Gübretaş,satış rekorunu aşmaya hazırlanıyor

* BORSA / FİNANS SERVİSİ / DÜNYA GÜBRETAŞ Genel Müdürü Mehmet Koca, "2010'da satış rakamımızı 1.4 milyon tonun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz" dedi. Koca, krizin atlatılmasının ardından hammadde fiyatlarının daha istikrarlı seyredeceğini ve geçen iki yılda yaşanan kuraklığın da bu yıl yağışların mevsim normallerine dönülmesiyle birlikte hem üretim hem de gelir tarafında daha iyi bir yıl yaşanacağını umduklarını söyledi.GÜBRETAŞ Genel Müdürü Mehmet Koca ile şirketin 2009 performansını, 2010 yılı beklentilerini ve sektörü konuştuk. Koca, gübre sektörünün son yıllarda hareketli bir dönem geçirdiğini aktardı. GÜBRETAŞ olarak kriz döneminde bile hammadde kaynaklarına sahip olma vizyonu ile uluslararası satın alma fırsatlarına yakından baktıklarını aktaran Koca, 5 yıllık bir vade içinde Razi'den sonra ikinci bir dış yatırıma daha imza atmış olmayı hedeflediklerini söyledi. Yılsonunda zarar açıklayacak ama 2009'da satış rekoru kırdı Gübre sektöründe uluslararası fiyat hareketlerinin çok hızlı gerçekleşmesi nedeniyle 9 aylık bilançoda da görünen zararın azalarak da olsa devam edeceğini anlatan Koca, "2000 dolar olan bir ürün 300 dolara düştü. 900 dolar olan ürün 150 dolara düştü. Hatta 300 dolarlık ürün sıfıra düştü. Gerçi sülfürik asit sıfır dolara düştüğünde biz de aldık ama stoklamanın da bir maliyeti var. Fiyat hareketlerinin getirdiği handikap bu zararı oluşturdu. Türkiye'deki gübre sektöründeki iki yıldır yaşanan gerilemenin bir nedeni de uluslararası fiyatların yanında, yaşanan kuraklık... Özellikle İç Anadolu'da Konya, Kayseri, Kütahya çok yoğun yaşadı kuraklığı. Fakat bu sene, yağışlar sayesinde mevsim normale döndü" şeklinde konuştu. Önceki sene 100 milyon TL'nin üzerinde kar ederken geçen sene zarar açıkladıklarına dikkat çeken Koca, Razi Petrokimya'nın getirdiği finansal yükü de hissettiklerini vurgulayarak şöyle devam etti: " Razi 2008'den sonra geçen yıl için de kar açıklayacak. Fakat 2008 yılında 1 milyon 125 bin ton olan Türkiye'deki satış rakamımızı 2009'da tarihi rekorla 1 milyon 395 bin tona yükseltmemize rağmen, fiyatlar düştüğü için bu satış artışı kar için yeterli olmadı. 2010'da ise satış rakamımızın 1 milyon 400 bin tonu geçmesini öngörüyoruz. 2008 yılında ciromuz 800 milyon TL seviyesindeydi geçen yıl sonu 735 milyon TL civarında kaldı. Bunlar sadece Türkiye rakamları; İran'ı da katınca ciro bu yıl 1,1 milyon TL'ye yaklaşıyor. 2008 cirosu ise 1,4 milyon TL'ydi" değerlendirmesinde bulundu. Satışların artmasında fiyatta tutucu bir tavır sergilemelerinin büyük etkisi olduğunu da kaydeden Koca, "Bu sene karlı oluruz ama yatırımımızın mali yükü hala üzerimizde, bilanço üzerinde olacak" dedi. GÜBRETAŞ, ayrıca nisan ayında Razi'nin alımı için kullandığı kredinin bir taksidini daha ödeyecek. Bu yıl sektörde hammadde fiyatlarının daha stabil bir fiyat grafiği çizmesini beklediklerini vurgulayan Koca, fiyatların bulunduğu seviyeden en fazla yüzde 10 aşağı ya da yukarı oynamasını beklediklerini, aşırı dalgalanmaların olmayacağını düşündüklerini de sözlerine ekledi. 5 yıllık vadede ikinci bir dış yatırımı realize etmiş oluruz Mehmet Koca, GÜBRETAŞ olarak sektörün üç ana hammaddesi azot, fosfat ve potasyum kaynaklarına erişim için başlattıkları yurtdışı açılımının süreceğini belirterek "Tunus, Fas ve Suriye gibi fosfat kayası olan ülkelerde arayışımız sürecek. Razi'yi alarak başladığımız girişimi devam ettireceğiz. Geçtiğimiz yılın ortasında Tunus'taki ihalede ön yeterlilik alan 4 global firmanın arasına girmek bizim için mutluluk vericiydi" dedi. 5 yıllık vadede 1 milyar dolar değerinde bir yapı haline gelmeyi ve bu yapıyı uluslararası bağlantıları ile birlikte inşa etmeyi planladıklarını ifade eden Koca, iç piyasada da pazar paylarını artırma gayretlerinin de süreceğini anlattı. Koca, "Bu sürede ikinci bir yurtdışı yatırımının da kararını almış ve uygulamaya koymuş oluruz. Tunus ya da Fas olur, o bilinmez ama felsefemiz 'Hammadde kaynaklarına sahip olan ülkelerde yatırım yapmak.' Mutlaka 'yurtdışından hammadde getireceğim, burada üreteceğim' diye bir şart yok. Bir Türk olarak bakış açımız, gidip yurtdışında yatırım yapabilmek olmalı" diye konuştu. Koca'nın verdiği bilgiye göre 2008'de yüzde 27 olan GÜBRETAŞ'ın pazar payının, kesin veriler henüz açıklanmamakla beraber 2009'daki satış rekoruyla bir-iki puan daha artması bekleniyor. Şirketin 6-7 yıl önce pazar payı yüzde 15 civarındaydı. Razi'de amonyakta kapasite kullanım oranı yüzde 80 Razi'de üretimi piyasanın taleplerine göre ayarladıklarını aktaran Koca, "Her şeye karar veren pazar. Pazarın ihtiyacı kükürt ise kükürt satıyoruz. Üre fiyatı uygunsa üre satıyoruz, ucuzsa amonyak olarak satıyoruz. Bizim rakamlarımızda kapasite kullanım oranı, biz üretimimizi piyasa şartlarına uygun olarak zaman zaman değiştirdiğimiz için düşük görünüyor. Ama esas olan amonyak fabrikamızın yüzde 100'lerde çalışması ki bu yönde yaptığımız her bir kapasite artırımı bizim faydamıza, lehimize... Nihayetinde Razi Petrokimya'da kükürt ve amonyak. üretebildiğimiz sürece, bu konuda tüm dünyada rekabet gücüne sahibiz" değerlendirmesinde bulundu. Koca, bu ülkeden Çin, Hindistan, Pakistan, Endonezya gibi Doğu Afrika ile Çin arasında kalan coğrafyaya ihracat yaptıklarını hatırlattı. Koca, "Türkiye'den ise Yarımca'daki 3 tesisimizden biri olan TSP (Triple Süper Fosfat) fabrikamızdaki üretimimizden bir bölümünü zaman zaman ihraç ediyoruz. Ocak ayında 10 bin ton TSP bağlantısı yaptık. İran'da da kendi limanımızda, FOB (Free on Board) teslimi satış yapıyoruz" bilgisini verdi. Hisselerimiz artık yabancı yatırımcıların portföyünde Uluslararası portföy yatırımcılarının gübre sektörüne ilgi gösterdiğini ve Razi'nin de etkisiyle GÜBRETAŞ'ın halka açık kısmında yabancı fonlarında bulunduğunu aktaran Koca, "Razi'den sonra amonyak fiyatlarındaki hareketlilik bizim İMKB'deki performansımıza yansımaya başladı. Şu anki fiyatlarımızın içinde İran'ın etkisi büyüktür. Mesela yabancı yatırımcılarla bir araya geldiğimizde hiç kar-zarar rakamlarını sormuyorlar. Herkes daha çok satış rakamları, ciro ya da gelecek beklentilerini merak ediyor" dedi. Gübre başlığı altındaki her konuyla ilgileniyoruz İş konularına giren her türlü fırsatı değerlendirmek istediklerini de vurgulayan Koca, "Biz kimyevi gübre işindeyiz ama gübre başlığı altında her konu ile ilgilenmek istiyoruz. Organik gübre olabilir, biyolojik gübre olabilir ve bu konularda araştırmalarımız da var" diye konuştu. Hatta organik gübrede küçük de olsa üretimleri de olduğunu söyleyen Koca, bu alandaki üretim çeşidini de artırmak istediklerini belirtti. Tarkim'de pazar payı hedefimiz yüzde %10 GÜBRETAŞ'ın yüzde 40'ına sahip olduğu Negmar Denizcilik'in de gemi sayısını artırmayı planladıklarını kaydeden Koca, gemi fiyatlarının kriz nedeniyle çok düştüğüne dikkat çekti. Kimyagerler A.Ş. firmasına ait bitkisel koruma tesistlerini alarak Tarım Kredi Kooperatifleri ile ortak oldukları zirai ilaç üretimi yaptıkları TARKİM'de ise pazar paylarını kısa vadede yüzde 10, uzun vadede ise yüzde 20'ye çıkartmak olduğunu anlatan Koca, "Zirai ilaç piyasasının büyüklüğü 500 milyon dolar kadar. Yüzde 10'luk pazar payı hedefine 2011'in sonuna kadar yaklaşılmış olur" diye konuştu.