Milyonlarca kişiye iş ve aş sağlayan Türk ihracatçısı dünyayı sallayan krizden tam çıkıyordu ki, çifte belayla karşı karşıya kaldı. Bu belaların ilki euro/dolar paritesindeki düşüş. Yunanistan'daki yangın tüm Avrupa'ya yayılınca parite yılbaşından bu yana yüzde 13.5 düştü. 1.43'ten, 1.23'e indi. Dışarıdan gelen bilgilere göre, görünen o ki kısa vadede de toparlanması zor. Parite kaynaklı bu şok dalgası Türk ihracatçısını zorluyor... Çünkü Türkiye hammadde ithalatını dolar, ürün ihracatını ise ağırlıkla euro üzerinden yapıyor. Yıllardır üzerinde konuşulan bu durumu artık herkes biliyor. Kısacası euro değer yitirdikçe ihracatçının karı azalıyor...

GÜVENLİ LİMANA PARA AKIYOR
İhracatçının başındaki ikinci bela ise Türkiye'de dövizin seyri. Küresel ekonomik krizi rakiplerine göre hasarsız atlatan Türkiye, yabancı yatırımcılar için arayıp da bulunmayacak güvenli bir limana döndü. Bütçesi iyi, büyümesi yüksek... Hala dünya ortalamasının çok üzerinde faiz kazandırıyor. Kim böyle bir ülkeye yatırım yapmak istemez? Veriler çok fazla yabancı yatırımcının istediğini gösteriyor. Yurtdışından Türk piyasalarına adeta para yağıyor. Rakamlara bakalım... Sıcak para diye tabir edilen, faize, borsaya gelen döviz miktarı bu yılın ilk dört ayında 7.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam Türkiye tarihinde en kısa süre içinde yaşanan en yüksek sıcak para girişini gösteriyor. Bundan önceki rekor, 7 milyar dolarla küresel krizin adının bile geçmediği ve dünyada trilyonlarca doların döndüğü 2007 yılının ocak-nisan dönemine ait. Sıcak para girişi bununla da kalmıyor. Merkez Bankası mayıs ve hazirana ait ödemeler dengesi istatistiklerini henüz açıklamadı. Ancak yabancı yatırımcıların portföylerinde tuttuğu Hazine bonolarının miktarının mayıs ayında 1.2 milyar dolar arttığı düşünüldüğünde, rakamın giderek büyüdüğü görülüyor. Yılbaşından haziran ortasına kadar olan süreçteki sıcak para girişinin 9 milyar dolara dayandığı tahmin ediliyor. Bu rakamın 5.4 milyar doları Merkez Bankası tarafından satın alınarak piyasadan çekildi. Ancak hem yaz aylarıyla artan döviz girişi, hem uzun süredir döviz mevduatında bekleyen yatırımcının yaptığı satış, hem de sıcak paradan arta kalan kısım piyasada serseri mayın gibi dolaşıyor.

BU DENGE SÜRDÜRÜLEMEZ
Satılan her dolar her euro, kurları düşürüyor. İşte bu yüzden yanı başımızdaki Yunanistan, Avrupa'nın devleri İspanya, İrlanda, İtalya vs. sarsılırken Türk Lirası sapasağlam ayakta kalıyor. TL'nin, 1 dolar ve 1 eurodan oluşan döviz sepetine karşı yılbaşından bu yana 5.4 kazanması tüm krizlere rağmen Türk parasının nasıl ayakta kaldığını gösteriyor. Sepetteki değerlenmeye enflasyon da eklendiğinde TL'nin reel değeri 2007 ortasındaki rekorunu zorluyor. Paritedeki değişime yapacağımız çok fazla bir şey yok. Ancak sıcak para girişi farklı bir konu. Türk ihracatçısını ve ekonomisini sürdürülemez bir dengeye doğru iten sıcak para konusunda yazmaya devam edeceğiz.

Sıcak para kimin yüzünü güldürüyor?