'Geçici çözümler yeni kriz yaratır

-2011 yılını bankanız ve sektör açısından kısaca değerlendirir misiniz?
Avrupa ve ABD'deki gelişmeler nedeniyle global ekonomide yaşanan belirsizliğe rağmen ülkemiz büyüyerek yoluna devam ediyor. Söz konusu dış etkenlere rağmen Türk bankacılık sektörü sağlam yapısı sayesinde; karlı, güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sürdürüyor. Ancak düzenleyici kurumlar tarafından son dönemde makro ekonomik riskleri azaltmak amacıyla alınan önlemler, bankaların maliyetlerinde artışı ve kar baskısını beraberinde getirmeye başladı. Söz konusu frenleyici uygulamalar neticesinde kredilerde büyüme oranının genel tahminlere uygun olarak 2011 yılında yaklaşık yüzde 25 olarak gerçekleşeceği bekleniyor. Biz de Türk Ekonomi Bankası olarak böyle bir ortamda gerçekten zoru başardık. Tüm kurumlara örnek olabilecek bir birleşme gerçekleştirdik. Bunu yaparken büyüme hedeflerimizden ve müşteri deneyiminde mükemmellikten ödün vermedik. Yeni ürün, hizmetler ve kampanyalarımızı hayata geçirdik. Bu çalışmalarımızın neticesini, 9 aylık sonuçlarımızda da gördük. İkinci çeyrekten bu yana TEB özelinde başarılı bir şekilde büyümeye devam ediyoruz. 2010 sonuna kıyasla sektörde kredi hacimleri yüzde 25.9 büyürken biz yüzde 28.9'luk bir büyüme sağladık. Aynı şekilde müşteri mevduatları sektörde yüzde 10.4 büyürken biz yüzde 24.6'lık bir büyüme yakaladık.
-2012 yılında banka olarak büyüme planlarınız ve öncelikleriniz neler olacak?
Entegrasyon projelerimizi tamamlayıp bunun meyvelerini toplamaya başlamak istiyoruz. Tüm segmentlerdeki iş kollarımızda dengeli bir büyüme öngördük. Bunu gerçekleştirirken kredi ve mevduat pazar payımızı artırmayı da hedefliyoruz. Kredi kartı yaygınlığımız ve saha satış performansımızı körükleyecek projelerimiz uygulama safhasına geçmek üzere. Öte yandan 2012 yılı maliyet verimliliği ve satış etkinliği getirecek insiyatifleri hızla hayata geçireceğimiz bir sene olacak. Tüm bunları yerine getirirken her zaman olduğu gibi birincil önceliğimiz müşterilerimiz ve müşteri deneyiminde farklılık yaratmak olacak.
2012'DE 15 ŞUBE AÇACAK
-Kaç şube açıp ne kadar personel almayı planlıyorsunuz?
Şimdilik kısa vadede, ki bundan kastım önümüzdeki 6 aydır, yaklaşık 15 şube açılışı planlanıyor. Bunlardan bazıları ilk defa şube ağımızla hizmet vermeye başlayacağımız iller olacak. İlk hedefimiz olarak satış personelimizin üzerindeki operasyonel yükü azaltarak satış kapasitemizi arttıracağız. Yine birleşmenin bize verdiği dinamizm ve geçmişten gelen inovasyon kültürümüzle 2012'de yeni şube modelleri deneyerek müşteri tercihlerine göre farklılaşmış şube hizmetleri sunacağız.
-Yurtdışında hangi pazarlarda büyüme potansiyeli var?
Yurtdışında TEB Kosova ve Hollanda'da bulunan TEB NV bünyesinde faaliyetlerimize devam ediyor ve büyümeye odaklanıyoruz. İş Geliştirme ekibimiz bölgedeki fırsatları değerlendirerek yurtdışında atacağımız bir sonraki adımı çalışıyor. Bölgesel pazarlarda son gelişmeleri de dikkate alarak fizibilitelerimizi hazırlıyor, uygun ortam ve zamanlama konularında ihtiyatlı şekilde projelerimizi kurguluyoruz.

Kriz ve MB uygulamaları fon maliyetlerini etkileyecek
-2012 yılında bankacılık sektöründe rekabet hangi alanlarda yoğunlaşacak?
Global ekonomik dalga ve Merkez Bankası uygulamaları neticesinde 2012 yılı sektör için plasmanı yapılacak fon maliyetleri üzerinde bir baskı yaratacak. Tüketiciye yansıtılacak kredi maliyetlerinde artışın devamı sözkonusu olabilir. Rekabet bugün de olduğu gibi mevcut ve yeni müşteri ile ilişkiyi derinleştirmekte ve tam olarak talep edilen hizmeti en hızlı ve etkin şekilde sunmak çerçevesinde şekillenecek.
-2012 yılında Türk bankacılık sistemi açısından risk gördüğünüz unsurlar neler?
Şunu tekrar vurgulamak isterim, bankacılık geçmişte olduğu gibi bugün de "ihtiyatlılık" ilkesi üzerine kuruludur. Yine küresel ekonomik gelişmelere ve bunların yansıması olarak Türkiye'nin ekonomik dinamikleri nedeniyle bankacılık sektöründeki büyüme ve sektör karlılığı bir yavaşlama gösterebilir. Türk bankacılık sektörü birçok gelişmiş ekonomideki bankacılık sektörlerine göre karlılık, likidite ve sermaye yeterliliği açısından son derece sağlam konumdadır. Bu da sadece sektörün değil ülke ekonomisinin de sağlam temellere oturmasının temel faktörüdür.

Türkiye dış etkenlere rağmen sapasağlam ayakta duruyor

-2012 yılında Türkiye ekonomisi açısından risk gördüğünüz unsurlar neler?
Geçmişten gelen yapısal sorunlar, artı bunun tetiklediği politik konular neticesinde bugün başını Avrupa'nın çektiği global ekonomi de bir belirsizlik ve yavaşlama söz konusu. Ancak Avrupa ekonomisindeki söz konusu yavaşlama ve beraberinde getirdiği sorunlar çözülemeyecek konular değil. Türkiye'de yaşadığımız geçmiş tecrübelerimize dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Avrupa'nın güçlü bir siyasi irade ve kararlıkla yürütülecek önlemler sayesinde yeniden eski gücüne kavuşması, hatta eskisinden daha güçlü bir birlik haline gelmesi mümkün. 2001'de yaşadığımız finansal kriz, bugün Türkiye'nin dış etkenlere rağmen sapasağlam ayakta durmasına olanak sağlayan yeniden yapılandırmaya ön ayak oldu. 2001 yılı krizinden sonra yeniden yapılandırılan ve son 10 yıl içinde alınan önlemler sayesinde bugün tüm dünyanın gıpta ile takip ettiği bir bankacılık ve finans sistemine kavuştuk. Zamanında alınan bu önlemler sayesinde Türk bankacılık sektörü bugün çevresindeki gelişmelerden en az hasarla yoluna devam ediyor.

Krizin çözümü hızlı aksiyona bağlı
Dünya ekonomisi ne zaman toparlanır?
Avrupa'daki karar alıcı ve uygulayıcı mercilerin bir ya da iki merkezli olmadığı için belirsizliğin bundan sonraki seyrini öngörmek oldukça zor. Avrupa Birliği'nin 27 üye ülkesinin, ayrıca bu sürece müdahil olan Avrupa Merkez Bankası, IMF gibi kurumların koordine olması gerekiyor. Bu yüzden politika yapıcıların aksiyon alma hızı ve kabiliyeti çoğu zaman piyasaların hareket kabiliyetinden daha yavaş kalabiliyor. Bu açıdan, krizin çözümü ekonomik olarak mümkün olmakla birlikte, çözüm için politikacıların ve ilgili kurumların gerekli aksiyonları kararlı ve çabuk bir biçimde almaları gerekiyor. Gerekli aksiyonların ivedi olarak alınması durumunda piyasaların kısa bir süre içinde rahatlaması ve reel ekonomilerin de 2012 yılı ortalarından itibaren büyüme hızlarını tekrar ivmelendirmesi mümkün. Son iki yıldır olduğu gibi, geçici çözümlerin ön plana çıkması durumunda ise birkaç aylık rahatlama dönemlerinden sonra yeni kriz dalgaları görülebilecek.
TL bazlı yatırımları önerdi
-Bireysel yatırımcılara yatırım tavsiyeleriniz neler, paralarını nerede değerlendirsinler?
Bireysel yatırımcılar her şeyden önce yatırımlarını uzun vadeli beklentilerle ve risklerini mümkün mertebe değişik varlık sınıflarına ve enstrümanlara dağıtarak yapmalılar. Belirsizlik ortamının yüksek olduğu bu günlerde yatırım kararlarını profesyonellere bırakmalarında da ayrıca fayda var. Piyasa bazında ise, yatırımcıların bir süre daha riskten uzak durmalarını tavsiye ederim. 2012 yılının ilk çeyreği daha iyi yatırım imkanları sunacaktır düşüncesindeyim. Avrupadaki sorunların çözümü yolunda işaretlerin oluşması sonrasında TL bazlı yatırımların (gerek bono gerekse hisse senedi) iyi fırsatlar sunacağına inanıyorum. finanscaddesi