IMF ÖNCESİ ALMALI MI SATMALI MI?
Piyasalar son gün günlerde IMF ile anlaşma beklentisi içine girmiş durumda. Ekonomist Dergisi IMF anlaşması öncesinde piyasada nasıl pozisyon alınması gerektiğine tartışmaları haberleştirmiş...
IMF ANLAŞMASINA KADAR ALMALI MI SATMALI MI?
IMF beklentisiyle 29.000i deneyen İMKB, oldukça hareketli bir hafta geçirdi. Şimdi ise piyasada alım zamanı olup olmadığı tartışılıyor. Kimi analistler alım önermezken bunun için bir düzeltme olması gerektiği kanısında. Kimileri de anlaşmanın beklenen de iyi gerçekleşmesi halinde çıkışın az da olsa devam edeceğini düşünüyor. Bu nedenle güçlü hisselerde uygun seviyelerden alım öneriliyor. İMKBdeki son yükselişte ise endeksi ağırlıklı olarak bankaların taşıdığı görülürken, Sinpaş, Tofaş ve Sabancı Holding hisseleri dikkat çekiyor.
Türk bankalarının ilk çeyrekteki olumlu bilançoları ve IMF anlaşması gibi kuvvetli beklentilerin sürüklediği İMKB rallisi, bütün hafta etkisini sürdürdü. Özellikle IMF anlaşması ile ilgili beklentiler, İMKBnin yurt dışı piyasalardan çok daha fazla primli olmasını sağladı. IMF beklentilerine yönelik yaptığımız haberi 30uncu sayfada okuyabilirsiniz.
Para miktarının 20-25 milyar dolardan 40 milyar dolara kadar çıkabileceği yönündeki beklentilerin yanında not artırımı konusunda spekülasyonların ortaya çıkması, borsayı adeta coşturdu. İMKB haftayı yüzde **** yukarıda kapattı. Beklentileri satın alan, gerçekleşmeleri satan İMKBde anlaşma oluncaya kadar canlılığın sürmesi bekleniyor. Ancak genel olarak ayı piyasasından çıkılmadığını hatırlatan uzmanlar, IMF beklentisinin gerçekleşmesine paralel olarak, ülke gerçeklerine dönülmesiyle olası kar satışlarına da dikkat çekiyor.
Peki, IMF anlaşmasının imzalanmasına kadar yatırımcılar nasıl pozisyon almalı?
Endeksin 30.000in üzerine sıçramasının yurt dışı piyasalara bağlı olduğunu düşünen kimi analistler, gelinen bu sevilerde yeni alım önermiyor. Ancak bu dönemde güçlü yapısıyla yükselen hisselerden, fiyatlar tekrar düzeldiğinde alım yapılabileceği de kaydediliyor. Alım için özelikle mayıs ve haziran aylarına dikkat çekiliyor.
Endeks hisseleri
Öte yandan son dönemde yaşanan yükselişe bakıldığında ise 5 Mart-9 Nisan tarihleri arasında İMKB-100 Endeksinin yüzde 23.9 oranında değer kazandığı görülüyor. Bu yükselişin bir bölümü 29 Mart seçimleri öncesinde oldu. Ancak bu hareket, geçmiş seçimlere göre biraz daha kısıtlı yaşandı. Buna karşın seçimlerden sonra G-20 zirvesi ve ardından IMF anlaşması beklentisiyle piyasa hareketleri hız kazandı. Bugün gelinen noktada endeks 29.000 seviyelerini test ediyor. Bu seviyeler, en son 6 Ocak 2009da görülmüştü.
Bu bir aylık süreçte İMKB-50 hisselerinin performansına bakıldığında ise üç aylık bilanço beklentisi yüksek olan, endekse olan ağırlığıyla dikkat çeken bankacılık sektörü öne çıkıyor. İMKB-100ün yüzde 23.9 kazandırdığı bu dönemde en çok kazandıran 10 İMKB-50 hissesi arasında altı tanesi finans sektöründen. Bunun yanında Sinpaş GYO, Tofaş, Sabancı Holding ve Aksigorta, yüksek prim oranlarıyla dikkat çekiyor.
Bu süreçte endeksin altında performans sergileyen hisseler de bulunuyor. Bunların başında ise düşüş sürecinde dirençli yapısıyla dikkat çeken Turkcell başı çekiyor. Yine Anadolu Efes, Selçuk Ecza Deposu, Tüpraş, Türk Telekom, BİM, Coca-Cola İçecek gibi düşüşe karşı defansif yapısıyla dikkat çeken hisselerin, yükseliş hareketlerinde zayıf performans sergiledikleri gözleniyor.
Satış zamanı
Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu, ABDde bilançolar kötü başlangıç yapınca borsalarda da düşüş gördüğümüzü, şirketlerden önümüzdeki çeyrekler için cesaretlendirici açıklamalar gelmezse kalıcı yükselişten söz etmenin mümkün olmayacağını söylüyor. Bankacılık hariç hisse fiyatları, kötü bilançolar gelmesi ve bunun devamının geleceği endişelerinin artması halinde Kasım 2008deki seviyelerine gerileyebileceğini anlatan Mutlu,
Ancak endeks bankalar sayesinde kasım ayındaki seviyelerine kadar gerilemez diyor.
Yatırım Finansman Stratejisti Fatih Baykan da orta ve uzun vadeli yükseliş trendi beklemiyor. Bunun nedeni ise makro tarafındaki üretim ve büyüme verilerinin kötü gidiyor olması. Bu durumun piyasalara aşağı yönlü baskı yaratacağını düşünen Baykan, Çok düşüş olmaz ama yukarı hareketler sınırlı olur. IMF anlaşmasının bitmesine yakın zamanda geri çekilmeler yaşanabilir. Endeksin 30.000i geçmeyeceğini düşünüyorum. 29.000 seviyesinden itibaren var olan pozisyonlar satılmaya başlanmalı önerisinde bulunuyor.
Hareket yıl sonunda
Baykan, Benim için ikinci çeyrek büyüme oranları verileri önemli, burada düzelme olursa ancak üçüncü ve dördüncü çeyrekte piyasalar bunu satın almaya başlar diyor.
Metro YO Portföy Yöneticisi Şenol Korkmaz da bu çıkışın ardından tekrar satışların görüleceğini söylüyor. Korkmaz, Eski dipleri görme ihtimalimiz zayıf olsa da ona yakın seviyeleri test edilebilir. Önümüzdeki altı ay içinde düşüş arkasından yıl sonuna doğru boğa piyasasının başlangıcını görebiliriz diyor.
Şenol Korkmaz, İMKBde beklenen yükselişin gerçekleştiğini düşünüyor. 29.000 seviyesinin bu yükselişin kısa vadeli hedef yeri olduğunu söyleyen Korkmaz, Buralardan tekrar satış gelme olasılığı yüksek. Hisse almak için düşüşü beklemek gerekir. Şu an hisselerin kısa vadede primli olduğunu düşünüyorum diyor.
Ayı piyasası rallisi
Turkish Yatırım Araştırma Müdürü Mehmet Baki Atılal, kısa vadeli göstergelerdeki aşağı trende rağmen global sermaye piyasalarındaki yükseliş trendinin devam etmesinin 2007 Ekim ayında başlayan ayı piyasasının ciddi düzeltmesi olarak görüyor. Atılal, bu durumun önümüzdeki altı haftalık periyotta yükselişin devam edeceğinin göstergesi sayılabileceğine dikkat çekiyor.
Atılalın, yurt dışı piyasalarda makro ekonomik veriler göz ardı edilerek devam eden ayı piyasası rallisinin, yurt içine hem IMF anlaşma beklentisi hem de endekste ağırlığı çok yüksek olan bankacılık sektörüne ait 2009 birinci çeyrek mali tablolarının oldukça iyi geleceğine yönelik beklentisi bulunuyor. Atılal, bu beklentiyle piyasada oluşacak kar realizasyonlarını bu dönem için alım yönünde değerlendirmeyi tavsiye ediyor.Atılal ayrıca piyasalardaki yükselişin net dönüş hareketi sayılabilmesi için İMKB-100 Endeksinin 25.000 seviyesinin ve Dow Jones Endeksinin ise 7.500 altında kapanmaması ve 8.000 üzerinde çift kapanış yapması gerektiği konusunda uyarıyor. Atılala göre IMF anlaşması bir miktar netlik kazanana kadar kısa realizasyonlar olmasına karşılık yükseliş devam edecek.
Mayıs-haziranda cazip seviyeler olabilir
Onur Mutlu/Gedik Yatırım Araştırma Müdürü
2009un ikinci yarısı, piyasalarda çoğunlukla makro iyileşme beklentisinin satın alınacağı dönem olarak işaret edilmekle birlikte, 2008 dördüncü çeyrek ve 2009 birinci çeyrek bilançolarının açıklanacağı dönemler (Şubat-Haziran) için temkinli olunması gerektiğine dikkat çektik.
Bilançolardaki beklenenden daha kötü sonuçların borsada yeni satış dalgalarına neden olabileceğini göz önüne almakta yarar olduğunu düşünüyoruz. 2008 son çeyrek bilançoları da dahil olmak üzere özellikle 2009 birinci çeyrek bilançolarının oldukça olumsuz sonuçlar yansıtması mümkün. Bu da beklentilerde önemli bozulmaya yol açabilecek. Dolayısıyla, birinci çeyrek bilanço dönemi, bizde de sancılı olabileceği için Mayıs-Haziran aylarının İMKBde dalgalanmanın artabileceği aylar olacağını ve İMKBde alım için cazip seviyelerin oluşabileceğini düşünüyoruz. Ancak şu anda alım önermiyoruz.
İMKBde çıkış trendi ivme kazandı
Zeynel Balcı/Acar Yatırım Araştırma Müdürü
İMKB ve Dow Jones endekslerinde paralel hareket var. İki endekste çıkış trendinde. İMKB için referans olarak Dow Jones Endeksinin alındığı görülüyor. Gerçi sadece İMKB değil diğer dış piyasalar için de temel referans noktası Dow Jonesin hareketidir. Her iki endekste de çıkış trendi görülmekle birlikte İMKBnin olumlu yönde Dow Jones Endeksinden son günlerde ayrıştığı görülüyor. Bu durum da Türkiyenin IMF konusundaki beklentileriyle açıklanabilir.
Özellikle IMFden gelecek kredinin 20-25 milyar değil de daha üzerinde olabileceği ki son günlerde 40-45 milyar dolar spekülasyonları yapılıyor, bu durum dış piyasalara paralel hareket eden İMKBdeki çıkış trendine ivme kazandırdı. IMF sonrası IMKB ve Dow Jones Endeksi arasındaki duyarlılık daha da artabilir.
Borsa beklentileri satın alır
Hüseyin Erkan/İMKB Başkanı
Önceki hafta yaşanan borsada kriz silkeleme operasyonu sonrasında geçen hafta içinde konuyla ilgili açıklama yapan İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, hukuk sisteminin yeniden yapılanması gerektiğini söyledi. İhtisas mahkemelerinin olması gerektiğini söyleyen Erkan, operasyonların borsaya olan güveni artırıcı rol oynadığını ifade etti. Piyasayla ilgili beklentilerini sorduğumuz Erkan, şöyle konuştu:
İMKB, beklentileri satın alır, gerçekleşmeleri satar. Bakıldığında dünyada alınan tedbirlerin 2009un sonlarında veya 2010da görülmesi bekleniyor. Ancak beklentileri satın alan borsalar, düzelme işaretlerini daha önceden satın alabilir. Yurt dışı piyasalarla korelasyonu yüksek, yüzde 63 seviyelerinde yabancı takası olan İMKB açısından da aynı durum söz konusu. Önümüzdeki 3-5 ayın al-sat piyasası olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Piyasaların düzelme işaretinin alınmasının ardından yılın ikinci yarısında endeks yönünü yukarı çevirmeye başlar.
Yabancılar Türkiye ve yurt dışıyla ilgili ne diyor?
Barclays Bankası Kıdemli Analisti Christian Keller: Türkiye, IMF ile üç yıllık standart bir stand-by anlaşması karşılığında, 30 ile 40 milyar dolar arasında kredi alabilir. IMF kredisiyle birlikte TL kısa vadeli bir şekilde değer kazanmasına rağmen, orta vadede dolar ve Euro sepeti karşısında değer kaybedebilir. ABD doları, yıl sonunda 1.70yi görür.
George Soros: ABD borsalarında dört haftadır yaşanan yükseliş, boğa piyasasının başlangıcı değil. Çünkü ekonomi hala daralıyor. Mevcut kriz, daha önce yaşananlardan çok farklı ve ABDnin depresyona girme riskinin sürüyor. Koordineli olarak hareket edilmesi durumunda kriz aşılabilecek.
Uluslararası Fon Yöneticisi Allan Conway: Türkiye ve Rusya borsaları, yatırım açısından en cazip bölge. Eğer Türkiye, IMF ile anlaşma sağlayabilirse borsa yatırımları açısından bir
numaralı bölge olur.
Nouriel Roubini: Bankaların devralınması, zaten büyük olan bankaları çok daha büyük hale getirerek finansal krizi kötüleştirdi. Bankaların birbirleri tarafından devralınması yoluyla batmak için çok büyük homojen canavarlar yaratıldı. Borçlarını ödeyemeyecek durumdaki kuruluşları bu duruma getirmek yerine üç veya dört ulusal bankaya bölünmesi daha doğru olacak.
Gözde Yeniova/ Ekonomist