Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,70 | 1,31 | 362.440.000.000,00 |
GARAN | 137,40 | 1,33 | 577.080.000.000,00 |
HALKB | 26,76 | -0,59 | 192.264.660.403,92 |
ICBCT | 15,67 | 0,64 | 13.476.200.000,00 |
ISCTR | 14,11 | 1,73 | 352.749.576.700,00 |
SKBNK | 6,94 | -3,61 | 17.350.000.000,00 |
TSKB | 13,17 | 1,31 | 36.876.000.000,00 |
VAKBN | 27,60 | 0,44 | 273.679.434.034,80 |
YKBNK | 32,08 | 0,63 | 270.981.405.190,72 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Uluslararası piyasalarda güçlü dalgalanmalar yaşanırken bizi neler bekliyor? ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Türkiye ve dünyada ekonomi gündemine ilişkin beklentileri ve gerçekleşmeleri yorumladı:
Gelişmiş ekonomilerde ve Çin’de son dönemde büyümede görülen yavaşlama Ağustos’ta yeniden belirsizlik dalgasını, dolayısıyla uluslararası piyasalardaki dalgalanmayı güçlendirmiş durumda. Avrupa’da yaşanan borç sorunlarına ABD’nin de eklenmesi, politika çözümlerinde geç kalınması ve yeterli adım atılmamasının Amerika’nın not düşüşüne neden olması, G7 ve G20 ülkelerinde politika yapıcıları yeniden koordineli bir çare arayışına itmiş gibi görünüyor.
Temel olarak bakıldığında yılın ikinci yarısında Amerikan ekonomisinin daha iyi bir performans göstermesi olasılığı hala güçlü ancak bunun için piyasalardaki satış ve panik havasının kontrol altına alınması gerekiyor. G7 veya G20’den gelecek açıklamalar bu nedenle önemli olacak.
Bu ortamda bir süredir Türkiye’de sinyalini aldığımız büyümeye odaklı para politikası tercihinin ise Ağustos ayında TL’nin değerine istikrar kazandırma arayışı sırasında sürpriz bir faiz indiriminin eşlik etmesiyle yeni bir boyut kazandığını gördük. Bu gelişme bize mevcut para politikasını enflasyon hedeflemesi çerçevesinde değerlendirmenin, diğer bir deyişle mevcut beklentilerle hedefler arasındaki farkı dikkate alarak temkinli bir duruş beklemenin yanıltıcı olduğunu gösterdi. Önümüzdeki döneme dair görünümü değerlendirirken, bunu dikkate almamızda fayda var.
Merkez Bankası’nın (MB) duruşunu anlamak için biraz daha açıklamaya çalışırsak, normal koşullarda hiçbir ülke çok uzun süre yüksek cari açıkla yaşayamaz, çünkü yüksek cari açık o ülkede döviz arzı eksikliği demektir, bu da zaman içinde o ülkenin para biriminin değer kaybetmesine, dolayısıyla cari dengeye ulaşılmasına neden olur. Ancak bu resme cari açığın finansmanını yani sermaye hareketlerini de koyacak olursak, sermaye hareketlerinin cari açıktan daha güçlü olduğu zamanlarda bu mekanizma işlemeyecektir. Bugün Türkiye’de izlenen para politikasının özünü de bu oluşturmaktadır. Yüksek cari açığı olan bir ülkede sermaye girişi güçlü kalmaya devam ediyorsa faizleri yükselterek ekonomiyi soğutmak bir çözüm olmaktan çok sorunu büyütebilir. Çünkü yüksek faiz dünyanın içinde bulunduğu konjonktür itibarıyla ülkeye sermaye girişini (daha çok da portföy yatırımları girişini) güçlendirebilecek, bu da para biriminde gereken düzeltmeyi geciktirecek (aksine değerlenmeyi güçlendirebilecek) ve cari açık sorununu daha da büyütebilecektir.
Nitekim aşağıdaki grafiğe bakıldığında 2009 krizine yüksek faiz ortamında giren TCMB’nin küresel belirsizlikleri dikkate alarak olası bir sermaye hareketi oynaklığına karşı benzer bir durumda kalmak istemediği açıkça görülüyor. 2010 sonundan bu yana uygulanan para politikasının sermaye hareketlerinde bir kırılganlık yaratmamış olması da (ki bunu da Türkiye ekonomisinin yapısal güçlü tarafları ve genel olarak gelişmekte olan ülkelere olan ilgi ile açıklamak mümkün) bu duruşu destekliyor. Burada alınan en temel risk ise kura istikrar kazandırmak ve enflasyon görünümüne ilişkin. Bu ortamda rezervlerin kullanılıyor olması kredi derecelendirme kuruluşlarından gelebilecek negatif bir tepki olasılığını arttırmış olsa da, buna kısa vadeli borç stokunun düşüşü (özellikle bankaların) eşlik edebilir ve görünümü rahatlatabilir. Temel güven unsuru ise enflasyonun baz etkisinin desteğiyle gerileyeceği önümüzdeki iki ayda verilerin ekonomideki yavaşlamayı teyit etmesi ve maliye politikasında beklenen sıkılaştırmanın açıklanması olacak gibi görünüyor.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.