NATO'nun bir kez daha dayanışma mesajı vermesini anlamlı bulan Erdoğan, "Stoltenberg'e gösterdiği liderlik için teşekkür ederim. Kırım'ın ilhakını tanımadığımızı ve tanımayacağımızı her fırsatta ifade ettik. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne desteğimiz sürüyor. Türkiye bu süreçte özel bir yerde duruyor. Rusya ve Ukrayna Karadeniz'den komşumuz olan iki ülke. Savaşın bir an önce sona erdirilmesine yönelik olarak iki ülkeyle de yoğun temas halindeyiz. Müzakereleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Mülteciler konusunda Avrupa ülkelerine çağrıda bulunan Erdoğan, "Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkes kapısına gelen mültecileri desteklemeli, sıkıntılarının hafifletilmesi için elini taşın altına koymalıdır." dedi.
Açıkmalarının devamında Erdoğan, "NATO'nun, mevcut savaş ortamında Ukrayna'ya siyasi ve pratik desteğini sürdürürken gerçekçi ve stratejik bir yaklaşımla hareket etmesi şarttır. Türkiye, ittifak dayanışmasını esas alarak NATO'nun caydırıcılık ve savunma tedbirlerine katkıyı sürdürecek. Müttefiklerimizden aynı dayanışmayı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Yerli savunma sanayisi hakkında ise Erdoğan, "Türk savunma sanayi ürünlerinin başarıları ortadayken bu alanda karşılaştığımız engellemelerin hiçbir makul gerekçesi olamaz. Savunma sanayimizin önüne bizzat bazı müttefiklerimiz tarafından konan kısıtlamaların artık kaldırılması ortak menfaatimizedir. Müttefikler arasında gizli-açık ambargoların bırakın uygulanmasını, gündeme dahi gelmemesi gerekir. Bu konudaki beklentilerimizi liderlerle paylaştım" ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, BM hakkında da açıklamalarda bulunarak "Geldiğimiz noktada başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere küresel güvenlik mimarisinin ciddi bir reforma tabi tutulması kaçınılmazdır." dedi.
Son günlerdeki diplomasi trafiğinden de bahseden Erdoğan, "Bugün mutad temaslarımın yanı sıra AB dönem başkanı olan Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya, Estonya, İspanya ve BAE devlet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Ağırlıklı olarak Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldık, ikili gündemimiz çerçevesinde istişarelerde bulunduk. Gümrük Birliği güncellenmesine, vize serbestisi sürecinde esneklik sağlanmasına, birliğin geliştirdiği ortak savunma ve güvenlik yapılarında Türkiye'nin hak ettiği yerin verilmesine dair beklentilerimizi bir kez daha paylaştık. Suriye'den Libya'ya, Yemen'den Ukrayna'daki savaşa kadar yaşadığımız tüm krizlerde sistemin adaletsiz yapısından kaynaklanan sorunları gördük, acı bir şekilde tecrübe ettik. Küresel bir güvenlik mimari reformu artık kaçınılmazdır. Bu evlatlarımıza karşı sorumluluğumuzun da bir gereğidir. Tüm insanlığın huzuru ve selameti için dünyanın beşten büyük olduğu gerçeği olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz. Türkiye ekonomik ve askeri gücüyle bölgesinde barışın azim ve kararlılığına sahiptir." dedi.

1 Halkbank kârını ofislere akıttı!
2 Türkiye İş Bankası Grubu’nda atama
3 TÜBİTAK ve Aselsan çalışanlarına FETÖ operasyonu: Çok...
4 Avukatlık ücretlerine zam geldi: En yüksek ücret 65 bin...
5 Babadağ'da yamaç paraşütü faciası
Avrupa borsaları günü karışık seyirle...
ABD borsaları düşüşle açıldı
TL reel olarak güçlendi
Dolar endeksinde 3 ayın ardından bir...
Altın fiyatları yeniden geriliyor
Piyasalarda ABD-Çin belirsizliği!






Burs ve öğrenim kredisi başvuru sonuçları açıklandı
AB Komisyonu'ndan Türkiye raporu: Bankacılık sektörü istikrarını korudu
İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 83'e çıktı
Lafarge’ın terör finansmanı davası Paris’te başladı
Almanya'dan savaş hazırlığı vurgusu: Savaş sadece orduyla kazanılmaz
Demirtaş: Bahçeli tabuları yıktı, kendisine teşekkür ediyorum
İmamoğlu'nun ailesinden iki kişi ifade verecek!
Leman karikatüristi Pehlevan’a “Cumhurbaşkanına hakaret” davası
Beyaz eşya bayiinden müşterilerine kredi tuzağı