Ertürk siyasete göz kırpıyor

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, görevinin sona ermesinden hemen önce gazetecilerle bir araya geldi. Ertürk bu toplantıda, siyasete hazırlandığının sinyallerini verdi. Ertürk, 'Hayatımı devam ettirmem gerek, bu nedenle özel sektöre geçeceğim. Ama bu mütevazı bir iş olmayacak. Öte yandan toplumun ahlaki değerlerini çürüten, eski yöntemlerle iş yapmaya devam etmek isteyenlerle mücadelemi sürdüreceğim. Benim misyonum bu. Bunu bir siyasi partide mi, bir sivil toplum kuruluşu içinde mi yaparım bilemiyorum. Ancak, siyasetin yeni bir dile, toplumunda bu yeni formata ihtiyacı olduğunu biliyorum, bu konudaki çalışmalarımı sürdürüyorum' şeklinde konuştu. Hangi sektörde çalışacağı konusunda bilgi vermeyen Ertürk, 'En başarılı olacağınız sektör en iyi bildiğinizdir' demekle yetindi. Ertürk, gazetecilerin 'Doğan Grubu'na geçeceğiniz konuşuluyor, doğru mu?' sorusunu ise 'Bunu bir iş müjdesi olarak alıyorum. Ancak böyle bir şey yok, bunu bana karşı silah olarak kullanıyorlar. Buna da şaşıyorum' yanıtını vermekle yetindi. Esin GEDİK Bana karşı ittifak var AHMET Ertürk, 'Göreviniz boyunca düşmanlarınız oldu. Hiç korktunuz mu? sorusunu ise şöyle yanıtladı: Kamu yönetimi görevi yaptığınız için düşman kazanmanız acı bir şey. Maalesef bir Türkiye gerçeği. O düşmanlarla karşı karşıya tek başınıza kalabilirsiniz. Bu da bir Türkiye gerçeği. Şu anda TMSF'nin takibine uğramış bazı kötü niyetli hakim ortakların, bir araya gelerek ortak avukatlar aradıklarını ve bazı insanlarla da görüştüklerini biliyorum. Bir ittifak ile de karşı karşıya kalacağız. Sanıyorum tek başlarına güçlerinin yetmediğini gördüler, bir araya gelerek güçlerini birleştirmeye çalışıyorlar. Bu konunun yakın takipçisi olmakta fayda var. Böyle bir ittifakla karşı karşıya kalırsak benim kişisel olarak işimi zorlaştırır ama bu durum mücadele azmimi daha da pekiştirir. 21 bin dava açıldı ama yargılanamıyor ERTÜRK, fona devredilen banka ve şirketlerin kendilerine 21 bin dava açtığını ancak 5020 sayılı yasa gereği bireysel olarak yargılanmalarının mümkün olmadığını söyledi. Ertürk, TMSF ile ilgili konularda bazı Cumhuriyet Savcıları'nın yanlış yorumları nedeniyle ifade vermeye gitmek zorunda kaldığını belirterek şöyle devam etti: Örneğin geçtiğimiz günlerde bir köşe yazarının TMSF'ye ilişkin yazdıkları üzerine yaptığımız açıklamada, 'bazı banka sahiplerinin ahlak dışı fiillerle bankalarını batırarak kamuya ağır maliyet yüklediklerini' söyledik. 'Bana ahlaksız dedi' diyerek benim aleyhime suç duyurusunda bulunuldu. Biz şüpheli sıfatıyla ifade verdik. Ben bunu reddediyorum. Bundan daha vahim olanlar eleştiri kapsamında değerlendirilirken, bunun için ifade vermek, Cumhuriyet savcılarına gitmeye anlam veremiyorum... SİYASİ İRADE ARKAMIZDA ERTÜRK, 5020 sayılı yasanın TMSF yöneticilerini güvence altına aldığını ve yargılanmalarının önünü kapattığını da söyledi. Ertürk, gazetecilerin yasanın evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğuna dair beyanlar olduğunu anımsatması üzerinde 'Yasa, siyasi iradenin arkamızda durmasıyla yürürlüğe girdi. Bunun evrensel hukuk ilkeleriyle çatıştığını düşünmüyorum. Bankacılık konularında çok naif, saf olmamak lazım. Banka batırmak ve bankayı kötü yöneterek batırmak, risk yönetimini yapamadığı için batırmak, kamuya maliyet yüklemek temel insan hakları içinde yer almaz. Bunlara yönelik yaptırımların hiçbir şekilde evrensel hukuk ilkeleriyle çeliştiğini düşünmüyorum' şeklinde konuştu. Yemedim, yedirmedim ERTÜRK, görev yaptığı süre içinde bazı TMSF çalışanı ve yöneticileri hakkında 'haksız kazanç' elde ettiklerine dair duyumlar olduğunu anımsatılması üzerine ise şöyle konuştu: Yemedim, yedirmedim. Yeme teşebbüsünde olanları en ağır şekilde cezalandırdım. TMSF, Türkiye toplumunun, kamu yönetiminin bir kesitidir. O kesite toplumda olan hastalıkların hiç bulaşmadığını iddia etmek gibi bir iyimserlik içinde olamayız. Bunlara alet olanlara ve teşebbüs edenlere en ağır yaptırımları uyguladık. Rakı içmiyoruz ama rakı şirketimiz oldu KURUMA bugüne kadar 714 şirketin devredildiğini, 4 bin 828 gayrimenkul sattıklarını ve 18.6 milyar dolar tahsil ettiklerini açıklayan Ertürk, en zorlandıkları kurumun İmar Bankası olduğunu, İktisat Bankası ve Toprakbank'ın ise çok uğraştırdığını söyledi. TMSF'nin bugüne kadar çok ilginç mallar sattığını belirten Ertürk, 'Şaraplar, silahlar, purolar, kümes hayvanları vardı. Adalar sattık. Şarap satarken, bir anda rakı içmezken rakı şirketi sahibi olduk' dedi. Akşam