Her yıl 1.7 trilyon dolar kirli para yıkanıyor
Kara para ve terör finansmanındaki toplam hacmin dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 2-3'üne denk geldiğini belirten Vlaanderen, her yıl yaklaşık 1.72 trilyon doların çeşitli yollarla aklandığını söyledi
Küresel ekonominin en büyük kara deliklerinden biri olarak gösterilen para aklama ve terör finansmanının toplam hacmi, dünya gayri safi milli hasılasının yaklaşık yüzde 2- 3'üne denk geliyor. Yüzde 3 rakamı belki işin boyutunu tam olarak anlatmıyor ama kara para aklanmasının önlenmesine ilişkin mali çalışma grubu olarak bilinen FATF'nin (Mali Eylem Görev Gücü) Başkanı Paul Vlaanderen'in verdiği rakamlar tabloyu daha net ortaya koyuyor. SABAH'ın sorularını yanıtlayan Vlaanderen, 57 trilyon doları aşan dünya gayri safi milli hasılasının yaklaşık 1.72 trilyon dolarının her yıl çeşitli bölgelerde aklandığını söyledi. Global ekonomik krizle birlikte finansal sektörün alarm halinde olduğunu, bunun da finans sistem üzerinden para aklama işlemini kısıtladığını dile getiren Vlaanderen, "Öte yandan, bankacılık sistemi güven konusunda büyük yara alarak zarara uğradı. Buna paralel olarak da kendi içinde müşterilerine yönelik korumacı bir yapıya büründü. Bu da kara para aklama potansiyelini yükseltiyor. Dünyadaki kara para aklama trafiğinde, global krizin bu yönden iki zıt sonucu doğdu" dedi.
VERGİ CENNETİ ÇEKİM MERKEZİ
Küresel krizle birlikte tüm gözlerin vergi cennetlerine çevrildiğini hatırlatan Vlaanderen, offshore merkezleri ile kara para aklama ve terör finansmanı arasında yakın ilişki olduğunu savunuyor. Vlaanderen, "Genelde kara para aklamaya yönelik adım atan kişi ya da organizasyonlar aynı zamanda vergi kaçırma girişiminde de bulunur. Burada her iki tarafın amaçları örtüşüyor. Tabii buradan, her vergi kaçıran kara para aklıyor sonucunu da çıkaramayız ancak vergi cennetlerinin yasal esneklikler açısından birer cazibe merkezi olduğu da göz ardı edilemez" dedi. Bir kurum ya da sektörün tek başına kara para aklama işlemlerinin üstesinden gelmesinin mümkün olmadığını savunan Vlaanderen, işin içinde hükümetlerin toleransı ve bazı şirketlerin birtakım adımlara göz yummasının da yattığını ifade etti. Vlaanderen, FATF'nin en büyük sıkıntısının veri ve bilgiye ulaşmakta yaşadığı engeller olduğunu kaydetti.
"G-20'de önemli adımlar atıldı ama yeterli değil"
Vlaanderen, sorunun üzerine uluslararası boyutta gidilebilmesi için ülkelerin uygulayacağı ortak kriterlerin daha net bir şekilde belirlenmesi taraftarı. Başta Afrika ülkeleri olmak üzere bazı ülkelerin bu konuda daha fazla çaba sarfetmesi gerektiğini savunan Vlaanderen, "G-20 toplantılarında bu konu da masaya yatırıldı ve son bir yıl içinde daha önce olmadığı kadar ciddi somut kararlar alınarak adımlar atıldı ama bu yeterli mi derseniz tam olarak hayır" diye konuştu. Vlaanderen, Türkiye'nin de kara para aklama ve terör finansmanına karşı mücadelede somut adımlar attığını kaydederek, G-20 ülkeleri de dahil olmak üzere bu konuda daha organize şekilde hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi.
'RAPORLARIMIZ YOL GÖSTERİYOR'
FATF'nin hazırladığı raporların, diğer uluslararası kurumlarla paylaşıldığını belirten Paul Vlaanderen, ülkelerin bu konudaki durumunu içeren araştırmaların yol gösterici nitelikte olduğunu söyledi.
Finansal kurumlar yakın takipte
Finansal şirketler ve bankalarla ilgili olarak kara para aklama ya da terör finansmanı konusunda herhangi bir bilgi ya da veriye ulaştıkları takdirde bunu rapor halinde gerekli mercilere bildireceklerini kaydeden Vlaanderen, "Kara para aklama ve terörizm finansmanı, uluslararası finansal sistemin bütünlük ve istikrarını baltalıyor. Çünkü söz konusu problemler uluslararası sermaye akışının sapmasına ve yabancı yatırımlardan vazgeçilmesine neden oluyor. Kara para aklayıcıları, ülkelerarası yasal sistemlerdeki farklılıklardan yararlanıyor. O yüzden ulusal finansal sistemlerin makro ekonomide istikrar sağlaması için bütünlük içinde işlemesi gerekir" dedi.
İRFAN DONAT / SABAH