BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,75 -0,85 362.700.000.000,00
ALBRK 8,64 0,70 21.600.000.000,00
GARAN 142,20 0,21 597.240.000.000,00
HALKB 27,44 2,62 197.150.309.472,48
ISCTR 14,99 0,27 374.749.550.300,00
SKBNK 6,98 -2,79 17.450.000.000,00
TSKB 13,55 -0,07 37.940.000.000,00
VAKBN 28,02 0,72 277.844.121.074,46
YKBNK 34,20 -0,18 288.889.153.912,80

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaHANGİ FONLARA YATIRIM YAPMALI?----

HANGİ FONLARA YATIRIM YAPMALI?

HANGİ FONLARA YATIRIM YAPMALI?
15 Mayıs 2009 - 13:16 www.finansingundemi.com

Faizlerin düşmesi ve global krizin etkilerinin azalması yatırımcıları kurumsal yatırım araçlarına yönlendiriyor. Hisse senedi piyasalarındaki yükseliş de A tipi fonların getirilerini artırıyor. Uzmanlar, uzun vadeli düşünenlere A Tipi, kısa vadeli yatırımcılara ise B Tipi fonları tavsiye...

BARIŞ BEKAR / [email protected] Kurumsal yatırımın önemi her geçen gün artıyor. Çünkü faizlerin düşmesiyle birlikte yatırım araçlarında profesyonel yönetim eskiye oranla daha önemli hale geldi. Kurumsal yatırım denildiğinde akla ilk gelen ise yatırım fonları. Enflasyon ve faizlerin düşmesiyle birlikte önemi artan bu fonlar, yılın ilk dört ayında yatırımcısının yüzünü güldürdü. Her ne kadar Türkiye, kurumsal yatırım açısından fakir bir ülke olsa da, bu fonlara yatırım yapanlar ve doğru fonu seçenler yüzde 50’ye yakını getiri sağladı. Bu fonlarda her yatırımcıya özel farklı ürünlerin bulunması da, yatırımcıların tercihlerinin bu yöne kaymasında rol oynuyor. Bugüne kadar yatırım fonlarının ülkemizde yeterli ilgiye ulaşamamasının nedeni ise basit. Ülkemizde bireysel yatırımcılar tasarruflarını genellikle döviz, altın ya da mevduatta değerlendiriyor. Böyle olunca da yatırım fonlarına ilgi oldukça düşük kalıyor. Öte yandan global krizle birlikte faizlerin dip seviyelere kadar gerilemesi, dolar kurunun önemli ölçüde yükselmesiyle birlikte yeni getiri potansiyelinin azalmasıyla fonların cazibesi de artmaya başladı. Çünkü hisse senedi piyasalarının öne çıktığı bu dönemde, yatırım fonlarında getiri yüzde 48’e kadar yükseldi. Özellikle A Tipi fonlar, hisse senedi piyasalarındaki yükselişle birlikte yatırımcılarının yüzünü güldürmeyi başardı. YATIRIM FONLARININ AVANTAJLARI Yatırım fonlarının en önemli özelliği profesyonel ekipler tarafından yönetilmesi. Günlük gelişmelere göre fonların içerisindeki enstrümanlar değişiklik gösteriyor. Diğer bir ifadeyle portföy çeşitlemesi nedeniyle risk azalıyor. Her yatırımcı, yatırım fonu katılma belgelerini arzu ettiği sürece elde tutup, istediği anda satabiliyor. Dolayısıyla fonlar, yatırımcıya vade esnekliği ve likidite sağlıyor. Ayrıca yatırım fonuna en küçükten en büyüğe her türlü tutar yatırılabiliyor. Küçük meblağlar da diğerleriyle birleşerek tek bir portföy oluşturduğu için, yatırım fonlarının avantajlarından küçük yatırımcılar da büyük yatırımcılarla aynı şartlarda yararlanabiliyor. YÜZDE 50’YE VARAN GETİRİ Fonların sağladığı getirilere gelince... Yılbaşından itibaren bakıldığında, yılın ilk dört ayında A tipi fonların ortalama yüzde 13.55 getiri sağladığı görülüyor. B tipi fonlar da bu oran ortalama 3.38’e ulaşmış durumda. A tipi fonlar içerisinde “hisse senedi fonları” ise, ortalama yüzde 17.57 ile en yüksek getiriyi sağlamış. Bu fonları sırasıyla yüzde 14.31 getiri ile A tipi değişken fonlar ve 7.56 ile karma fonlar takip etmiş. Bu dönemde en fazla getiri sağlayan ilk 10 fonun getirisi ise yüzde 32 ile 48 arasında değişmiş durumda. B tipi fonlar içerisinde bono fonları yüzde 6.61, değişken fonlar ise ortalama 6.53, likit fonlarsa 2.81 getiri sağlamış. Akıllara gelen ilk soru ise “Yatırım fonlarının kazandırmaya bundan sonra da devam edip etmeyeceği...” Yatırım fonlarının yılın ilk dört ayında yüksek performans sergilediklerinin söyleyen İş Portföy Yatırım Fonları Müdürü Elif Cengiz, fonların getiri potansiyelinin sürdüğünü belirtiyor. Global krizin etkilerinin azalmasıyla yatırım fonlarının cazibesinin önümüzdeki dönemlerde de artmaya devam edeceğini vurgulayan Cengiz, yatırım fonlarının profesyonel yönetimle yatırımcılara belli bir risk seviyesinde en yüksek getiriyi sağlamayı amaçladığını belirtiyor. Çünkü profesyoneller tarafından yönetilen bu fonlar, her tür piyasa koşulunda yatırımcılara kendilerine en uygun yatırım alternatifini bulma şansı veriyor. Her yatırımcının almak istediği risklere göre bir fon var. Yatırımcılar risk, vade ve likidite tercihlerini göz önünde bulundurarak kendilerine en uygun fonu seçebiliyor ve yatırım fonlarının getiri potansiyelinden faydalanabiliyorlar. Ayrıca getiri garantili fonlar bile mevcut… B TİPİ FONLARA DİKKAT Fonlarla ilgili diğer bir soru da B tipiyle ilgili. Malum yılın ilk dört ayında hisse senedi barındıran A tipi yatırım fonları kazandırırken, B tipi fonların getirileri sınırlı kaldı. Bunun üzerine yatırımcılar, yılın kalan döneminde yatırım fonlarının nasıl seyredeceğini merak ediyorlar. Yetkililer ise, risk alma iştahına göre getiri beklentilerinin değiştiğini, ancak yılın kalanında B tipi fonların getirilerinde artış yaşanmasının tahmin edildiğini söylüyorlar. Merkez Bankası’nın son aylarda dünyadaki diğer merkez bankalarına paralel olarak hızlı bir şekilde faiz indirimleri yapması da bu beklentileri güçlendiriyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Faiz indirimlerinin devam etmesi halinde, tahvil ve bono fonlarının yılın ilk dört ayındaki olumlu performanslarının, ivme kaybederek de olsa sürmesi bekleniyor. Ayrıca 2007’de başlayan küresel krizin etkilerinin 2009’un ikinci yarısında azalması öngörülüyor. Bu tahminin gerçekleşmesi, yani ekonomilerin toparlanma sürecine girmesi ise hiç kuşkusuz hisse senedi piyasalarını olumlu etkileyecek. Hisse senedi piyasalarında yükseliş olması halinde hisse senedi fonlarının da olumlu performansı devam edebilir. Ancak özellikle İMKB’de, 34-35 binli seviyelerden kar satışlarının gelmesi endeksin bir süre gerilemesi ya da yatay seyretmesine neden olabilir. Yani bu süreçte çok fazla risk almak istemeyenlerin, içerisinde hisse senedi barındıran A tipi fonlardan uzak durması gerekiyor. KUTU: Fon seçerken nelere dikkat etmeli? Yatırımcıların fonlar arasında seçim yaparken, öncelikle kendi yaş, gelir ve risk durumlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Daha sonra önümüzdeki dönem piyasadaki beklentileri de göz önüne alarak, yapacağı yatırımdan ne kadar getiri hedeflediğini belirlemesi lazım. Bundan sonra ise portföy yönetimi bölümleri veya şirketleri devreye giriyor. Onlar belirlenen hedef getirinin ulaşılabilirliğini inceliyor. Yani hedeflenen getirinin elde edilmesi için gereken riski yatırımcılara anlatıyor. Alp KELER / Fortis Portföy Genel Müdürü “A tipi fonlar uzun vadeli alınmalı” Daha çok risk alabilen yatırımcılar tercihlerini A tipi fonlardan yana kullanıyor. Özellikle faizlerin düştüğü bu ortamda, riskli ürünlere geçiş ürünleri olarak da adlandırabileceğimiz “korumalı fonlara” da talep yüksek. Fortis Portföy olarak geçen yıl lansmanını yaptığımız ve Türkiye’de bir ilk olan A tipi KOBİ hisse fonumuz, yılbaşından beri yaklaşık yüzde 33 civarında bir getiri sağladı. Bu fonda uyguladığımız yeni ve farklı hisse seçim sistemiyle diğer A tipi fonlardan getiri olarak ayrışmayı hedefledik. Bundan sonra ise faiz düşüşünün devam etmesine paralel olarak, B tipi tahvil-bono, değişken fonlar ile A Tipi fonların getiri potansiyeli olduğunu öngörüyoruz. Bu fonlara yatırım yapacakların, belirli bir riski aldıklarını ve kısa vadede yatırım yapmamaları gerektiğini bilmeleri lazım. Ayrıca, piyasadaki kötümser senaryolara karşı koruma sağlayan ama iyimser senaryoda yatırımcıları piyasalardaki fırsatlardan yararlandıran “korumalı” fonlardaki getiri potansiyeli de devam ediyor. Elif CENGİZ / İş Portföy Yatırım Fonları Müdürü “B Tipi fonlar daha cazip” Yılın ilk dört ayında, hisse senedi piyasasının performansına bağlı olarak, İş Portföy bünyesindeki Mali Endeks Fonu yüzde 26.92, İMKB 30 Endeksi Fonu ise 20.83 getiri sağladı. Bunları yüzde 18.59 getiriyle Teknoloji Endeksi Fonu izledi. Önümüzdeki dönemde de faiz indirimlerinin devam edeceğini ve böylece B tipi yatırım fonlarına ilginin süreceğini düşünüyoruz. Son dört aylık dönemde ekonomi bir toparlanma sürecinden geçiyor. Bunun ne kadar süreceğinin öngörülmemesi, hisse senedi piyasaları için risk oluşturabilir. Bundan sonraki süreçte, global ekonominin toparlanmaya başladığını destekleyecek olan veriler, hisse senedi piyasalarını olumlu etkileyecek. Bu da A tipi fonların uzun vadeli yatırım yapanlar için cazip getiri imkanları sunacağı anlamına geliyor.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!