Gündeme bomba gibi düştü

Suriye konusunda yapılan gizli bir toplantıda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı gündeme bomba gibi düştü. Ortam dinlemesi olduğu öğrenilen ses kaydının internete yüklenmesinin ardından baş döndürücü gelişmeler yaşandı.

Suriye sınırları içindeki Türk toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu’na  yönelik gelişmeleri değerlendirmek üzere yapıldığı iddia edilen ses kayıtları internete düştü.

YouTube’a ‘seçim güdümü’ isimli hesaptan yüklenen ses kaydının bir "ortam dinlemesi" olduğu, konuşanların ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Gürel olduğu iddia edildi.

CUMHURBAŞKANI GÜL, SİNİRLİOĞLU GÖRÜŞTÜ

Kayıtların özellikle sosyal medyada hızla yayılması sonrasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, toplantıya katılanlardan olduğu iddia edilen müsteşar Sinirlioğlu’nu görüşme için çağırdı. Daha önceden planlandığı belirtilen görüşmede Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili gelişmelerin değerlendirildiği açıklandı.

MGK TOPLANIYOR İDDİASINA YALANLAMA

Tartışmalar devam ederken Milli Güvenlik Kurulu’nun olağanüstü toplanacağı iddia edildi. Ancak Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever de, MGK'nın olağanüstü toplanacağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

YOUTUBE’A YASAK

Olay yaratan ses kaydının video paylaşım sitesi Youtube’da yasaklanmasının ardından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı da harekete geçti.

TİB, Twitter’ın ardından Youtube’a da idari tedbir olarak erişimin engellendiğini açıkladı.

BAŞBAKAN: NAMUSSUZLUK, ADİLİK, ALÇAKLIK, AHLAKSIZLIK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır mitinginde konuyla ilgili sert sözler sarf etti.
Erdoğan dinleme yapılmasını, “Ahlaksızlık, adilik, alçaklık ve namussuzluk” olarak değerlendirdi.

Erdoğan konuşmasında konuyla alakalı şunları söyledi:
“Bugün Youtube'a yine bir şey düşürdüler. Dışişleri Bakanlığında ulusal güvenliğimizle ilgili Suriye'de Süleyman Şah Türbesi'yle ilgili bir görüşme yapılıyor ve bu görüşme bile Youtube'a düşürdüler. Bu ahlaksızlıktır, bu adiliktir, bu alçaklıktır, bu namussuzluktur. Diyorum ya bunların inine gireceğiz inine. Daha ne olacak? Şu hale bak, bu kadar önemli bir görüşmeyi ortam dinlemesi yaparak sen kime servis yapıyorsun?”

DAVUTOĞLU: TÜRKİYE’YE AÇIKÇA SAVAŞ İLANI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konuyla alakalı sert bir açıklama yaparak ortam dinlemesini Türkiye’ye açık bir savaş ilanı olarak değerlendirdi.

Davutoğlu açıklamasında şunları söyledi:
"Sayın Başbakanımız başta olmak üzere bakanlarımızın kritik yetkililerinin ortam dinlemesi yapılması açık şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devletine savaş ilanıdır. Söz konusu aziz devletimizin bekası ise bu konuda tedbir almak devletin görevidir.
 Bir ülkenin sınırlarının ihlal edilmesine karşı nasıl tedbir alınması gerekirse, yetki almış bir kriz masası bu toplantı sonrasında Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik askeri tedbirler ele alınmıştır. Bu saldırıyı gösterenler Türkiye Cumhuriyeti Devleti zaaf içinde göstermek istemektedirler. Süleyman Şah Türbesi’nin korunmasına yönelik tedbirleri engellemek istemektedirler.”

KILIÇDAROĞLU: DEVLET DEDİĞİMİZ KURUM AYAKLAR ALTINA ALINMIŞ DURUMDA

Tarsus ilçesindeki mitingde, ses kaydına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
      
"Bugün bir ses kaydı ortaya çıktı. Youtube'u yasakladılar, kimse okumasın diye. Bütün dünyanın bildiğini kendi milletinden niye saklıyorsun? Ve bir kez daha anlaşıldı ki ortada devlet falan yok. Her tarafı delik deşik. Bunlar sadece parayı düşünüyorlar. Sadece, 'malı nasıl götürürüzü' düşünüyorlar. Devlet dediğimiz kurum ayaklar altına alınmış durumda. Devletin en mahrem bilgileri rahatlıkla dışarı sızabiliyor. Neden? Devleti düşünmedin, vatandaşı düşünmedin. Tek düşündüğün şey vardı, cebin. Suriye ile savaşa girmek için yol arıyorlar. Kendisine söyledim. Eğer Suriye ile savaşacaksan ilk önce oğlun Bilal'i gönder."

BAKAN YILMAZ: DEMİŞTİM DEĞİL Mİ?

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz "Ben bir şey söylemiştim. Bir karşı casusluk operasyonudur demiştim, değil mi? Bazıları bunun gerçek olmadığını düşünüyordu. Farklı bir nitelendirme, yanlış bir tasvir filan, tanımlama sanıyordu. Şimdi bunlar gösterdi ki bu yolsuzluk değil, doğru mudur? Süleyman Şah'la, Suriye ile ilgili bir görüşmede yolsuzluk olur mu? Olmaz. Bu nedir, bu devlete karşı, karşı istihbarat yapmaktır. İnşallah hukuk gereğini yapar diyoruz. Burada sıkıntı nedir, bunu yapan insanların biz kendi kardeşlerimiz olduğunu sanarak bu gaflete düştük, öyle diyelim yani" dedi.

RTÜK’TEN YAYIN YASAĞI

RTÜK de, söz konusu ses kaydıyla ilgili haberler konusunda yayın yasağı getirdi.

RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 7'inci maddesinde "milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir" hükmünün yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, "Söz konusu kanun hükmü kapsamında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç imzasıyla 27 Mart 2014'te RTÜK Başkanlığı'na gönderilen 31853594-1714 sayılı yazı ile sosyal medyada yer alan Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve askeri yetkili kişilerin konuşması olarak iddia edilen ses kaydıyla ilgili olarak geçici yayın yasağı getirilmesinin uygun görüldüğü bildirilmiştir" ifadesine yer verildi.

SORUŞTURMAYA İLGİNÇ İSİM

Ses kaydıyla ilgili yargı süreci de jet hızıyla başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı.

Soruşturmaya, "Anayasal düzene karşı işlenen suçlar" bölümünün bakacağı öğrenildi. Soruşturmanın "casusluk" suçlaması üzerinden yürütüleceği ifade edildi.

Bu arada soruşturmayı TİB eski başkanı Fethi Şimşek’in yürütecek olması da dikkat çekti.

BM'DEN AÇIKLAMA

BM sözcü yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında sızan ses kayıtlarını değerlendirdi. Haq, şunları söyledi:
“Suriye konusunda BM’nin tavrı açık ve nettir. Suriye konundaki diplomatik çabalarımızı herkes biliyor. Bunlar devam edecek. Biz Suriye’de devam eden çatışmada daha fazla silahlandırmaya karşıyız. Tüm ülkelere, özellikle bölgedeki ülkelere çatışmalara engel olunması konunda yardımcı olmalarını ve hükümet ile muhalifleri barış için masaya oturtacak çabalar göstermeleri için cesaretlendiriyoruz."