HIZLI BÜYÜDÜK, KRİZ SOLUKLANMA SÜRECİ
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, ''Belki de bu kriz soluklanma süreci aslında. Çok hızlı büyüdü ve çeşitlendi, bazı şeyler patlak verdi. Bunu 'Hadi bakalım biz nefes alalım, devam edeceğiz' şeklinde yorumluyoruz'' dedi.
Akgiray, Uludağ Üniversitesi İktisat Topluluğu tarafından BTSO'da düzenlenen ''1. Uludağ Ekonomi Zirvesi'' kapsamındaki ''Küresel Finans Krizi: Doğuşu, Etkileri ve yeni Finansal Mimarı'' başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, krizin tüm dünyayı etkilediğini anımsattı.
Finansal krizin mutlaka reel etkilerinin bulunduğunu ifade eden Akgiray, krizin etkilerinin Bursa gibi otomotiv şehrinde görülmediğini söylemenin mümkün olmadığını söyledi.
Akgiray, krizde bütün kabahatin finans sektörüne ve finans mesleğine atıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bu konuda epey bir rapor okudum; ABD'de, İngiltere'de okudum. Fakat bunu mümkün kılan alt yapıyı pek konuşan yok. Büyüklük olarak bu krize çok benzeyen 1930'lu yıllardaki kriz arasında çok farklılık var. Orada reel, burada daha çok finansal bir sıkıntı var. Rakamlara iyi bakmak lazım. Son 7-8 yıldır hanelerin, şirketlerin ve finans sektörünün borçlanması toplamda anormal şekilde arttı. Fakat hanelerin veya şirketlerin borçlanması daha az arttı. Finans sektörü kendi içinde borçlandı, kendi içinde bir borç balonu üretildi. Finans sektörünün, reel sektörden fazla borcu olamaz, alacağı da olamaz. Sonuçta aynı olması lazım. Demek ki, problem finans sektörünün içinde geçici bir hevesten kaynaklandı. O zaman 'Kabahatli kim? Ne yapmak lazım, düzenleme nasıl olacak' gibi insanlar düşünüyorlar, çalışmalar yapıyorlar. Düşüncemiz o ki, işin felsefi boyutu biraz abartılıyor sanki. Son 15-20 yılda finans sektöründe olan inovasyon, gelişen teknolojiye bilgi işlem ve haber teknolojisinin izin verdiği ölçüde çok hızlı gelişti. Çok korkunç oldu. Tarihteki toplam gelişimden, toplam inovatif sonuçtan daha çok oldu. Belki de bu kriz soluklanma süreci aslında. Çok hızlı büyüdü ve çeşitlendi, bazı şeyler patlak verdi. 'Hadi bakalım biz nefes alalım, devam edeceğiz' şeklinde yorumluyoruz. 1-2 yıl sonra dünyanın geçen yılki, evvelki yılki dünyadan çok farklı olmayacağını düşünüyorum.''
-DAHA ESNEK, SINIRLARI DAHA GENİŞ DÜZENLEME-
''Basel Kriterleri''ne değinen Akgiray, bu kriterlere çok abartılı bir bilimsel değer verildiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Bence suçun büyüğü orada. 'Bundan sonra ne yapalım?', 'Bankaları daha sıkı mı denetleyelim' şeklinde tartışmalar yapılıyor. Bu tamamen problemi büyütecek bir yaklaşım bizce. Yapılması gereken, bundan sonrası için daha esnek, sınırları daha geniş bir düzenleme. Daha az denetleme ama sonuç veren denetleme. Sürekli piyasaları strese sokmaktansa, bir yanlış hile varsa, onun sonucunun da çok kötü olacağını belirtmek lazım. Bizim bundan sonra gideceğimiz yön, daha az düzenleme, kesin düzenleme yapmak belki de...''
Akgiray, devletin yıllardır süregelen, son zamanlarda azalsa da bir borçlanma finansman ihtiyacı bulunduğunu, bunun da yıllardır tasarrufları emdiğine dikkati çeken Akgiray, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla özel sektör, hisse senedi veya borçlanma piyasaları büyüyemedi; borçlanıp 15-16-17 yıldır büyümedi. Yatırımcı sayısı artmamış. Yatırımcılar borsaya biraz yanlış gözüyle bakar olmuşlar. Sermaye piyasalarının Türkiye'de küçük olması bizim biraz şansımız oldu. Çünkü başımıza farklı bir felaket gelebilirdi. Belki de bazen aceleci olmamak, 'bir bakalım görelim' diyerek soluklanıp karar vermek, belki de akıllı oluyor bu tür kriz ortamlarında. 'Hemen bir şey yapalım' demek çabayı boşa çıkartabiliyor. Sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi ve özel sektör enstrümanları piyasalarını büyütmemiz için çok büyük bir yolumuz var. SPK olarak biz üzerimize düşeni yapacağız.''