IMF İLE GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR

Yılmaz, ''Biz üzerimize düşen görevi yapmaya devam ediyoruz. IMF'li veya IMF'siz...'' dedi. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, enflasyon raporuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yılmaz, Orta Vadeli Program konusunda geç kalınıp kalınmadığının sorulması üzerine, programın üzerinde çalışıldığını, bir an önce açıklanmasının faydalı olacağını düşündüğünü söyledi. Orta vadeli kapsamlı bir program yapılır ve bunun da inandırıcılığı kamuoyuyla iletişimle sağlanırsa önümüzdeki dönemde politika faizlerinin ve piyasadaki faizlerin tek haneli olabileceğini öngördüklerini vurgulayan Yılmaz, ''bu önemli bir tespit. Eğer olmaz ise o zaman (para politikasının duruşu değişir) diyoruz. Olmazsa gidilecek yol belli'' dedi. Yılmaz, aynı konu üzerindeki başka bir soruyu da ''(Orta vadeli program) en azından bütçe çalışmaları başlamadan önce açıklanması gerekir ve gerekecek diye düşünüyorum'' diye yanıtladı. -''NET HATA NOKSAN KALEMİ REVİZE EDİLMEDİ, EDİLMEYECEK''- Ödemeler dengesindeki ölçüm hataları, tablodaki verilerin eksik veya fazla derlenmesinden kaynaklanan ''Net Hata ve Noksan kaleminin 18 milyar doları aştığı yönündeki iddiaların'' sorulması üzerine Yılmaz, 2008 yılı son çeyreğinde görülen 11,3 milyar dolar tutarındaki net hata noksan kaleminin 6,9 milyar dolara düştüğünü kaydetti. Rakamın ''revize'' edilmediğini ve edilmeyeceğini ifade eden Yılmaz, açıklanabilecek birtakım verilere ulaştıklarını ve bunun, net hata noksandan çıkarılarak, finans hesapları içinde başka bir kalemde gösterileceğini söyledi. Yılmaz, ''Bu, 10 Ağustos 2009 tarihinde yayımlanacak olan ödemeler dengesi istatistiklerinde yer alacak. 2009 yılına ilişkin çalışmalarımız da devam ediyor'' diye konuştu. Yılmaz ayrıca, net hata noksanın, yalnızca Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını kaydederek, başta AB ülkeleri olmak üzere diğer ülkeleri incelediklerini söyledi ve ''Net hata ve noksan kaleminin sermaye hareketlerinin durgunlaştığı kriz dönemlerinde birçok ülkede sorun yaratabildiğini gördük'' dedi. Bir gazetecinin, döviz kurlarındaki düşüş karşısında yine Merkez Bankasından müdahale beklendiğini belirterek, görüşünü sorması üzerine Yılmaz, ''döviz kurlarının'' Merkez Bankasının politika aracı olmadığını vurguladı ve kurların tamamen piyasa koşullarında belirlediğini söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti: ''Merkez Bankası bu çerçevede, merkezi hükümetin borçlarının servisini yapıyor. Bunun için rezerve ihtiyacımız var, piyasada döviz arz talep koşulları izin verdiği sürece fiyatları etkilemeden rezerv biriktirme amacımız halen var ve bunu da belki tekrar gündeme alabiliriz. Şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz. Döviz kurlarındaki oynaklık, talep ekonomik göstergelerden uzaksa, yansıtmıyorsa doğrudan piyasaya müdahale edebiliriz dedik, bu açık ama bugün için söz konusu değil. Son 5-10 günde gözlemimiz o ki bir miktar giriş olmaya başladı ama bu ne kadar kalıcı, değil, bunu bir gözlemleyelim, ona göre de tekrar döviz alım ihalelerini başlatıp başlatmamak konusunda arkadaşlarımıza talimat verdik, çalışma yapılıyor.'' -''TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIĞIN NE OLDUĞU NET DEĞİL''- Başkan Yılmaz, Hazine'nin borçlanma ihtiyacının giderek arttığı belirtilerek, bu ihtiyacın faizdeki olumlu beklentileri bozup bozmayacağının sorulmasına karşılık da Hazine'nin borçlanma oranları yüksek seviyelerde devam ederse, bunun özel sektörün kullanacağı fonlar ve faizler üzerinde olumsuz bir etkisinin mutlaka olacağını söyledi. Durmuş Yılmaz, krizle ilgili daha önce yaptığı ''tünel'' benzetmesi hatırlatılarak, ''Bugün daha iyimser açıklamalar yaptınız. Acaba tünelin sonunda görünen gün ışığı mı? Bir arabanın farı mı? Şu andaki düşünceniz nedir?'' diye sorulmasına karşılık tünelin ucunda bir ışık bulunduğunu ancak, ışığın ne olduğunun net olmadığını belirterek, ''biz yine de dikkatli yürümeye devam edelim'' dedi. -''İSTİHDAMDAKİ İYİLEŞME BELİRLEYİCİ''- Bir başka gazetecinin İMKB'deki yükseliş ve kurlardaki düşüşün Türkiye'nin krizden çıkışına işaret olarak algılandığını belirterek, bunların gerçekten krizden çıkış işareti olup olmadığını sormasına karşılık Yılmaz, gerek yurt içinde gerek uluslararası piyasalarda ''en kötünün geride kaldığı'' yönündeki algılamaların giderek güçlendiğini kaydetti. ''Ama şunu tekrar söyleyeyim ki bu çıkış, yavaş ve kademeli olacak. Hızlı olmayacak'' diyen Yılmaz, ihtiyatın elden bırakılmaması gerektiğini ama her geçen gün daha fazla verinin olumluya yavaş da olsa döndüğünü söyledi. Yılmaz, yurt dışındaki piyasalarda ''toksik'' denilen enstrümanlarla ilgili olarak çok fazla bir şey yapılmadığını, burada bir piyasanın oluşması gerektiğine dikkati çekti ve risklerin buralardan kaynaklandığını vurguladı. Durmuş Yılmaz, özellikle iç talep açısından istihdamdaki iyileşmenin görülebilir hale geldiği noktada ''krizden çıkıyoruz'' denilebileceğini ancak şu anda işsizlikteki artış oranının devam ettiğini kaydetti. -İRANLI İŞADAMININ İDDİASI- İranlı bir işadamının 18,5 milyar dolar parayla Türkiye'ye girdiği ancak bu paraya el konulduğu iddiasıyla ilgili soruya karşılık da Yılmaz, bunun yaklaşık 100 ton edeceğine dikkati çekti. Böyle bir iddiayı ilk kez duyduğunu ifade eden Yılmaz, ''Bizde böyle bir bilgi yok, olacağını da düşünmüyorum'' yanıtını verdi. Yılmaz, bir gazetecinin, İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı 500 büyük şirket raporuna atıfta bulunarak, zarar eden şirket sayısında büyük artış, yaratılan katma değerde da azalma olduğunu, iş dünyasının artık (bu bizim krizimiz) demeye başladığını dile getirmesine karşılık olarak da bu raporun kendileri için sürpriz olmadığını söyledi. Daha önce yayınladıkları Finansal İstikrar Raporu'nda bu konuda detaylı bir incelemeye yer verdiklerini ve şirketlerin karlılık oranlarındaki düşüşlerin nereden geldiğini açıkça söylediklerini anımsatan Yılmaz, düşüşlerin kurlardaki değişikliklerden kaynaklandığını, bunun yanında iktisadi faaliyetteki daralmanın ekonominin bütün kesimlerini olumsuz etkilemeye devam ettiğini anlattı. Başkan Yılmaz, bu duruma ekonomik aktivitenin canlanması için faiz oranlarını indirerek tepki verdiklerini ve bunu sürdürdüklerini ifade etti.