İMKB, EEMEA'ya göre ucuz olmayacak
Garanti Portföy Tolga Macit Güsar, İMKB'nin değerlemeler açısından rakip Gelişmekte Olan Ülkelere göre artık ucuz olmayacağını kaydetti
Garanti Portföy Yönetimi A.Ş. Stratejisti Tolga Macit Güsar, Temmuz ayı sonu itibarıyla İMKB100 Endeksinin 60.000 seviyesinin üzerine çıkmış bulunduğunu kaydetti. Tolga Macit Güsar, İMKB 100 Endeksinin Mart ayı ortalarından bu yana bir trend halinde içinde bulunduğu EEMEA (Gelişmekte olan Avrupa, Ortadoğu ve Güney Afrika) sepetindeki endekslerin üzerinde performans gösterdiğinin altını çizerek, Bu durumun altında yatan sebeplerin ise bankacılık sektörünün beklentilerin üzerinde iyi giden performansı, öngörülenden yüksek seyreden ekonomik büyüme, Türkiyenin kendi arzusu ile uygulamaya koymayı taahhüt ettiği Mali Kural ve en temel anlamda
rakiplerine göre oldukça ucuz olan şirket fiyatları olduğu kanısındayız. Bahsettiğimiz EEMEA olarak adlandırılan ülkelerin oluşturduğu sepet ise yılbaşından bu yana Dünya Endeksine (Tüm ülkeleri kapsayan) göre çok sınırlı bir pozitif ayrışma sergileyebildi diye konuştu.
Stratejist Güsar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: Ancak Haziran ayından bu yana ABD Dolarının Euroya karşı tekrar değer kaybetmeye başlaması ile birlikte, ki biz bu durumun genel anlamda tüm Gelişmekte Olan Ülkelerin endekslerinin Dünya Endeksinden daha iyi performans göstermesi için büyük önem arz ettiğini düşünüyoruz EEMEA sepeti yeniden Dünya Endeksinin üzerinde performans göstermeye başladı. Orta vadeli olarak da bu trendin devamını bekliyoruz yani içinde bulunduğumuz sepet bir süre daha Dünya Endeksinden daha iyi performans gösterecek. Avrupa tarafında Stres Testininde geride kalmış olması ve sonuçların memnun edici olarak karşılanması da piyasaları bir miktar rahatlatmıştır. Bu noktada kısa ve orta vadede Yunanistan tarafından dahi özellikle kamu bütçe performansı ve hatta büyüme alanlarında pozitif sürpriz olasılığı olduğunun da altını çizmek isteriz. Tüm bunlara rağmen hisse senedi piyasası tarafında beklentilerimiz şu şekildedir.
İlk tespitimiz Bankacılık Sektörünün ikinci çeyrek bilanço ve gelir tabloları da yatırımcılar tarafından takdir görecek bir performans sergileyecektir ancak üçüncü çeyrek itibarıyla önceki çeyreklerin altında bir performans görmeyi bekliyoruz. İkinci tespitimiz Avrupa Birliği tarafında yaşanan talep daralması sebebiyle ekonomik büyüme tarafında da yine önceki çeyreklerden daha düşük bir performans görmeyi bekliyoruz. Üçüncü tespitimiz kar büyümesi anlamında 2011 yılında Türkiyenin artık rakiplerine göre daha yüksek bir artış sergileme potansiyeli azalmıştır. Dördüncü tespitimiz İMKB özellikle endeksin 64000-65000 aralığına gelmesi durumunda değerlemeler açısından rakip Gelişmekte Olan Ülkelere göre artık ucuz olmayacaktır. Beşinci tespitimiz ise 12 Eylülde yapılacak referandum sonucu itibarıyla Siyasi bir anlam yüklenme potansiyeline sahiptir. Son tespitimiz ise yaklaşan 2011 Genel Seçimleri öncesi ekonominin bir miktar ivme kaybetmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Faiz tarafında ise Merkez Bankasının kararlı tavrı, düşen enflasyon ve AB kaynaklı sorunlar sebebiyle yavaşlaması beklenen ekonomi göz önünde bulundurulduğunda tek haneli rakamların korunması beklenmelidir. Önceki ay hedef gösterdiğimiz ve yaklaşılan %8 faiz seviyesi ile %9,50 arasındaki bir bant ay içerisinde de korunabilir. TLnin ise güçlü kalmaya devam edeceği görüşümüzü koruyoruz, sepete karşı değerlenmesinin devamını bekliyoruz. Özetle faizlerde yatay, TLde düşük volatilite ve kuvvetli bir seyir bekliyoruz. İMKB Endeksinin 65000 seviyesine yaklaştığı
seviyeler ise kısa vadeli doygunluğa ulaşılacak seviyelerdir.