Faizler düştü kazandırma sırası bize geldi

Gür Çağdaş, TKYD'nin 10. yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, derneğin portföy yönetim şirketleri, bankalar, sigorta ve emeklilik şirketleri, aracı kurum ve yatırım ortaklıklarından oluşan 25 kurumsal, 42 bireysel üyesi bulunduğunu ifade etti. Çağdaş, hedeflerinin GSMH'nin yüzde 4,5'i seviyesinde olan kolektif yatırım kurumlarının büyüklüğünü 5 yıl içinde 150 milyar dolara (GSMH'nin yüzde 20'si), şu anda 5 milyon düzeyinde bulunan yatırımcı adedini 10 milyona ulaştırmak, kolektif yatırım kurumları ve portföy yönetim sektörünü geliştirmeye destek olacak, AB uygulamalarına paralel ve sektöre özgü bir kanunun oluşmasını sağlamak olduğunu bildirdi. Seçilmiş ülkelerin yatırım fonlarının milli gelire oranına bakıldığında geçen yıl ABD'de yüzde 67, Fransa'da yüzde 55, Brezilya'da yüzde 30, Kanada'da yüzde 28, İspanya'da yüzde 17 ve İtalya'da yüzde 11 olan oranın Türkiye'de sadece yüzde 2 seviyesinde bulunduğunu belirten Çağdaş, ABD'de 9,2 trilyon dolar, Lüksemburg'da 1,7 trilyon dolar, Fransa'da 1,5 trilyon dolar olan fon pazar büyüklüğünün Türkiye'de 17 milyar 82 milyon dolar olduğunu söyledi. Türkiye'de yatırım fonlarının 10 yılda 1,2 milyar liradan 28,3 milyar liraya ulaştığını bildiren Çağdaş, ''Kriz esnasında ne oldu? Bugün dünyada 18 trilyon 150 milyar dolar civarında yatırım fonu büyüklüğü var. Türkiye'nin fon endüstrisi çok daha makul. 17,1 milyar dolar seviyesinde... Çok da fazla değer kaybettiğini söyleyemeyiz'' şeklinde konuştu. Türkiye'de kolektif yatırım kurumları büyüklüklerine değinirken, yatırım fonlarının yüzde 68, emeklilik fonlarının yüzde 20 ve yatırım ortaklıklarının yüzde 12 payı olduğunu belirten Çağdaş, dünya yatırım fonu sektöründe hisse senedi fonlarının 5,9 trilyon dolar, likit fonların 5,8 trilyon dolar, bono fonların 3,4 trilyon dolar ve karma fonların 1,7 trilyon dolar büyüklüğü bulunduğunu kaydetti. Kriz dönemlerinde bono ve hisselerden likit fonlara kayış olduğunu ifade eden Çağdaş, Türkiye yatırım fonu dağılımına bakıldığında da, likit fonların yüzde 81,15, bono fonların yüzde 8,46, karma fonların yüzde 7,51 ve hisse senedi fonlarının yüzde 1,15 paya sahip olduğunu, bu tablonun değişmesi gerektiğini söyledi. Çağdaş, bugün Türkiye'de emeklilik fonlarının 8,5 milyar liraya ulaştığını ve istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü kaydetti. -''BİREYSEL EMEKLİLİK FONLARI SEKTÖRÜN EN HIZLI BÜYÜYEN ALANI OLACAK''- Gür Çağdaş, Türkiye'de kolektif yatırım kurumlarının GSMH'a oranının dünya ortalamalarının henüz çok altında olduğuna dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi: ''Çok yüksek bir gelişme potansiyeli var. Enflasyon, faiz oranlarının düşüş trendinde ve tek haneye gelmiş olması, yatırımcıların alternatif getiri ihtiyacıyla farklı fonlara yönlenmesini sağlayacak. Yatırım performansı ön plana çıkacak. Bireysel emeklilik fonları sektörün en hızlı büyüyen alanı olacak.'' Stratejik önceliklerine değinirken, TKYD'yi birlik statüsüne geçirmeyi arzu ettiklerini ve bu konuda SPK ile görüşmelerinin devam ettiğini dile getiren Çağdaş, sektörün kritik ihtiyaçlarının yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nda yer alması, Kolektif Yatırım Kurumları ve Portföy Yöneticiliği Kanunu'nun ivedilikle çıkarılmasının önemini de vurguladı. Söz konusu kanunun yasallaşmasının sektörün belirlediği hedeflere ulaşabilmesi, büyümenin yolunun açılması ve dünyadaki örneklere paralellik sağlaması açısından stratejik öneme sahip olduğuna işaret eden Çağdaş, sektör açısından ''stratejik öneme sahip'' diğer hedeflerini de şöyle sıraladı: ''Portföy yönetim şirketlerinin kendi fonlarını kurabilmesi ve dağıtabilmesi, portföy yönetim şirketlerinin, banka şubelerinin yanında alternatif dağıtım kanallarını kullanabilmeleri, kolektif yatırım ürünlerinde çeşitliliğin artması, yabancı para cinsinden yatırım fonu kurulabilmesi, AB entegrasyonu çerçevesinde sektörün önünü açacak vergisel teşvik ve özendirmelerin yapılması, kolektif yatırım kurumlarının desteklenmesi, özelleştirmelerde kurumsal yatırımcılara yapılan tahsisatların artırılması ve uygulanan iskonto oranının bireysel yatırımcılar ile eşit olması hususunda Özelleştirme İdaresi nezdinde girişimde bulunmak, sigorta şirketlerinin yönetimi altında hayat ve elementer branşlardaki fonların portföy yönetimi şirketlerin tarafından yönetilmesine imkan sağlayacak düzenlemelerin yapılması için Hazine Müsteşarlığı nezdinde girişimde bulunmak, yatırım fonlarının, emeklilik fonlarında olduğu gibi mevduat yapabilmesi için SPK nezdinde girişimde bulunmak, kamu vakıf ve sandıklarının portföy yönetimi hizmeti alabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması, ürün yelpazesinin genişletilmesi çalışmalarına hız verilmesi.'' Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çağdaş, bir takım firmaların özel sektör tahvil ihracı için çalıştığını ifade ederek, ''Beyaz eşya, enerji var. Önümüzdeki dönemde bunları duyacağız. Mevzuat tarafında da aşılması gereken şeyler var'' diye konuştu. Çağdaş, bir soru üzerine, Türkiye'de ilk defa çevresel koşulların bu işlerin büyümesi için uygun hale geldiğini belirterek, ''Yatırım fonları 28 milyar lirayı aştı. Türkiye'de yastık altında para da var. Atıl duran birçok kaynak var. Önümüzdeki 5 yıllık gelişme, son 20 yıllık gelişmeye bedel olacak'' dedi.