BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,80 1,39 378.560.000.000,00
ALBRK 8,25 0,49 20.625.000.000,00
GARAN 144,00 1,41 604.800.000.000,00
HALKB 36,34 1,79 261.094.834.046,28
ICBCT 13,53 -1,60 11.635.800.000,00
ISCTR 14,06 0,29 351.499.578.200,00
SKBNK 7,86 -4,38 19.650.000.000,00
TSKB 12,96 -0,69 36.288.000.000,00
VAKBN 31,06 1,30 307.988.522.504,38
YKBNK 37,24 1,09 314.568.189.816,16

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkKilidi bankalar çözer ----

Kilidi bankalar çözer

Kilidi bankalar çözer
20 Haziran 2011 - 15:06 www.finansingundemi.com

Türkiye'de borsanın yükselmesi her zaman bankalar üzerinden olmuştur. Bankalar üzerindeki baskı azalırsa, yabancılar geri döner

Seçim sonuçları piyasalar açısından sürpriz yaratmadı ama, arkasından gelen olumsuz hava dalgası hayal kırıklığı yarattı. Sonuçların piyasalarda aşağı veya yukarı sert hareketlere sebep olmayacağı fikrimi seçim öncesinde paylaşmıştım. Peki ne oldu da hemen seçim sonrası borsa düştü, dolar ve faizler çıkmaya başladı? Aslında seçimle geçen hafta yaşadıklarımızın ilgisi yok. Ben bu seçim öncesinde yatırımcıların –pozitif veya negatif yönde- seçim sonuçlarını tahmin ederek yeni pozisyonlar aldıklarını düşünmüyorum. Çoğunluk tek parti iktidarının devamını bekliyordu.
Asıl sorun zamanlama
Asıl sorun, seçimlerin zamanlamasının Avrupa borç sorunu ve global büyümenin yavaşlama işaretleri ile çakışmasıydı. Amerika’da makro veriler hâlâ yavaşlama işareti veriyor, buna karşılık enflasyon yükselme trendinde. Tabii global kriz sonrası aşırı para basmanın sonuçları bunlar. Amerika’nın ikilemi şu: Büyümeye destek olmak adına faizleri arttırmaması ve ‘ucuz para’ politikasına devam etmesi lazım ama yükselen enflasyon faiz artışını gerekli kılıyor. Son bir aydır Amerikan borsalarında gördüğümüz satışların arkasında bu durum var. Avrupa’da Yunanistan meselesi her geçen gün daha enteresan bir hal alıyor. Son olarak, hükümetin gelir kısıcı önlemlerle özelleştirmeyi içeren paketi Meclis’ten geçirmesi gerekiyor ama, iktidar partisinden bile bu pakete ‘hayır’ diyecek milletvekilleri var. Başbakan yeni kabine kurdu. Salı günü yapılması beklenen güvenoylamasından evet oyu çıkmazsa bir dalgalanma daha olabilir piyasalarda. Ancak, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının cuma günü buluşmalarından sonra ‘görüşmelerin çok başarılı geçtiği’ açıklanınca, bir kez daha çözüm umudu ile euro yükseldi, borsalar toparladı.
Önlemler genele yayılmalı
Euro dolar paritesi önemli destek seviyelerinden toparlandı. Görünen o ki Yunanistan meselesi kalıcı bir çözüme kavuşmadan dalgalanma devam edecek. 1.43 seviyesinin üzerinde kapanış yapan paritede hedef 1.4450. Borsada sert satışlar vardı, son iki gün toparlanmamıza rağmen kayıp son bir haftada yüzde 3.1. Yılbaşından bu yana bileşik endeks yüzde 6.5, bankacılık endeksi ise yüzde 12 düştü. Türkiye’de borsanın yükselmesi her zaman bankalar üzerinden olmuştur. Yükseliş için bankalara alım gelmesi lazım. Merkez Bankası ve BDDK’nın kredi büyümesini yavaşlatmak amacı ile aldıkları tedbirler son 6 ayda bankalar üzerinde ciddi bir maliyet oluşturdu. Satışların sebebi de büyük oranda bu. Artık yeni kabine ile birlikte cari açığa yönelik mücadelede tedbirlerin bankalar özelinden daha geniş bir alana yayılmasını bekliyorum. Harcamaların kısılması, vergi artışı gibi. Bu durum bankalar üzerindeki doğrudan baskıyı hafifletecek olursa, yatırımcıların gözdesi yine borsa olacak kuşkunuz olmasın.
Borsada hâlâ daha 58.000 seviyelerine gelmemiz olası, ama yurtdışı piyasalar toparlarsa beklenen yükseliş hareketini temmuzda görebiliriz. Bu hafta yukarı hareket denenebilir, hedef 62.700. Dolar kuru tüm bu olumsuz koşullara rağmen 1.60 altında kapanış yaptı. Yükselişleri satış fırsatı olarak görmek lazım. Bonoda, kısa vade için, alım satım amaçlı olarak %9.00-9.20 aralığında alım öneriyorum. Alıp tutmak isteyenler biraz daha bekleyebilir.
DCD-İki para birimli mevduat
Uzun yıllar yüksek faiz almaya alışık olan mevduat sahipleri, faizlerin düşmeye başlaması ile klasik enstrümanlardan vazgeçmeden getiriyi arttırmanın yollarını aramaya başladılar. Piyasa bu ürünü bulmakta gecikmedi: DCD (Dual Currency Deposit) adlı bu ürün, İki Para Birimli Mevduat veya Opsiyon Tercihli Mevduat diye tercüme edilebilir. Yatırımcı bankada tuttuğu mevduatını, vade sonunda banka ile yapılan sözleşme ile önceden belirlenen bir kur seviyesinden başka bir para birimine çevirme hakkını bankaya devrediyor. Devrettiği bu hak karşılığında ise mevduatına olması gerekenden daha yüksek bir faiz alıyor. Burada alınan risk şu: Diyelim euro mevduatınız var ve 1 aylık vadede normal faiz oranı yüzde 3. Banka size yüzde 3 yerine yüzde 5 veriyor, ama bu bir aylık sürede, örneğin Euro–TL kuru belli bir seviyeyi geçerse, o seviyeden euro mevduatınızı TL’ye çevirme hakkını sizden almış oluyor. Diyelim işlemin yapıldığı gün euro-TL kuru 2,23 ve belirlenen seviye 2,27.
Risk kavranmalı
Vade sonunda kurun 2,32 olduğunu varsayalım, banka sizin euronuzu önceden karşılıklı belirlediğiniz 2,27 kurdan TL’ye çeviriyor ve cari kura göre zarar ediyorsunuz. Ama vade sonunda kur 2,27’nin üzerinde değilse, euro mevduatınız aynen devam ediyor, opsiyonun süresi doluyor ve siz normalden fazla faiz kazanmış oluyorsunuz. Oldukça yaygın hale gelen DCD işlemlerinde ben, yatırımcıların alınan riski tamamen kavradığı fikrinde değilim. Öncelikle, risk almadan getiriyi arttırmak diye bir şeyin olmadığını kabul etmemiz lazım. Bu riski almak isteyenlerin yapması gereken ise, hangi seviyelerde ne kadar zarar edeceğini önceden sorup öğrenmesi, gözü kesiyor ise bu işlemi yapması. Vade sonunda euro mevduatınızın TL’ye (veya tersi) çevrilmesi ile oluşan zarar, muhtemelen fazladan alınan faizin epey üzerinde olacaktır. Bu nedenle bu işlemleri yapmadan önce kurlardaki beklentileri gözden geçirmekte fayda var.
RADİKAL / HÜSEYİN YENER

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!