G20'den ciddi uyarılar geldi

Cumartesi bir araya gelen g-20 üyesi ülkelerin finansal liderleri, global ekonomiye yönelik ciddi aşağı yönlü riskler gördüklerini ve güvenin yeniden oluşması, finansal istikrar ve büyümenin garantiye alınması için bu risklerin kısa sürede ve kararlı adımlarla çözüme kavuşturulması gerektiğini belirttiler. Liderler ayrıca Avrupalı yetkilileri derinleşen borç krizine acil bir çözüm bulmaları gerektiğini söyledi.
Maliye Bakanları ve Merkez Bankası başkanları euro bölgesi yetkililerinin 23 Ekim tarihinde yapacakları toplantıda bölgenin birbirine geçmiş sorunları konusunda kararlı adımlar
atacağına inandıklarını belirttiler.
G-20'nin Fransa'nın başkentinde gerçekleşen toplantısının ardından yapılan açıklamada "Bankacılık sistemi ve finansal piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelik olarak gerekli adımlara atmaya dair
taahhütümüzü koruyoruz. Bannkaların yeterli derecede sermayeye sahip olmasını ve krizle mücadele edebilecek yeterlilikte fona ulaşmalarını garantiye alacağız. Merkez bankaları bu konuda
kararlı adımlar attı ve bankaların ihtiyaç duydukları likiditeyi sağlamaya devam edecek pozisyonda kalmayı sürdürecek. Para politiaları fiyat istikrarı ve ekonomik büyümeyi desteklemeye devam edecek" denildi.
Yetkililer ayrıca, G-20'nin global ekonomik büyümeyi güçlendirecek ve dünya ekonomisini bataklıktan çekip çıkaracak bir koordineli aksiyon planı konusunda gelişme sağladığını bildirdiler.
G-20, IMF'nn kaynaklarını, global bir kreditör ve son çare olarak artırmaya yönelik bir açık kapı bıraktı. Bazı önde gelen gelişen ülkeler IMF'nin Avrupa borç krizi ile mücadele edebilmek için daha
fazla kaynağa ihtiyaç duyduğu uyarısında bulundu. Bu ülkeler ABD, Kanada ve diğer gelişmiş ülkelerden sert itirazlarla karşılaştı.
İngiltere Başbakanı George Osborne bu konudaki itirazını "IMF'ye aktarılacak ek kaynaklar euro bölgesinin kendi para birimini korumak için kendi kaynaklarını kullanmasının yerine kullanılamaz"
sözleriyle dile getirdi.
G-20 ülkelerinin toplantısı Avrupa dışından ülkeleri de kapsıyordu. ABD'de dahil olmak üzere bu Avrupa dışı ülkeler Avrupaya borç krizine çözüm bulma sürecini hızlandırması konusunda baskı yaptı.
Şekillenmeye başlayan ve euor bölgesi ülkelerini kurtarmayı amaçlayan plan üç ana unsura dayanıyor. Bunlar, Yunanistan için yeni bir kurtarma planı hazırlanması, Yunanistan krizinden
etkilenen bankaların güçlendirilmesi, zor durumdaki euro bölgesi ülkelerin karşılaşacakları zararların önlenmesi ve giderilmesi ve EFSF'nin daha güçlü bir destek sağlayabilecek hale getirilmesi olarak sıralandı.
Euro bölgesi ekonomisi krizi global ekonomi için önemli olan diğer bazı sorunları gölgede bıraktı. Ancak G-20 bu sorunlara ilikin olarak Eylül ayında yaotığı topllantı ile aynı dili kullandı ve "Piyasalar tarafından belirlenen kur seviyelerine bağlı bir sistemi destekliyor ve daha esnek kur politikaları
ile ekonomik temelleri yansıtan kurlar oluşması gerektiği görüşümüzü yineliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ancak döviz kurlarına ilişkin olarak Çin'in politikalarına daha ağır bir eleştiri getirildi. ABD yetkilileri G-20 toplantısının başlarında yaptıkları açıklamada Çin yönetimine Yuan'da daha hızlı bir düzeltmeye gitmeleri konusunda baskı yapabileceklerini ve bunun yalnız Çin'de talebi artırmaya değil, ayrıca Çin'in ticaret ortaklarının da büyümesine destek vermeye yardımcı olacağını belirttiler.
G-20'nin bildirisinde; Japonya, İsviçre ve diğer aşırı yabancı sermaye girişi yaşayan ülkeler için "Döviz kurlarında aşırı iniş çıkışlar ve istenmeyen kur hareketler ekonomik ve finansal
istikrar üzerinde ters etki yaratabilir" ifadeleri yer aldı.
G20 ülkeleri ayrıca gelişmekte olan ülkeler arasında yüksek dış ticaret fazlası vermekte olanların döviz kurlarını daha esnek hale getirmek için çabalamaya devam etmeleri gerektiği konusunda
anlaşmaya vardılar.