Herkes Türkiye’ye gelecek

Berrin Vildan Uyanık / [email protected]
Avrupa'nın krizle boğuştuğu bir dönemde Daruma, Avrupalı bir şirket ile işbirliği imzaladı. Kurumsal finansman alanında Türkiye'nin lider kuruluşu Daruma Corporate Finance ile İspanya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya'da hizmet veren yatırım bankası N+1 International; Avrupa, Asya, Türkiye ve Balkanlar'da yatırım bankacılığında ortak olmak ve enerji, gayrimenkul ve mezzanine finansmanı alanlarında ortak yatırım fonları kurmak üzere anlaşmaya vardı. Daruma Corporate Finance ve N+1 International, yatırım bankacılığı alanında gerçekleştirdikleri şirket birleşmesi ve yatırım fonları alanında kurdukları ortaklık kapsamında N+1 Daruma adıyla faaliyet gösterecek.
Peki bu işbirliği neleri kapsıyor? Önümüzdeki dönemde bu işbirliği ne tür gelişmelere imza atacak? Daruma Yönetim Kurulu Başkanı Okan Altuğ, Finans Gündem’in sorularını yanıtladı.
Bu işbirliği ile hedefiniz nedir?
Okan Altuğ: Daruma Corporate Finance ile N+1 International, geniş kapsamlı bir ortaklığa giderek, kurumsal finansman ve yatırım bankacılığı ile yatırım fonları alanlarında en iyi firma olmayı hedefliyor. N+1 International, Türkiye’de Kurumsal Finansman hizmetleri veren Daruma Kurumsal Finansman (Daruma) firmasından yüzde 20 hisse aldı. Buna karşılık, Daruma Kurumsal Finansman firması da tüm Avrupa’da faaliyet gösteren Yatırım Bankacılığı ve Kurumsal Finansman firmalarının sahibi olan N+1 International firmasından yüzde 5.25 hisse aldı. Bu birleşme ile yeni firmanın adı N+1 Daruma olarak belirlendi
Yatırım fonlarındaki hedeflerinizden biraz bahseder misiniz?
Okan Altuğ: Bizi en çok heyecanlandıran mezzanine ve enerji fonu… Mezzanine gerçekten Türkiye’nin ihtiyacı olan bir yatırım enstrümanı. Büyüme ihtiyacı olan firmalar finansman vermek için yani firmalara sermaye satmak yerine kredi veriyoruz. Banka kredisiyle sermayenin tam ortasında yer alan bir ürün. Hem ortak olan uzun vadeli hem de faiz enstrümanını çalıştıran bir finansal enstrüman olduğu için biz bu alanda çok istekliyiz. Biz bu alanda büyümek istiyoruz. Mezzanine fonunda normalde 25 ile 50 milyon arasında direkt büyüme finansmanı vereceğiz. Onları halka arz ederken bir miktar hisse alacağız. 
Bizim üç fonun da yatırımı tamamen Türkiye'de olacak. Türkiye'de enerji fonu var. Onun dışında mezzanine hiç yok. Türkiye ihtisaslı bir fon yok.
Sistem nasıl işleyecek?
Okan Altuğ: Biz para almak yerine hisse aldık. Türkiye'de çok firmanın birleşmesi lazım, 'benim olsun küçük olsun' devri çoktan kapandı. Artık böyle bir şey yok. Örneğin yüzde 5.25 hisse çok değerli bir hisse. Uluslararası bir yatırım bankasında 5.25 hissenizin olması çok değerli bir şey. Belki ileride yüzde 50 hisse verip yüzde 10 hisse alacağız. Daha da büyürse böyle bir gelişme olabilir. Belki de hissemizi yüzde 5’ten yüzde 4’e indireceğiz.
Euro’nun tartışıldığı bir dönemde Avrupalı bir şirketle ortak olmak riskli değil mi?
Okan Altuğ: Euro’yu tartışıyoruz ama dünyanın en büyük ekonomisi bugün Avrupa. Elbette sorunları var. Ama bu sorunlara karşın Avrupa’yı göz ardı edemezsiniz. Buna şöyle bakmak lazım, halen Almanya ve İngiliz ekonomisi var. İspanya’nın ise daha çok bankacılık problemi var, o da gayrimenkulden kaynaklanıyor. Adamlar zaten bu dönemde Türkiye’ye gelecekler. Başka ne zaman gelecekler ki? Hepsi buraya gelmek istiyor ve gelecekler. Biz resmin ne kadar hızlı değiştiğine şaşırıyoruz tabi ki. Bu tablo politik istikrarla da doğru orantılı bir şey.
MEZZANİNE SERMAYE NEDİR? 
"Yapılandırılmış finansman"ın bir başka türü de, Amazon.com'un kullandığı enstrümana çok benzeyen "mezzanine" sermaye. "Mezzanine" sermaye, borç yoluyla finansman ile sermaye piyasalarından sağlanan finansman arasında bir tür. Bugünlerde gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde bu finansman türü hayli sık kullanılıyor. Bilanço açısından bakıldığında "mezzanine" sermaye, öz sermaye ile yabancı sermaye arasında bir konumda.
Daha çok özel sermaye fonları (private equity) tarafından şirket satın alımlarında öne çıkan "mezzanine" sermaye, her geçen gün artan sayıda kurum tarafından kullanılıyor. Özellikle de büyümenin finansmanı için orta ölçekli aile şirketleri tarafından tercih ediliyor.
"Mezzanine" sermaye, gerek esnek modeli (kupon oranı ile ‘warrant’ karışımının esnekliği), gerek hisse senedi yapısını sulandırmaması, gerek banka kredisine alternatif oluşturması, gerekse anaparanın amortizasyonuna ihtiyaç duymamasıyla çok popüler bir enstrüman haline geldi.
Ancak, Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Robert Merton'un da altını çizdiği gibi, Türkiye gibi ülkelerde finansal inovasyonun ölçüsüz ve bilinçsiz bir biçimde uygulanması, eski rayların üzerine hızlı tren seferi konulmasına benzer. Ki onun da sonuçları ortadadır...