İslami bankaları Malezya çekti

Dünyada ve Türkiye’de “En Değerli Markalar” araştırması yürüterek, buna göre listeler belirleyen marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in CEO’su David Haigh, İslami bankacılık ve finans sektöründe Türkiye’nin yeni markalar yaratabileceğini, özellikle Malezya’nın bu alanda son 5-10 yılda çok önemli yol kat ettiğini belirtti.
Haigh, “Türkiye niye yeterince ilgi göstermedi diye sorguluyoruz” dedi. Haigh, Türkiye’den bir dünya markası çıkarabilecek sektörlerin başında Türkiye’ye özgü nitelikli tarımsal ürünler, eğlence ve konaklama endüstrisi, moda, takı ile kuyumculuğun geldiğini söyledi. Ancak bunların yanısıra İslami bankacılık sektöründe dünyada giderek yükselen bir talep olduğunu ve Türkiye’nin bu alanda iyi markalar yaratabileceğini belirtti.
Türkiye geri kaldı
İslami bankacılık alanında Malezya ve Dubai’nin son birkaç yılda ön plana çıktığını, buradaki fırsatları gören HSBC, Citibank ve Bank of America gibi dünya finans devlerinin de bu trene sonradan bindiğini kaydeden Haigh, “İslam dünyası ile batı dünyası arasında bazı duvarlar örülmeye başlandığı dönemde ulusal marka olma açısından İslamı farklı yaşayan Türkiye ve Malezya gibi ülkeler çok önemli. Türkiye çok daha fazla İslami bankacılık ürünü yaratabilmeli. Bu alanda konumundan dolayı iyi bir fırsat yakalayabilir” diye konuştu.
Milyar doları geçen 12 şirket
Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner ise Türkiye’de ilk 100’ü oluşturan markaların değerinde bu yıl bir önceki yıla göre yüzde 10’luk bir artışın söz konusu olduğunu belirterek, “Beş yıl önce 100 markanın toplam değeri 23 milyar dolarken, bugün yüzde 43 artışla 33 milyar dolara çıktı. 5 yıl önce değeri 1 milyar doların üzerinde olan marka sayımız 4 iken bugün 12’ye yükseldi” diye konuştu.
İlk 10’da beş banka
100 markalık listenin yaklaşık üçte birini banka markalarının oluşturduğuna işaret eden İlgüner, “Banka marka değerlerindeki artış yüzde 40’a ulaştı. İlk 10 marka içinde de dört banka var. Bankalar, Türkiye’nin marka değerini domine ediyor, ancak Türkiye’nin yurtdışında banka markası yok” dedi.
Turquality’i ülkeler tanımıyor
TURQUALITY programının ülkeye geri dönüşünün ölçülmesi gerektiğine de işaret eden Muhterem İlgüner, “Turquality’i ülkeler tanımıyor, kendi markasına tam bir değer katmış ve yönetebilmiş değil. Dünyada road show’u yok. Yapı eksikliği var. Bu kadar büyük paralar dağıtan kurumun Ankara’da bir binası, İstanbul’da genel sekreteryası olsun isterdim” şeklinde konuştu.
İstanbul markası yönetilemedi
İSTANBUL markasının da yönetilemediğini, 2010 İstanbul kültür başkenti olduğunda Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı artarken İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısının azaldığına dikkati çeken İlgüner, Türkiye’nin şehirlerinin markalaşması halinde ülkenin çok hızlı şekilde zenginleşeceğini belirtti. Muhterem İlgüner, Brand Finance Forum’un 24 Kasım 2011 tarihinde ilk kez İstanbul’da düzenleneceği bilgisini de verdi.