| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 57,90 | -1,36 | 301.080.000.000,00 |
| ALBRK | 7,53 | -2,46 | 18.825.000.000,00 |
| GARAN | 128,20 | -1,00 | 538.440.000.000,00 |
| HALKB | 26,98 | -1,10 | 193.845.311.573,16 |
| ICBCT | 13,36 | -0,67 | 11.489.600.000,00 |
| ISCTR | 12,28 | -1,05 | 306.999.631.600,00 |
| SKBNK | 8,12 | -4,36 | 20.300.000.000,00 |
| TSKB | 11,71 | -2,34 | 32.788.000.000,00 |
| VAKBN | 26,88 | 0,60 | 266.539.970.538,24 |
| YKBNK | 31,66 | -1,12 | 267.433.643.651,44 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası’nın “Boston Consulting”e hazırlattığı raporda, ilaç endüstrimizin girdiği darboğazdan nasıl çıkacağı anlatılıyor. Rapor incelendiğinde ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor:
* Son 10 yılda, ortalama yaşam süremiz 1.9 yıl arttı. Ama, hâlâ bir Japon’dan ortalama 9 yıl daha az yaşıyoruz. Bizim yaşam süremiz artarken, diğer gelişmiş ülkelerde de bu süre yüzde 1-1.5 artmış bulunuyor. Yani, ara yavaş yavaş da olsa kapanıyor.
* 2002-2009 yılları arasında, 1000 kişiye düşen yatak sayısı 2.46’dan 2.71’e; doktor sayısı da 1.44’den 1.65’e yükseldi.
* Toplumdaki ortalama aşılanma oranı, 2000 yılında yüzde 79 iken, 2009’da yüzde 96’ya çıktı.
Dışa bağımlılık artıyor
Yukarıdaki başarı grafiği, gittikçe artan ithalat ve dışa bağımlılık sayesinde gerçekleşebildi:
* Piyasadaki ithal ilaç oranı(değer olarak), 2002’de yüzde 34’ken, 2010’da yüzde 52’ye çıktı. Diğer bir deyişle, yerli ilaç kullanım oranı bu yıllar arasında, yüzde 66’dan yüzde 48’e geriledi.
* Yerli ilaç üretiminde düşük kapasite var; yeni yatırım yok denecek kadar az. Mevcut kapasitenin ortalama sadece yüzde 62’si kullanılabiliyor. Kapasite kullanımı düşük olunca, yerli üreticiler yüksek birim maliyetleri ile karşılaşıyor. Yerli şirketlerin kapasite kullanımları arasındaki farklılık da artıyor. Sonuçta, kapasite kullanım oranları yüzde 16’ya gerilemiş bulunan en az 16 şirketin iflasla karşı karşıya olduğu anlaşılıyor.
* Dış ticaret açığımızın yüzde 10’u ilaç endüstrisi kaynaklı. Teorik olarak, ilaç endüstrisi ithalatımız olmasa ‘cari dış açık’ sorunumuz da olmazdı.
* İlaç hammadde ve ara maddelerinde ciddi oranda dışa bağımlılık var. Yani, yerli üretimin büyük bölümü bir çeşit ‘montaj sanayi’ durumunda.
* 2002-2010 yılları arasında, yerli ilaç üretimi ithal ürünler karşısında hacim olarak yüzde 11, değer olarak yüzde 18 pay kaybetmiş bulunuyor. Oysa, Türkiye’deki 49 ilaç üretim tesisinin 36’sı yerli şirketlerin elinde.
* Yerli ilaç endüstrisi artık ayakları üzerinde duramayacak kadar güçsüz. Her yıl artan biçimde, Türk ilaç şirketleri yabancıların eline geçiyor.
* İlaç ihracatının toplam ihracatımızdaki payı, sadece yüzde 0.4 oranında. Bu konudaki dünya ortalaması bile, yüzde 3.4. Bu oran, İrlanda’da yüzde 24.6, Ürdün’de yüzde 8.2, Yunanistan’da yüzde 6.4, Bulgaristan’da yüzde 2.5. Kısacası, her konuda ihracatımız artarken, ilaç sanayimiz ihracat yapamıyor.
* Global ilaç ticaretinden aldığımız pay, sadece yüzde 0.1 oranında. Oysa, Avrupa’nın 6’ıncı, dünyanın 14’üncü büyük ilaç pazarıyız. Demek o ki, ilaç konusunda tam anlamıyla ‘sömürülen ülke’ konumundayız.
Ülkemizdeki ‘GSMH / Tasarruf’ oranı (-10), Endonezya’dan (+1), Hindistan’dan ( 2), Malezya’dan (+12), hatta zor durumda denilen İspanya (-4) ve İtalya’dan (-4) çok daha düşük. Hazır yiyoruz. Ama, hazıra dağ dayanır mı? Yaman Törüner/Milliyet
ABD’deki büyük risk: K şeklinde ekonomi
O plan rafa kalktı, tahvil piyasası sarsıldı
Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüdü
İnşaat üretimi hızlandı: Endeks yüzde 30 arttı
Türkiye'de büyüme fren mi yapacak? İşte Deutsche Bank'ın öngörüsü
Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri devam ediyor
Merkez bankaları İstanbul'da toplandı
Avrupalının tercihi değişiyor, ihracatta sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm öne çıkıyor
Euro Bölgesi sanayi üretimi eylülde artış gösterdi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.