'Kârlar azalacak' derdine düşmeyiz

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacılık sektörüne yönelik kararların, yüksek büyüme hızlarını kontrol altında tutmayı ve yeni riskleri önlemeyi amaçladığını söyledi. Babacan, "2010, yüksek büyüme ve kontrollü enflasyonun aynı anda gerçekleştiği bir yıl oldu. Ancak 2011 ve sonrasında büyümenin sürdürülebilir olması çok önemli." dedi.

Ekonomiyi soğutmak için alınan kararlar sebebiyle Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile bankacılar arasındaki tartışma sürerken Babacan, aldıkları tedbirlerin ülkenin uzun vadedeki selameti için gerekli olduğunu söyledi.

Babacan, Forum İstanbul 2011'in açılışında yaptığı konuşmada, 2010'un tüm dünyada kriz henüz etkisini ciddi şekilde hissettirmeye devam ederken, Türkiye'nin olumlu bir şekilde ayrıştığı yıl olduğunu dile getirdi. Geçen yılın yüksek büyüme ve kontrollü enflasyonun aynı anda gerçekleştiği bir sene olarak tamamlandığını vurgulayan Babacan, "Ancak 2011 ve ötesine baktığımızda bu büyümenin sürdürülebilir olması çok önemli. Bir yandan hızlı büyürken, bir yandan riskleri biriktirmemeye, ileriye doğru muhtemel sorun alanları oluşturmamaya da dikkat etmemiz gerekiyor. Ekim 2010'dan itibaren uygulamakta olduğumuz politikalarda aslında yüksek büyüme hızlarını kontrol altında tutabilmek ve yeni riskleri önlemek, şimdiden alacağımız tedbirlerle ciddi bir problemle ilerde karşılaşmamızın önüne geçmek... Bu, 2011 yılı özelinde 'falanca kuruluşlara şöyle etkide bulunacakmış, şu kuruluşun kârı biraz düşecekmiş ya da artmayacakmış...' Bunun derdine düşemeyiz." dedi.

Ali Babacan, seçim sonrasında önceliklerinin geniş katılımlı ve gri alanları olmayan bir anayasa ile yargı reformu yapmak olduğunu açıkladı. Babacan, "En az ilerlediğimiz alan yargı. Burada ciddi bir eleman açığımız var ve her eleman alma girişimimiz bizzat yargının kendisi tarafından engellendi." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin önündeki en önemli reform alanlarından birisinin iş gücü piyasası ve çalışma hayatı olduğunu ifade eden Babacan, TÜİK verilerine göre Türkiye'deki haftalık ortalama çalışma süresinin 49 saat olduğunu belirterek, "Bu süreyi 45 saate indirebilirsek işsizlik üzerinde 3-4-5 puan etki yapabilir. Esnek çalışma üzerine çalışmalarımız var ve bu konuda çok büyük bir potansiyel bulunuyor." şeklinde konuştu. Diğer bir önemli reform alanının ise eğitim olduğunu ifade eden Babacan, "Cari açığın önemli nedenlerinden birisi de eğitim. Eğitim seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde katma değer üretiminin de daha yüksek olduğunu görüyoruz. Türkiye'de 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim süresi 6,5 yıl, eski tabirle orta 2'den terk." bilgisini verdi.

Bakan Babacan, 45. AYMOD Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada da, milli gelirin 3 bin 500 dolardan 10 bin dolara çıktığı bir dönemde işadamlarının asgari ücretin hâlâ eski düzeyde kalmasını beklememesi gerektiğini söyledi. Babacan, "2023 için '25 bin dolar' diyorsak, 10 bin dolardan 25 bin dolara giderken asgari ücretin de nereden nereye gideceğini iyi hesap edip, ilerideki işçilik maliyetlerini de düşünüp ona göre yatırımlarınızı yapmanızda büyük fayda görüyorum." dedi. EKONOMİ SERVİSİ

Kotil: İstanbul'a 80 milyon kapasiteli havaalanı şart

Forum İstanbul 2011 toplantısına katılan THY Genel Müdürü Temel Kotil gelecek 10 yıl içinde İstanbul'a 80 milyon yolcu kapasiteli bir havaalanı yapılması gerektiğini söyledi. Kotil, "Üçüncü havalimanı benim konum değil fakat İstanbul eğer bir köprü olacaksa büyük bir havalimanına ihtiyaç var. Atatürk Havalimanı 35 milyon olan yolcu kapasitesini 45 milyona çıkarıyor. Londra, Frankfurt gibi havalimanları da kapasitelerini artırıyor. Dubai bugün 120 milyon yolcu çekiyorsa, İstanbul'a önümüzdeki 10 yıl içinde 80 milyon yolcu kapasitesinin üzerinde bir havalimanı gerekiyor." dedi. Kotil, tanıtım için bu yıl 100 milyon dolar ayırdıklarını açıkladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise programdaki konuşmasında, 2023'teki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine işaret ederek, yüksek büyüme potansiyeli olan pazarlarda ihracat payını artırmak için uğraşacaklarını söyledi. Büyükekşi, "Yabancı yatırımcıların Türkiye'de yatırımları için de çaba harcayacağız. Ar-Ge ve inovasyon konularında da hükümetle işbirliği içinde olacağız." diye konuştu.

'Övünebileceğimiz bankacılık sektörü var'

Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil, 'Forum İstanbul'daki konuşmasında, Türkiye'nin global krizden sonra çok iyi bir noktaya geldiğine işaret etti. Binbaşgil, "Bugün dünya standartlarında, göğsümüzü gere gere övünebileceğimiz bir bankacılık sektörümüz var." dedi. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise, artık krizden çıkıldığının genel kabul gören bir konu olduğunu kaydetti. Ateş, ciddi orandaki büyümelerin gelişmekte olan ülkelerden geldiğini, önümüzdeki dönemin büyüyen ekonomilere ve yeni düzenlemelere sahne olacağını söyledi. P&G Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı, Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkan Yardımcısı Saffet Karpat ise, gelecek 5-10 yılda Türkiye'nin dünya çapında bir oyuncu olmayı başaracağına inandığını ifade etti. Karpat, "Türkiye, artık bir eşiğe gelmiş durumda. Gelişmekte olan ülkeler konumundan artık gelişmiş ülke arasındaki basamakta olduğuna inanıyorum. Türkiye'de vergi reformunu mutlaka yapmak lazım." diye konuştu.