Enflasyon öngörülenden daha olumlu
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu
(PPK) toplantı özetini yayınladı
Yayınlanan toplantı özetine göre, Kurul, işlenmemiş gıda
fiyatlarındaki düşüşün ve emtia fiyatlarındaki gevşemenin etkisiyle
enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu'nda öngörülenden daha olumlu bir
görünüm arz ettiğine ve bu durumun enflasyon beklentilerini de olumlu
yönde etkilediğine dikkat çekti.
Raporda şöyle denildi:
"Enflasyon Gelişmeleri
1. Mayıs ayında fiyatlar yüzde 0,36 oranında gerilemiş ve yıllık
enflasyon 1,09 puan azalarak yüzde 9,1 olmuştur. Yıllık enflasyondaki
bu azalışta Mayıs ayı Para Politikası Kurulu (Kurul) Toplantı
Özeti'nde de öngörüldüğü gibi, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki keskin
düşüş belirleyici olmuştur. Gıda haricinde kalan ana grupların fiyat
gelişmeleri de olumlu bir görünüm sergilemiş, temel (çekirdek)
enflasyon göstergeleri orta vadeli hedeflerle uyumlu seyrini
korumuştur.
2. Mayıs ayında gıda grubu fiyatları üzerinde işlenmemiş gıda
fiyatlarındaki gelişmeler belirleyici olmuştur. Piyasaya giren ürün
miktarının belirgin ölçüde artmasıyla taze sebze fiyatları yüzde 34,6
oranında gerilemiştir. Bunun yanında, kırmızı et ithalatına yönelik
yapılan düzenlemenin açıklanmasının ardından et fiyatlarında gözlenen
düşüşler gıda fiyatlarını aşağı çeken bir diğer unsur olmuştur.
Böylelikle, et fiyatlarının yıllık tüketici enflasyonu üzerindeki
doğrudan etkisi Nisan ayındaki 1,9 düzeyinden Mayıs ayı itibarıyla 1,6
puana gerilemiştir. Haziran ayına ilişkin ilk gözlemler, gıda
fiyatlarının yıllık artış hızındaki düşüşün devam ettiğine işaret
etmektedir.
3. Et fiyatlarında yakın dönemde kaydedilen gerilemeye karşın,
son bir yıllık birikimli artışların yemek hizmetleri fiyatları
üzerindeki olumsuz etkisi sürmüştür. Diğer taraftan, kira yıllık
enflasyonunda uzun zamandır süregelen yavaşlama eğilimi korunurken,
cep telefonu görüşme ücretlerindeki azalışlar hizmet fiyatlarının
yıllık artış hızını sınırlamaya devam etmiştir. Bu görünüm
doğrultusunda, mevsimsel etkilerden arındırılmış hizmet fiyatlarının
artış hızı yavaşlamaya devam etmiştir.
4. Katı yakıt fiyatlarındaki yükselişe karşın uluslararası petrol
fiyatlarındaki gerilemelerin etkisiyle enerji fiyatları son iki aydır
yatay bir seyir izlemektedir. Bununla birlikte enerji grubunun yıllık
enflasyonu bir önceki yıldaki düşük bazın etkisiyle yükselmeye devam
etmiştir. Kurul, baz etkisi kaynaklı bu etkilerin Haziran ayında sona
ereceğine dikkat çekerken, petrol fiyatlarında belirgin bir yükseliş
olmaması halinde yılın ikinci yarısında enerji fiyatları yıllık artış
oranının gerileyeceği öngörüsünde bulunmuştur.
5. Temel malların (gıda, enerji, alkollü içecekler, tütün ve
altın dışında kalan mallar) yıllık fiyat artış oranı yüzde 4,84'e
gerilemiştir. Gerek emtia fiyatlarındaki gevşeme, gerekse Euro'nun
değer kaybı temel malların yıllık enflasyonundaki düşüşü destekler
niteliktedir. Bu gelişmelerin de etkisiyle, temel enflasyon
göstergeleri ılımlı bir seyir izlemektedir. Geçtiğimiz yıl uygulanan
geçici vergi indirimleri bu yılın Mart ve Nisan aylarında temel mallar
yıllık enflasyonu üzerinde yukarı yönlü etkide bulunmuştur. Haziran,
Temmuz ve Ekim aylarında söz konusu baz etkilerinin tersine dönerek
temel enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkileyeceği not
edilmelidir.
Enflasyonu Etkileyen Unsurlar
6. Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki toparlanma
sürecinin devam ettiğini göstermektedir. Nisan ayında sanayi üretimi
mevsimsellikten arındırılmış verilerle bir önceki aya göre yüzde 0,8
oranında artış kaydederken, bir önceki çeyrek ortalamasının yüzde 2
üzerinde gerçekleşmiştir. Mayıs ayına ilişkin göstergeler iktisadi
faaliyetteki toparlanmanın yavaşlayarak sürdüğüne işaret etmiştir.
Bununla birlikte Kurul, üretimin halen kriz öncesi düzeyinin altında
seyrettiğinin altını çizmiştir.
7. İç talep göreli olarak istikrarlı bir artış sergilemektedir.
Kurul üyeleri üretimdeki toparlanma sürecinin daha çok yurt içi talebe
yönelik sektörlerden kaynaklandığına dikkat çekmiştir. Üretim ve
ithalat verileri özel tüketim talebindeki ılımlı toparlanma eğiliminin
yılın ikinci çeyreğinde de sürdüğüne işaret etmektedir. Tüketici güven
endeksleri ve iç piyasa siparişlerine ilişkin göstergeler bu görünümü
teyid etmektedir. İş gücü piyasasındaki yavaş fakat istikrarlı
iyileşme eğilimi ile kredi piyasasındaki olumlu gelişmeler de özel
tüketim talebindeki toparlanmayı desteklemektedir.
8. Yatırım talebindeki toparlanma sürmekte, ancak yatırımlar
halen kriz öncesi döneme kıyasla düşük düzeylerde seyretmektedir.
Taşıt hariç sermaye malları üretimindeki artış devam ederken, sermaye
malları ithalatındaki artış eğilimi de sürmektedir. Kurul, yurt içi
talepteki artış eğiliminin ve ticari kredi faiz oranlarının düşük
seviyelerinin yatırımlardaki toparlanmayı desteklemeye devam edeceği
öngörüsünde bulunmuştur. Buna karşılık, Avrupa ekonomilerindeki
sorunların artmasını takiben sipariş ve güven göstergelerinde Mayıs ve
Haziran aylarında sınırlı da olsa düşüşler gözlendiğine dikkat çeken
Kurul, iç talepteki toparlanma hızına ilişkin aşağı yönlü risklerin
göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtmiştir.
9. Dış talebe ilişkin belirsizlikler giderek artmaktadır.
Mevsimsellikten arındırılmış verilerle altın hariç ihracat miktar
endeksindeki kademeli toparlanma eğilimi Nisan ayında da sürerken, son
döneme ilişkin anket göstergeleri ihracat siparişlerinde yavaşlama
sinyali vermektedir. Birçok Avrupa ülkesinde bütçe dengelerini
düzeltmeye yönelik olarak kamu harcamalarında ciddi kısıntılar öngören
önlem paketlerinin yürürlüğe koyulması, Euro bölgesinin orta vadeli
büyüme görünümünde son dönemde aşağı yönlü güncellemeler yapılmasına
neden olmaktadır. Bu çerçevede, dış talepteki toparlanmanın yavaş ve
kademeli olacağı, imalat sanayisinde kapasite kullanımının kriz öncesi
seviyelere ulaşmasının zaman alacağı tahmin edilmektedir.
10. İstihdam koşullarındaki iyileşme devam etmekle birlikte,
işsizlik oranları halen yüksek seviyelerde bulunmaktadır. Mart
dönemine ilişkin mevsimsellikten arındırılmış veriler tarım-dışı
istihdamdaki toparlanma eğiliminin sürdüğünü göstermektedir. Dış
talepteki zayıf seyir sanayi istihdamını sınırlamaya devam ederken,
inşaat ve hizmet sektörlerindeki olumlu seyrin desteğiyle tarım-dışı
istihdamdaki artış sürmektedir. Buna rağmen Kurul, işsizlik
oranlarının yüksek seyretmesi nedeniyle birim işgücü maliyetleri
üzerinde belirgin bir baskı hissedilmeyeceği yönündeki
değerlendirmesini korumuştur.
Para Politikası ve Riskler
11. Kurul, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düşüşün ve emtia
fiyatlarındaki gevşemenin etkisiyle enflasyonun Nisan Enflasyon
Raporu'nda öngörülenden daha olumlu bir görünüm arz ettiğine ve bu
durumun enflasyon beklentilerini de olumlu yönde etkilediğine dikkat
çekmiştir. İşlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık enflasyonundaki
azalışın Haziran ayında da sürmesi beklenmektedir. Kurul üyeleri,
meyve ve sebze fiyatlarındaki düşüşlerin bir kısmının yaz mahsulünün
erken çıkmasıyla oluşan geçici ürün bolluğunu yansıttığını, et
fiyatlarındaki düşüşün ise daha kalıcı bir nitelik taşıdığını ifade
etmiştir. Bu gelişmenin yanı sıra petrol fiyatlarının da Enflasyon
Raporu'nda belirtilen varsayımların altında seyretmesi, kısa dönemde
enflasyon tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmesini beraberinde
getirmektedir.
12. Kurul üyeleri, enflasyondaki olumlu görünümün sadece gıda ve
enerji fiyatları ile sınırlı kalmadığına işaret ederek bu kalemleri
dışlayan temel mal ve hizmet fiyatlarının artış hızının da yakın
dönemde yavaşladığı değerlendirmesinde bulunmuştur. Maliyet ve talep
koşullarındaki gelişmeler göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde
temel enflasyon göstergelerinin yıl sonu hedefinin altında ve orta
vadeli hedeflerle uyumlu seyretmeye devam edeceği belirtilmiştir.
13. Kurul, dengeleyici para ve maliye politikalarının iç talep
kanalıyla iktisadi faaliyetteki toparlanmayı desteklemeye devam ettiği
değerlendirmesinde bulunmuştur. Nitekim, son dönemde açıklanan veriler
ağırlıklı olarak iç piyasaya üretim yapan sektörlerdeki üretim
artışlarının devam ettiğini göstermektedir. Kredi piyasasındaki
gelişmeler de benzer bir görünüme işaret etmektedir. Gerek ticari
kredi faizleri ile mevduat faizleri arasındaki farkın düşük düzeylere
inmesi gerekse küçük ve orta ölçekli işletmelere açılan kredilerin
yılbaşından itibaren toparlanma eğilimini sürdürmesi, kredi
koşullarının giderek düzelmekte olduğunu göstermektedir.
14. Kurul, iç talebin görece istikrarlı seyrine rağmen son dönemde
iktisadi faaliyetteki toparlanmanın hızına ilişkin belirsizliklerin
arttığı değerlendirmesinde bulunmuştur. Yunanistan başta olmak üzere
birçok Avrupa ülkesinde kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair
kaygıların artması özellikle en büyük dış ticaret pazarımız olan
Avrupa bölgesindeki toparlanmaya dair aşağı yönlü riskleri
artırmaktadır. Bu süreçte Euro'nun belirgin olarak değer kaybetmesi
dış pazarlarda rekabet gücünü olumsuz etkileyebilecek bir unsur olarak
öne çıkmaktadır. Ayrıca, bütün bu gelişmeler, beklenti kanalıyla iç
talebi de olumsuz etkileme potansiyeli taşımaktadır. Nitekim, Haziran
ayına ilişkin öncü veriler reel kesim ve tüketici güveninde sınırlı da
olsa düşüşlere işaret etmektedir. Kurul üyeleri, bu aşamada para
politikasının duruşunu değiştirmek için erken olduğunu düşünmekle
beraber, önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin sorunların yurt
içi iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerinin dikkatle takip edilmesi
gerektiğini vurgulamıştır.
15. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, politika faiz
oranlarının bir süre daha mevcut düzeylerde tutulması ve uzun süre
düşük düzeylerde seyretmesi gerekebileceğini teyid etmiştir.
16. Kurul, para politikası stratejisini oluştururken maliye
politikasına ilişkin gelişmeleri yakından takip etmeye devam
etmektedir. Kurul üyeleri, 2011 yılından itibaren hayata geçirilecek
olan mali kuralın, öngörüldüğü şekilde kararlılıkla uygulanması
durumunda, risk priminin düşmesine katkıda bulunacağı ve kamu
borçlanma maliyetini azaltarak para politikasının etkinliğini
destekleyeceği değerlendirmesinde bulunmuştur. 2009 yılının ikinci
yarısından itibaren iktisadi faaliyetteki canlanmanın Orta Vadeli
Program (OVP)'da öngörülenden daha güçlü olması, bütçe gelirlerinin
tahmin edilenin belirgin olarak üzerinde gerçekleşmesini
sağlamaktadır. Büyük ölçüde konjonktürel etkilerle ortaya çıkan bu
gelir artışının mali kuralda da öngörüldüğü biçimde ağırlıklı olarak
kamu borcunun azaltılmasında kullanılması, gerek toplam talep
yönetimini etkinleştirmesi gerekse dolaylı vergilerdeki artış
gereksinimini azaltması bakımından Merkez Bankası'nın dengeleyici para
politikası izleme esnekliğini artıracaktır.
17. Önümüzdeki dönemde para politikası fiyat istikrarının kalıcı
olarak tesis edilmesine odaklanmaya devam edecektir. Orta vadede mali
disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin yerine getirilmesi ve
yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi, ülkemizin kredi riskindeki
göreli iyileşmeye katkıda bulunarak makroekonomik istikrar ve fiyat
istikrarını destekleyecektir. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın ve
Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin gerektirdiği yapısal
düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır."