'İflas edeceklerse etsinler'

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Avrupa konusunda karamsar olduğunu belirterek, ''Avrupa tek bir ülke ve devlet olsaydı yapılması gereken son derece açık, net ve basit olurdu. Ama durum böyle değil. O yüzden bu mali anlaşmalar bütün ülkelerin ortak bir davranışına dönüşmezse, ben karamsarlığıma devam edeceğim'' dedi.
3. İstanbul Finans Zirvesi'nde (IFS) konuşan Akgiray, Avrupa'nın herkesin gözünü çevirdiği bir noktada olduğunu belirterek, toplantıda söyleyeceği her şeyin kendi şahsi fikri olduğunu bir SPK başkanı olarak konuşmadığını ifade etti.
Avrupa konusunda oldukça karamsar düşüncede olduğunu dile getiren Akgiray, şöyle konuştu:
''Her ülkenin kendine has iç sorunları var. Bu iç sorunlar Avrupa'nın genel sorunlarından da farklı. Siyasetçiler oy almak için çabalıyorlar. Bütün bu sorunlar için tek bir ülkeyi suçlayamayız. Tek bir ülkeden somut çözüm çıkmasını da bekleyemeyiz. Ama böyle bir ekip ruhu da ortaya çıkmıyor. Yani mali ortak platform olmadıktan sonra parasal birlikteliği asla ulaşılamayacak bir hedef olarak görüyoruz. Eğer ki, Avrupa tek bir ülke ve devlet olsaydı yapılması gereken son derece açık net ve basit olurdu. Ama durum böyle değil. O yüzden bu mali anlaşmalar bütün ülkelerin ortak bir davranışına dönüşmezse ben karamsarlığıma devam edeceğim.'' 

Akgiray, bu sorun çözülmezse çözülmüş gibi davranılmaması gerektiğinin altını çizerek, ''Bırakalım orada kalsın. Çünkü bazı kuruluşlar ki buna bazı devletlerde buna dahil. İflas edeceklerse iflas etsinler. Ülkeleri de buna dahil ederek söylüyorum. Bir açıdan baktığımız zaman şu an içinden geçtiğimiz finans krizinde farklı balonlar var. Bir balon vardı patladı. Aslında patlamadı da ismi değişti balonun. Çok fazla borç vardı. Çok fazla aşırı bir değer söz konusuydu. Kurumlar çöktü, ödeme sorunları yaşanmaya başlandı ülke seviyesinde ve daha sonra merkez bankaları ve hükümetler yeni borçlar ortaya çıkardılar'' diye konuştu.
Doğrudan veya dolaylı bir şekilde o balonların balon şeklinde tutulmaya devam edildiğine vurgulayan Akgiray, ''Sadece balonların ismi değişti. Bazı bankaların borcu insanların borcuna dönüştü. Ama yine ülkenin içinde kaldı. En nihayetinde birileri bu borcu ödeyecek. O borcun nasıl ve kim tarafından ödendiğini anlamadan önce bu sorun çözülemez. Belki biraz ağır bir yorum yapıyorum ama... Tabii ki bu sorun Avrupa'nın da ötesine taşmış durumda. Avrupa şu an bunun merkezi olduğu için ben şu an endişeliyim'' dedi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, yaşanan krizin zamanının iyi olduğunu belirterek, ''10 yıl sonra olsaydı çok daha büyük bir felaket olurdu'' dedi.
3. İstanbul Finans Zirvesi'nde (IFS) konuşan Akgiray, gelişmekte olan ülkelere bakılması gerektiğini belirterek, bu ülkelerde de faizin düşmesi gibi bir durum söz konusu olacağını, bu durumda paranın nereye gidileceğinin sorulması gerektiğini söyledi.
Akgiray, eski güzel günler düşünüldüğünde borç ve öz sermaye finansmanı arasında iyi bir ölçü olduğunu hatırlatarak, ''Ancak şu an bu finansal krizi düşünecek olursanız bu dönem içerinde sadece öz sermaye finansmanını hafif hafif hatırlayabiliyoruz. Yani devamlı finansmanın sirkülasyonu ve el değişimi söz konusu. Böyle de devam ediyor'' dedi.
Sektör uzmanları olarak, mutlaka temel konulara geri dönülüp, yeniden değer modelinin sorgulanması gerektiğine dikkati çeken Akgiray, ''Bu iyi bir kriz bence. 10 yıl sonra olsaydı çok daha büyük bir felaket olurdu. O yüzden ben bir düzenleyici olarak bütün hayatını serbest piyasa savunucusu olarak geçirmiş olarak böyle düşünüyorum'' dedi.
Akgiray, uzun vadede projeleri finans etmek ve kısmi vadede tüketici ihtiyaçlarını finanse etmenin bankaların da sorumluluğunda olduğunu ifade ederek, ''Bir de borsaya baktığımız zaman hisse en likit araç. Düşünün ki, iflas ettiniz likiditeniz olmaz. Ama eğer verimli bir borsanız olursa sahip olabileceğiniz en iyi likiditeye sahip olmuş olursunuz. işin özü bu. O yüzde biz öz sermaye finansmanını tamamlayıcı olarak kredi finansmanına ekleriz. Bunu yaparken de aslında söylemek istediğimiz tıpkı 70-80'lerde olduğu gibi operasyonel olarak çok etkin verimli borsaların olmasıdır. Bence en iyi yol budur bankacılığın geleceği için'' şeklinde konuştu.