| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 72,80 | 1,39 | 378.560.000.000,00 |
| ALBRK | 8,25 | 0,49 | 20.625.000.000,00 |
| GARAN | 144,00 | 1,41 | 604.800.000.000,00 |
| HALKB | 36,34 | 1,79 | 261.094.834.046,28 |
| ICBCT | 13,53 | -1,60 | 11.635.800.000,00 |
| ISCTR | 14,06 | 0,29 | 351.499.578.200,00 |
| SKBNK | 7,86 | -4,38 | 19.650.000.000,00 |
| TSKB | 12,96 | -0,69 | 36.288.000.000,00 |
| VAKBN | 31,06 | 1,30 | 307.988.522.504,38 |
| YKBNK | 37,24 | 1,09 | 314.568.189.816,16 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Bankacılık sektöründe son olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) karşılık ve sermaye yeterliliği düzenlemelerine ilişkin kararlarının ardından bankaların, kredi faizlerindeki artışı hızlandırması beklenirken, ilk faiz artışını yapan banka, konut ve destek kredilerini artıran Garanti Bankası oldu.
İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açıklanan kararların çok da sürpriz olmadığını, son 5 yılda tüketici kredilerinin alt kırılımında görülen toplam değişime katkılarda bu yıl önemli değişiklik görüldüğünü, geçmiş yıllarda konut kredileri daha ağırlıklı katkıda bulunurken, bu sene ihtiyaç kredilerinin katkısının daha fazla arttığını söyledi.
Erdem, 10 Haziran itibarıyla bakıldığında toplam içinde bu yıl ihtiyaç kredilerinin payının geçmiş yıllara göre hem yükseldiğine hem de artış hızında ilk sıraya yerleştiğine dikkati çekerek, toplam tüketici kredileri yüzde 15 artmışsa bunun 8,8 puan civarındaki katkısının ihtiyaç kredilerinden geldiğini, geçmişte bunun yüzde 7'lerde olduğunu belirtti.
Konut kredilerinde ise geçmişte yüzde 8'lik katkının yüzde 6'ya gerilediğine işaret eden Erdem, Merkez Bankası raporunda hanehalkı yükümlülüklerinin dağılımında konut kredilerinin payında çok büyük bir değişiklik olmadığını, ancak ihtiyaç kredilerinin payının yüzde 23'lerden 30'ların üstüne, 35'lere yaklaştığını, ihtiyaç kredilerinde belirgin artış görüldüğünü söyledi.
Bu artışın doğrudan tüketime giden, tüketim sonucunda ithalatı körükleyen bir artış olduğunun altını çizen Erdem, şöyle konuştu:
''Çok doğal olarak Merkez Bankası, kredi bazında karar alamayacağı için, bu BDDK'nın banka bazına giden yeni uygulama getireceği bir şeydi. Son aldığı kararla bunu da gerçekleştirmiş oldu. Bunun etkisi bankacılık sektörü üzerinde mutlaka olacak. İhtiyaç kredileri özellikle büyük bankalarda son dönemlerde yoğun bir şekilde artış gösteren bir kalemdi. Kredi fiyatlaması anlamında karlı ürünlerdi. Ama bundan sonra ne olacak? Bu, banka için maliyet demek. Bu tür kredilerde daha fazla karşılık ayıracak. Sermaye yeterlilik hesabı değişecek, kredi riski ağırlığı artacak. Bankalar da bunu maliyetlerine yansıtacaktır. Şu anki uygulamayla faizlerin 1'in üzerine çıkacağı kesin.
Bu kararların toplam kredi hacmini ne kadar yavaşlatacağını ise zaman içinde göreceğiz. Yüzde 25 olarak tavsiye edilen sınır içinde diğer krediler farklı mı yorumlanacak, onlara limit uygulanacak mı? Bunları net bilmiyoruz. Sadece tüketici kredilerine yoğunlaşacaksa, kredilerin diğer ayağı büyümeye devam edecek demektir. Çünkü orada cari işlemler açığını uzun vadede olumlu yönde etkileyecek kredi türleri var. Proje finansmanı, enerji, ticari krediler... O anlamda bankacılık sektörü, ürün gamı içinde bu alanlara daha da çok yoğunlaşacaktır.''
''DAHA YAPISAL, KALICI TEDBİRLERE İHTİYAÇ VAR''
Seçim sonrasında birtakım tedbirlerin alınmasının beklendiğini ve bunun sinyallerinin verildiğini ifade eden Erdem, bunun talebi bir miktar öne çektiğini, son dönemde ihtiyaç kredilerindeki artış hızı ve payının artmasında bunun da etkisinin olduğunu söyledi.
İzlem Erdem, cari açığa ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
''Bunlar para politikası tedbirleridir. Söz konusu tedbirler, kredi artışını yavaşlatma anlamında bu seneki resmi bir miktar düzeltebilir. Ama temeline bakacak olursak, Türkiye hala enerjide dışa bağımlı ülke olarak ara malı ithal ediyorsa, bu durumda bunun bir yapısal sorun olduğunu kabul etmeliyiz. Yapısal sorunları para politikası araçlarıyla çözmek de uzun vadede çözüm üretmeyecektir diye düşünüyorum. Sektörel bazda, mikro bazda açıklanan strateji belgelerinin daha teknik uygulamalarının dikkate alınması önem taşıyor. Mikro bazda çözümlere ihtiyaç var. Neden ara malı ithal ediliyor? Türkiye'nin rekabet dezavantajları nelerdir? Bunların üzerinde ciddiyetle durmak lazım. En fazla ihracat yaptığımız otomotiv, demir çelik, makineler... Bu sektörler aynı zamanda en yüksek ithalatın yapıldığı sektörler. O zaman ihracatın katma değeri kalmıyor demektir. Bu nedenle bunların çözülmesi gerekiyor. Cari açıkta daha yapısal, kalıcı tedbirlere ihtiyaç var.''
''YÜZDE 1'LERİN ÜZERİ NORMAL''
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Bireysel Bankacılık Satış Direktörü Tuğbay Kumoğlu da, BDDK'nın Karşılıklar Kararnamesi cumartesi günü Resmi Gazete'de yayınlansa da bunun daha önceden belli olduğunu, bu nedenle fiyatların artışı yönündeki hareketin geçen hafta başladığını, bunun gerek tabela fiyatlarına gerekse bankaların ilan ettikleri kampanya fiyatlarının artışı yönünde veya kampanyaların sona erdirilmesi yönünde yansıyacağını söyledi.
Konut kredilerinde faizlerin özellikle 120 ay vadede yüzde 1'lerin üzerine çıktığına dikkati çeken Kumoğlu, ''Bu, bizce artık normaldir. Bugün piyasada oluşan iç borçlanma faizi, gösterge bonosunun faizi, yurt dışı piyasalardaki faize bakıldığında, kurlardaki hareketi izlediğinizde, bunun normal olduğunu görüyorsunuz'' dedi.
Cari açığı oluşturanın sadece tüketim harcamaları olmadığını, kurun da çok öneminin bulunduğunu, kurun yukarı doğru gitmesinin de cari açığın kontrol altına alınmasında umut verici gelişme olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Kumoğlu, ''Faizler 1,30-1,40'lar seviyesine gider mi? Buna şöyle bakmak lazım; bütün kredi faizleri aslında bir sonuçtur. Devlet İç Borçlanma Senetleri faizi, hayatımıza son 4-5 yıldır giren CDS'lerin hepsi faiz seviyesini belirler. Faizlerin 1,30-1,40'lara gidiyor olması demek maliyet ile satılan fiyat arasında çok ciddi bir makas açılması demektir. Zaten bankaların tüketimini ve cari açığı bu kadar yakından izleyen regülasyon, bankaların cari faizin çok üzerinde kredi fiyatı oluşumuna da müsaade etmeyecektir. Dolayısıyla, faizlerin 1,30-1,40'lara gitmesi yönünde bir beklenti içinde değilim'' şeklinde konuştu.
Tuğbay Kumoğlu, ''İhtiyaç, taşıt, konut kredilerinde aylık bazda 10 puana varan artışlar göreceğiz. Aylık bazda örneğin 1 olan faiz oranının 1,10'a getirildiğini görebiliriz'' dedi.
''EK VERGİLER...''
Bu arada, bazı bankacılar da, regülasyonun kredilendirilebilir tutarı aşağı çekebileceğini belirtirken, krediler üzerinde alınan BSMV ve KKDF yükünü artırılabileceğini bildirdi. Biraz daha vergiye farklılık getirilebileceğinin altını çizen banka yetkilileri, emlak ve araç alımında krediye değil ancak alıma ek vergiler uygulanabileceğini, bunların da tüketimin önünü kesecek unsurlar olduğunu kaydettiler.
GARANTİ FAİZ ORANLARI
Bankalar arasında BDDK kararından sonra ilk faiz artışını duyuran Garanti Bankası, tüketici kredileriyle ilgili yapılan yeni düzenlemeler sonucunda yarından itibaren konut ve destek kredilerinin tabela ve kampanya faiz oranlarını artırırken, konut kredilerinde aylık tabela faiz oranını 5 puan, destek kredilerinin faiz oranlarını ise tüm kampanyalarda aylık ortalama 17 ila 20 puan yükseltti.
Garanti Bankası'nın mortgage tabela faiz oranları 0-60 ayda yüzde 0,99'dan 1,04'e, 61-120 ayda yüzde 1,09'dan 1,14'e, 121-240 ayda yüzde 1,18'den 1,23'e yükseldi.
Garanti'nin destek kredisi kampanyalarında örneğin 5 bin lira ve 36 ay vade için yüzde 1,01 olan aylık faiz oranı yüzde 1,16 olurken, bu meblağ ve vade için taksit tutarı 172,21 liradan 177,53 liraya yükseldi. 10 bin lira ve 60 ay vade için ise yüzde 1,06 olan aylık faiz oranı yüzde 1,23 olurken, taksit tutarı 239,29 liradan 252,37 liraya çıktı.
AKBANK DA ARTIRDI
Bu arada Akbank da, ihtiyaç kredilerinin Haziran kampanyaları kapsamında, BDDK Karşılıklar Yönetmeliği'ndeki değişikliklerin açıklanmasını takip eden ilk iş günü olan 20 Haziran Pazartesi itibarıyla aylık 15-20 baz puan arasında artışa gitti. 30 Haziran'a kadar geçerli olan yeni oranlar, masraflıda 10 bin lira kredi tutarı için 36 ay vadede faiz yüzde 1,14 (aylık faiz+124 lira dosya komisyonu), masrafsızda ise aylık faiz yüzde 1,34 olarak belirlendi.
Vergilendirme kredi türü bazında ve bilhassa tüketici kredilerinin tümünde artırılmalıdır. Ancak, bankaların aldığı faiz artırım kararı otomatik olarak batık kredi miktarını arttıracaktır. Yüksek faizli krediyi geri ödeyemeyen insan sayısı daha da artacaktır ki bu bindikleri dalı kesmek demektir. Kaldı ki tüketici kredilerinde de vadeler uzun olduğundan bu kadar uzun süre bankaların bu riki taşıyabilmeleri pek mümkün görünmemektedir. 1,30 gibi bir oranı geçmek bugün için çok risklidir. Bunu bile taşıyabilecek bir gelir birikimi veya getirisi olan insan sayısı oldukça az olan ülkemizde faiz artışının düşük hacimle yüksek kar marjı hayali kuranlara ait olduğu gözükmektedir. Bilakis bankaların öncelikle batık artması riskinden dolayı faizleri hemen hiç artırmadan düüşk karlarla çalışmaya katlanması şarttır. DAha önceki yıllarda da görlen aşırı kar etme hevesinin bankaları nasıl batırdığı unutulmamalıdır. Artık makul karlarla belirli alanlarda uzmanlaşma tarzında bankacılık yapılması (bilhassa küçük bankalar için) önümüzdeki dönemde önem arz etmektedir. Büyük banka sayısının piyasa şartlarında 5 in üzerinde olması da ayrı bir risktir. Daralan piyasa şartlarında (ki dünyada böyle) kendiliğinden önlem alınarak bu küçülmenin sağlanması elzem gözükmektedir. Gerekenin yapılmasında ekonomiden sorumlu kurumlara ve hükümete önemli görev düşmektedir. Banka mezarlıklarına yenileri eklenmemesi için elbette! Kamunun da bankacılık sektöründe bulunan iki bankasının ortaklık yapısında yapılan değişikliklerle acilen satılmasının gerektiği de ayrı bir durumdur. Bunların acilen gündeme gelip sonuçlandırılması düzenlemelerin hızlandırılması gerekmektedir. Büyük bankaların ayrıca yatırım bankları almaya teşvik edilmesi ve kurumsal ve ticari finansmanların bu bankalar aracılığı ile yapılması kanunlaştırılmalıdır. Buna ilaveten faktoring ve leasing gibi kurumsal nitelikli finans araçları da bu yatırım bankalarına kanalize edilmelidir.Perakende ve bireysel bankacılık ise mevcut bankacılık düzeninde devam ettirilmelidir. Bunlara ilaveten ayrıca mortgage kredisi ile alakalı branş bankalar da olmalı ve inşaat sektörü diğer kurumsal, ticari ve bireysel bankacılık haricinde yönlendirilebilmelidir. Bu işler için mevcut bankaların bünyesinden de gerekirse Şube bazında yeni düzenleme ile branşlaşmış bankalar oluşturulmalıdır. Ancak, yatırım bankalarının vadeli mevduat değil vadesiz mevduat toplayabilme özelliği olabilmelidir. Ortak oldukları diğer grup bankalarından nakit aktarımı, sermaye ilavesi de söz konusu olabilmelidir.
Ömer Aras, QNB Bank yönetim kurulundan ayrılıyor
Kredi kartı kullananlar dikkat: Son 10 gün!
TEB "Kaza veya Hastalık Sonucu Hastane Gündelik Teminatı"nı sunmaya başladı
DenizBank yurt dışından 400 milyon dolar tutarında kaynak temin etti
QNB Türkiye kredi dünyasıyla yeni tanışacaklar için ilk adımı kolaylaştırıyor
Rusya’da bankalardan büyük transferlere yeni denetim
Hakan Aran: İşletmelerimizde %20 verimlilik artışı olduğunu görüyoruz
Aran: Bu zorlu dönemin nasıl geçtiği unutulmamalı
Yapı Kredi, CDP 2025'te Global A Listesi'nde
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.