İngiliz çatlağı büyüyor

Son Avrupa Birliği Zirvesi’nde alınan kararların mevcut etkisinin yazıldıkları kağıtla sınırlı kalması ve uygulama konusunda çok sayıda soru işareti bulunması euro’yu dolar karşısında Ocak 2011’den bu yana en düşük seviyesine çekerken İngiltere’nin veto kullanarak neden olduğu çatlak da giderek derinleşiyor. Piyasalarda, AB ülkeleri tarafından alınan kararların iki yıldır süren krizden çıkılmasını sağlayacak güçte olmadığı algısının oluşması ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 2012’de devreye sokulması öngörülen kalıcı nitelikteki Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM), kaynak kapasitesinin artırılmayarak 500 milyar euro seviyesinde sabitlenmesinden yana tavır koyması Euro Bölgesi üzerindeki kara bulutları daha da yoğunlaştırdı.
Kararlar duvara çarptı
İngiltere attığı adım nedeniyle sert şekilde eleştirilse de gerek Euro Bölgesi’ndeki gerekse diğer AB ülkelerinden gelen sinyaller Almanya-Fransa ikilisinin büyük başarı olarak pazarladıkları yeni kararların duvara çarpma riskinin her geçen gün daha da yükseldiğini gösterir nitelikte.
AB Dönem Başkanı Polonya’nın Başbakanı Donald Tusk, varılan uzlaşıya destek verse ve parlamentodan da destek alacak durumda olsa da muhalefet kararın üçte iki çoğunlukla alınması için bastırıyor. Çek Cumhuriyeti, Macaristan, İsveç ve Danimarka’da yeni kararlarla ilgili pamuk ipliğine bağlı dengelerden bahsetmek mümkün.
Sözleşmenin detaylarının tatmin edici bulunmaması halinde bu ülkelerin İngiltere’nin yanında pozisyon almaları şaşırtıcı olmayacak. Euro Bölgesi’ndeki Finlandiya, Hollanda, Slovakya ve İrlanda muhalefetten gelen yoğun baskıyla karşı karşıya. Merkel’in koalisyon ortağı FDP’nin Genel Sekreteri Christian Lindner’in istifası Alman hükümetinin de pakete yönelik destek konusunda sıkıntı yaşayabileceğini gösteriyor.
Kriz yıllarca sürebilir
Alman Parlamentosu’nda son AB zirvesinde alınan kararlarla ilgili bir konuşma yapan Merkel, “krizden çıkmanın haftalar ya da aylar değil yıllar alabilecek bir süreç olduğunu” söyledi. Sıkı bütçe uygulamaları ve denetim kararının arkasında duran Merkel, Avrupa ve Euro Bölgesi’nin krizden güçlenerek çıkacağını savundu.
AB Zirvesi’nde vetosunu kullanarak Alman-Fransız planına darbe indiren İngiltere’nin önemli bir ortak olduğunu ifade eden Almanya Başbakanı Merkel, Euro Bölgesi’nin krizden çıkmasının İngiltere’nin de çıkarına olduğunu ifade etti. Merkel, alınan kararlarla “istikrar, dayanışma ve güven Avrupası” oluşturmaya çalıştıklarını belirtti.
‘İngiltere’nin istekleri ne gerekli ne de arzu edilebilir’
Avrupa Komisyonu’nun İç Pazardan Sorumlu Komiseri Michel Barnier, Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinde Avrupa anlaşmaları üzerinde yapılması planlanan değişiklikleri kabul etmeyen İngiltere’nin isteklerinin “ne gerekli ne de arzu edilebilir” olduğunu söyledi.
Fransa ve Almanya’dan ocakta yeni zirve
Fransız hükümet sözcüsü, Almanya ve Fransa’nın ocak ayında büyüme, rekabet ve istihdam odaklı bir euro bölgesi zirvesi düzenlenmesini istediğini açıkladı. Hükümet sözcüsü Valerie Pecresse, haftalık bakanlar kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Fransa, Almanya, euro bölgesinde büyüme, rekabet ve istihdam konularında Avrupa Konseyi’nin ocak ayında toplanmasını istedi” dedi.
Almanya bankacılık kurtarma fonunu tekrar devreye alıyor
Alman hükümeti kaynakları, kabinenin banka kurtarma fonu Soffin’i tekrar faaliyete geçirmek konusunda anlaştığını bildirdi.
Bankalara mali yardım sağlamak için 2008’de kurulan Soffin, 2010 sonunda yardımlarını durdurmuştu. Ancak, Avrupa’daki sıkı sermaye kurallarını karşılamaya çalışan Commerzbank’ın hisselerinde kaydedilen sert düşüşün ardından kurtarma fonunun açılması aciliyet kazandı.
İngiltere’de 27 yılın en yüksek işsizlik oranı
İngiltere’de işsizlerin sayısı ağustos-ekim ayları arasında 128 bin kişi artarak, 2 milyon 640 bin kişiye ulaştı. Ülkenin Ulusal İstatistik Kurumu’ndan (ONS) yapılan açıklamaya göre, 16-24 yaş grubunda işsiz olan gençlerin oranı yüzde 22’ye yükseldi. Verilere göre İngiltere’deki işsiz sayısı, 1984 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
İşsizlik oranı yüzde 8.3 olarak açıklanırken, ülkede işsizlik yardımı alanların sayısı 3 bin kişi artarak, kasım ayında 1 milyon 600 bin kişiye ulaştı. İngiliz ekonomisi geçen yıl resesyondan çıksa da, ülkedeki ekonomik büyüme hızı yüzde 0.5 civarında seyrediyor.
Credit Agricole, 2 bin 350 çalışanını işten çıkaracak
Fransız bankası Credit Agricole, dünya genelinde 2 bin 350 çalışanını işten çıkarmayı planlıyor. Fransız Force Ouvriere sendikasının yaptığı açıklamaya göre, Credit Agricole, 850’si Fransa’da olmak üzere dünya genelinde 2 bin 350 çalışanının işten çıkarmayı değerlendiriyor. İşten çıkarılacakların 550’si Fransa’da olmak üzere 1.750’sinin yatırım bankacılığı biriminden olacağı belirtiliyor. Euro Bölgesi’ndeki borç krizinden ağır etkilenen Credit Agricole, diğer iki büyük rakibi BNP Paribas ve Societe Generale gibi maliyetleri azaltmanın yollarını arıyor. BNP Paribas, 16 Kasım’da bin 400 çalışanını işten çıkaracağını açıklamıştı.