internet kullanımı artıyor. Genç nüfusumuz bu oranın artmasını destekleyecek. İnternet kullanıcı sayısının 2020 yılında 44 milyon kişiye yükselmesini bekliyoruz. İnternet bankacılığını kullananların sayısının da 2010’daki 3.7 milyon kişiden, 2020 yılında 9 milyona çıkabileceğini öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Sonuç olarak, dünyada bankacılık sektörüne getirilecek yeni düzenlemelerden Türk bankacılık sektörünün daha az etkileneceği öngörüsünde bulunan Gür, “Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de bankacılık sektöründe rekabet daha da yoğunlaşacak. Bankacılık sektöründe ölçek ekonomisi ve niş alanlar önem kazanacak. Bankacılık sektörü bundan sonra daha aktif rol alacağı yeni alanlar ön plana çıkacak” diye konuştu. Bankacılıkta öne çıkacak alanları ise sektörel alım-satım ve birleşmeler (M&A),private equity-venture capital uygulamaları, KOBİ’lere etkin danışmanlık ve halka arzlarda aracılık gibi faktörleri sıraladı.
Farklı müşteriler için farklı çözümler
“KOBİ Bankacılığı olarak KOBİ’ler için ürün ve hizmet oluştururken sadece satış odaklı değil, KOBİ’lerin ihtiyaçları doğrultusunda doğru ürün ve hizmeti tasarlamayı amaçlıyoruz” diyen Gür şöyle devam etti: “Sektörlerin fırsatları ve dezavantajlarını, coğrafyaların özelliklerini ne kadar doğru tespit edersek farklı müşteri profilleri için yararlı olacak farklı değerler sunabiliriz. Bu kapsamda genel bir bakış açısı ile KOBİ’lerin ihtiyaçlarını, sorunlarını değerlendirmenin yanısıra spesifik bir ile veya sektöre özel özelliklere sahip KOBİ’ye de çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ayrıca, müşteri profilleri özelinde proaktif bir şekilde uygulamalar geliştiriyoruz. KOBİ’lere “sizin için” felsefemiz doğrultusunda hizmet sunarken temel hedefimiz, sadece finansal destek vermekle sınırlı kalmayıp, onlara katma değer veren projelerle ulaşmak.”
KOBİ’lere finansman desteği sağlamanın yanı sıra bu finansmana ulaşmaları için gerekli olan bilginin sağlanmasının da önemine değinen Gür, danışmanlık ve yönlendirmenin de çok önemli olduğunu düşünüyor. Çünkü yoğun rekabet ortamında KOBİ’lerin sadece finans konusunda desteğe değil, pazarlama ve yeni stratejiler geliştirme noktasında da bilgiye ihtiyaçları olduğunu belirten Gür, “Bu bilgilerin de kolay erişebilir olması büyük önem taşıyor. Biz de Akbank KOBİ Bankacılığı olarak zmanlığımız ve bilgi birikimimiz ile KOBİ’lerin ihtiyaçlarına yönelik yeni çözümler üretmeyi amaçlıyoruz. KOBİ’lere sunduğumuz geniş çözüm yelpazesi ile onların rekabet güçlerini artırarak büyümelerine daha fazla destek olmaya devam edeceğiz. Faaliyetlerimizin sonucu olarak KOBİ’lerin planladıkları yatırımları hayata geçirdiklerini, yurtiçi ve yurtdışında faaliyetlerini artırdıklarını, dış pazarlara açıldıklarını veya yeni iş fırsatları yakaladıklarını görmekten son derece mutluyuz” ifadelerini kullandı.
KOBİ’ler için 20’ye yakın paketi mevcut
Kaan Gür, Akbank KOBİ Bankacılığı’nın “Sizin İçin” felsefesi doğrultusunda Türkiye ekonomisinin itici gücü olan KOBİ’lere yönelik devamlı olarak yeni ürün, hizmet ve çözümler geliştirdiğini anlatarak şu ana kadar hazırladığımız 20’ye yakın paket ile de KOBİ’lere çözüm sunduklarını bildirdi. Son olarak, ithalat ve ihracat yapan KOBİ’lerin yeni koşullara göre değişen ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak “Dış Ticaret Destek Paketi”ni hazırladıklarını aktaran Gür, bu paketle dış ticaret işlemleri olan KOBİ’lerin finansman ile birlikte nakit yönetimi ve sigorta gibi pek çok ihtiyacını müşteri odaklı bir yaklaşım içinde, mevcut ve yeni ürünlerle karşıladıklarını söyledi.
Gür, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Dış Ticaret Destek Paketi’ ile KOBİ’lerin dış ticaretlerinin finansmanına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak üzere 24 aya varan vadelerle Libor ve Euribor’a endeksli ya da sabit faiz oranı ile Döviz Kredisi ve çok uygun faiz ve ödeme koşullarına sahip Eximbank Kaynaklı İhracat Kredisi sunuyoruz. Ayrıca firmaların peşin, vesaik ve mal mukabili işlemlerine aracılık ederken akreditif işlemlerini cazip şartlarla yapıyoruz. Pakette Axess Business, Dövizli/TL POS, Çek Karnesi, Nakliyat Sigortası gibi birçok ürün ve hizmet de yer alıyor. Dış Ticaret Destek Paketi’nden yararlanan firmalar; swift masraflarında özel indirim, ücretsiz döviz alım/satım işlemleri, sadece 1 TL’ye TL/YP çek tahsilatları, yüzde 50 indirimli YP/TL çek karnesi imkanına kavuşuyor. Bunlarla birlikte firmalara Kurumsal İnternet Şube ve Kurumsal Telefon Şubeden ücretsiz havale işlemleri ve yüzde 50 indirimli EFT işlemleri, özel fiyatlama ve komisyon oranları ile Dövizli POS, Avrupa için yüzde 25 indirimli, ABD ve Uzakdoğu için yüzde 35 indirimli Nakliyat Sigortası avantajları da tanınıyor.”
Dünya